Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketle imzalanan 05.11.1999 tarihli ... Bayilik ve Servis Sözleşmesinin davalı şirketçe haksız olarak 15.12.2004 tarihinde feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla zararların tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşmede yer alan servis kurma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili tarafından sözleşmenin feshinin haklı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporu karşısında davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin süresinden önce haksiz feshi iddiasına dayalı olarak açılmış kar kaybından kaynaklı maddi tazminat, denkleştirme tazminatı (portföy tazminatı) ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile maddi tazminat isteminin ıslah doğrultusunda kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davalılardan Çenesuyu...A.Ş. Vekilince, yasal süresi içinde istianaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi gereğince, tarafların ileri sürdüğü istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece sunulu deliller ve taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler dikkate alınarak, davacı ile davalı Çenesuyu... A.Ş. arasında 01.01.2010 tarihli sözleşme düzenlendiği, talimatla alınan bilirkişi raporuyla Çenesuyu ... A.Ş.'...

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ... Cumhuriyeti Vatandaşı Koruma Bakanlığının kararlarına aykırı davranması nedeniyle vizesiz seyahat programının iptal edildiği, sözleşmenin feshinde kusurlu tarafın davalı olduğu, davacının sözleşmenin haklı nedenle feshinden dolayı müsbet zararını talep edebileceği, müsbet zararının 241.664,19 TL olduğu, davacının kişisel haklarına zarar verildiğinin ispatlanamadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 241.664,19 TL tazminatın 18/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      Davalı vekili, ...’ın davacı şirkette genel müdürlük yaptığı sırada müvekkilinin davacı şirketin bayisi olduğunu, bu nedenle davacının müvekkiline mal satmasının normal olduğunu, davacı şirket tarafından ...’ın sözleşmesinin feshedilmesinden sonra müvekkiline mal verilmemeye başlandığını, böylelikle taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin fiilen haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin bu nedenle maddi ve manevi olarak zarara uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı vekili, karşı davasında, müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle 40.000 TL. maddi, 10.000 TL. de manevi tazminatın dava tarihiden itibaren reeskont faiziyle davacıdan tahsilini istemiştir....

        Hukuk Mahkemesinde açılmasına, Bayilik sözleşmesinin 04.10.2006 günü itibarı ile münfesih sayılmasına, Asliye 1....

        , taraflar arasındaki 19.08.2004 tarihli önsözleşmenin iptaline, önsözleşme nedeniyle davalı yararına kurulan intifa hakkı ve ipoteğin fekkine, müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının önsözleşme uyarınca intifa ve ipotek tesis ettiğini, bunun üzerine 09.09.2004 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığını, anılan sözleşmenin halen geçerli ve yürürlükte olduğunu, müvekkilinin taahhütlerin gerçekleşmesi için davacının saha betonunu ve kanapisimi yaptırarak öncelikle işyeri açma ve çalışma ruhsatı almasını ve bundan sonra da EPDK’ya müracaat ederek bayilik lisansı alması gerektiğini, bunlar gerçekleşmeden istasyonda faaliyet gösterilemeyeceğini, dolayısıyla da müvekkilinin taahhütlerinin gerçekleşme ihtimali bulunmadığını, davacının intifa hakkının terkinini talep hakkı bulunmadığını, ipoteğin de bayilik sözleşmesinin teminatı amacıyla tesis...

          - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında distribütörlük sözleşmesi ile ek protokol düzenlendiğini, protokol ile davacıya gönderilecek mallar için davalıya avans çekleri ile teminat çeki verildiğini, davalı lehine ipotekler tesis edildiğini, davalının ise davacıya mal göndermediğini, münhasırlık yetkisi davacıda olmasına rağmen başka firmalara satış ve dağıtım yetkisi verdiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle davacının sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 30.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığını, bölge satıcılık sözleşmesinin davalı ile davacının hakim ortak olduğu ... ... Ltd....

            Maddesi ve Bayilik Sözleşmesi'nin 17/c ve 19....

              - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının ürünlerinin ayıplı olması nedeniyle araçların arızalandığını, satış sonrası hizmetin kusurlu olduğunu, traktörlerin tamir ve onarım giderlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davacının müvekkiline bu ödemeleri iade etmediğini, müvekkilinin maddi ve manevi zararının olduğunu ileri sürerek, maddi ve manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu sözleşmenin müvekkilince haklı olarak feshedildiğini, satış sonrası servis hizmetinin müvekkilinin sorumluluğunda olduğunu, davacının ödeme yapması gerektiren taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bir hüküm olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                HD'nin 19/10/2020 tarih 2020/36 esas 2020/4236 karar sayılı kararı ile "Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti,meni, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, mahkemece, davacı tarafın maddi tazminat talebini yargılama giderlerine dayandırdığından bahisle yargılama giderleri üzerinden maddi tazminat miktarı belirlenmiş ve belirlenen miktar üzerinden maddi tazminata hükmedildiği, ancak, tespit ve tedbir giderleri yargılama giderlerinden olup, (HMK m.223) bu kapsamda yapılan giderlerin maddi tazminatın konusunu oluşturmayacağı hususu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yargılama giderlerinden olan masrafların maddi tazminat olarak değerlendirilmek suretiyle maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı, mahkemece davacıların manevi tazminat talebinin de kabulüyle 10.000 TL. manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, ancak manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı denetime elverişli bir şekilde karar...

                  UYAP Entegrasyonu