Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.430,13 TL maddi, 1.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 8....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca 20.000 TL. maddi tazminat talebinde bulunmasına rağmen istek aşılarak davacı yararına 25.000 TL. maddi tazminata hükmedilmesi yanlış olmuştur (HUMK. md. 74)....

      talebinin reddine karar verilmiş, bu karar davacı kadın tarafından ziynet eşyası alacağı ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 17.12.2014 tarih ve 2014/15480 esas ve 2014/25883 sayılı kararı ile “ ...Davacının maddi tazminat talebinin ziynet eşyası alacağına ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesine dayalı maddi tazminat talebi bulunmadığı, talep edilen ziynet bedeli üzerinden ayrıca nispi harca tabi olması ve ziynet talebiyle ilgili nispi harcın davacıya tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi...” gerektiği belirtilmek suretiyle bozulmuştur....

        Aile Mahkemesi'nin 17.11.2020 tarih, 2019/401 esas ve 2020/538 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b,2. maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine. "Davalı T5 manevi tazminat (TMK md. 174/2) talebinin reddine" II-Alanya 2. Aile Mahkemesi'nin 17.11.2020 tarih, 2019/401 esas ve 2020/538 karar sayılı kararına yönelik davacı T1 vekilinin sair hususlara ilişkin istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE (HMK.m.353/1.b-1)....

        Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davadan feregat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK.307 md) Davadan feragat eden davacı, bununla dava dilekçesinin sonuç bölümünde istemiş olduğu haktan tamamen veya kısmen vazgeçer (feragat eder). Feragat beyanı üzerine dava koşulları ve feragat edenin ehliyeti mevcutsa, dava esastan incelenmeden karar verilir. Feragat, asıl olarak bir usul işlemidir ve maddi hukuka ilişkin bir açıklama değildir. Bununla beraber hukukumuzda fergatin hem maddi hukuka hem de usul hukukuna ilişkin özellikleri bünyesinde toplayan karma karakterli olduğu kabul edilmektedir. Özel hukuka ilişkin feragatten farklı olarak usul hukukunda feragat tek taraflıdır ve bunun için karşı tarafın veya mahkemenin iznine gerek yoktur. (HMK 309/2 md). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir....

          Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/142 esas 2011/69 karar sayılı dosyasında sanığın cezalandırılmasına karar verildiği ancak henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 53. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul olunmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

            O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK. md.4 BK. md. 42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md. 4 BK. md. 42, 43, 44, 49) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesİ gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, işçilik alacaklarının ve maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Uyuşmazlık, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle davacının açtığı maddi tazminat davası ile işçilik alacağı istemine ilişkindir. HMK’nun 167.maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına, davanın her safhasında karar verilebilir....

                Vd. maddeleri uyarınca (mülga 1086 Sayılı HUMK'nun 49. Vd. maddeleri) ihbar üzerine davaya katılan 3.kişi, ihbar eden tarafın yardımcısı ve temsilcisi olup, feri müdahil konumundadır ve aynı kanunun 69. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 57. md.)uyarınca da yargılama sonunda, hüküm feri müdahil hakkında değil, taraflar hakkında verilir. Dolayısıyla ihbar olunan 3.kişi, ihbar edenin adına, onun temsilcisi olarak, hükmü temyiz edebililirse de, kendisi adına temyiz edemez. Ancak, aynı madde hükmüne aykırı olarak ihbar olunan hakkında da hüküm verilmişse, ihbar olunan, hükmün kendisine ilişkin bölümünü kendi adına temyiz edebilir. Somut olayda; davacı taraf, davalı ... ( kendi adına asaleten, küçük çoukları velayeten) aleyhinde dava açmış; bilirkişi raporunda yoldaki bozukluk nedeniyle dava dışı ...'nede kusur izafe edilmesi nedeniyle, davanın ...'ne ihbarını talep etmiştir....

                  Bu madde hükmüne göre davalılar açısından reddedilen tazminat taleplerinde davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti vermek doğru görülmemiş, belirtilen sebeple kararın bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HMK'nın geçici 3/2 md., HUMK 438/7 Md. uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu