Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, sigorta şirketi ise de davalı tacir olmayıp, uyuşmazlık meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasının asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Eldeki dava kasko poliçesinden kaynaklandığından anılan hüküm (m.4) kapsamındaki mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Başka bir söyleyişle, kasko poliçesinden kaynaklanan davalarda sigortalı araç işletenin sıfatına göre dava tüketici işleminden kaynaklanan dava (6502 sayılı TKHK m.3), ticari dava yahut genel mahkemelerde görülmesi gereken dava olabilmektedir. Bu nedenle öncelikle davacının tacir olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Sigortalı araç ticari sınıfta olup trafik kaydında ve sigorta poliçesinde ticari olarak kayıtlı ise de bu kayıt idari bir kayıt olup araç malikinin sadece bu kayıt nedeniyle TTK. anlamında tacir olduğu söylenemez....

    Dava, davacının kasko sigorta poliçesi kapsamında ödemiş olduğu tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki İtirazın İptali istemine ilişkindir. 2- Dava İzmir 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılmış olup verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiştir. 3- Dava konusu kaza, davalı .......... MÜHENDİSLİK ... LTD. ŞTİ'nin kaza tarihinde maliki olduğu ... plakalı 2005 model, FORD Cargo marka, ticari nitelikteki kamyon ile davacının kasko poliçesi ile sigortalısı olan dava dışı ..........'a ait, ........... plaka sayılı, 2015 model, .............. marka, "Hususi" nitelikte otomobil arasında meydana gelmiştir. Davacı kasko poliçesi kapsamında sigortalı araç için ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmektedir. 4- Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır. Çünkü kasko sigorta poliçesi davacı sigorta şirketi ile sigortalısı arasında olup, zarar gören sigortalı ile zarar veren davalı arasında Haksız Fiil İlişkisi bulunmaktadır....

      Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre aracın hasarsız hali ile piyasa rayiç değerinin 45.000,00 TL olduğu, araçtaki toplam hasar bedelinin ise 25.493,20 TL olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda aracın tamirinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu belirtilmiş ise de, piyasa rayici 45.000,00 TL olan bir araç için hasar miktarının 25.493,20 TL bulunması karşısında dairemiz uygulamasına göre hasar bedeli araç rayicinin %50'sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınıp, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı verilen hükmün bozulması gerekmiştir....

        Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazasına dayalı tazminat davalarında 1086 sayılı HUMK'nın 9. (6100 sayılı HMK'nın 6.) maddesi gereği davalının ikametgahında dava açılabileceği gibi HUMK'nun 16. (HMK'nun 16.) maddesi uyarınca, haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, zorunlu trafik sigortacısının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde de açılabilir. Bir dava için birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, bu genel ve özel mahkemelerden hiç birisinde dava açmaz, yetkisiz bir mahkemede dava açarsa, o zaman yetkili mahkemeyi seçme hakkı davalıya geçer....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Denizcilik İhtisas Mahkemesi İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 7.4.2008 gün, 2902-4560 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 28.4.2008 gün 1559-2125 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücüan tazminat isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 17.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 17.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 26.06.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi....

            Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TTK’nun 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse, bu sıfatla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı, rehin alan hesabına ve onun lehine de sigorta ettirebilir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca da sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur....

              Davalılar vekili; meydana gelen kazada davacı şirkete kasko sigortalı aracın sürücüsü ...'in tam kusurlu olmasına rağmen tazminat ödemesi yaptığını, davacı tarafın yeterli ve gerekli araştırma yapmadan yaptığı ödemeyi davalılara rücu etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların Tarsus 2.İcra Dairesi'nin 2012/2718 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta poliçesinden doğan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir....

                Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, hasarın teminat dışı kaldığı iddiasının ispatlanamadığı düşüncesi ile davanın kabulüne 13.233.22 YTL’nin 01.07.2005 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta poliçesinde dain ve mürtehin olarak dava dışı Halk Bankası ... şubesinin gösterildiği anlaşılmaktadır. ../... Bu durumda, davacının sigorta poliçesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilmesi için rehin hakkı sahibinin açık muvafakatının bulunması gerekmektedir. Davacıya açıklanan konuda muvafakatname ibraz etmek üzere münasip bir süre verilmeli, muvafakat ikmal edildiği taktirde yargılamaya devam edilerek dava sonuçlandırılmalı, aksi taktirde davacının taraf sıfatı bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddi düşünülmelidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden doğan rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; 05/01/2010 tarihinde davacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın davalının sorumluluğunda bulunan yol üzerinde yapılan rögar kapağı çalışması sırasında gereken uyarı ve işaretlemenin yapılmaması sonucu hasara uğradığını, sigortalısına 26.02.2010 tarihinde 6.519,00 TL hasar bedeli ödediğini ve rucü hakkının doğduğunu belirterek 6.519,00-TL maddi tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ......

                    UYAP Entegrasyonu