Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dava, haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1086 sayılı HUMK'nın 112. maddesindeki ''Esas hakkında mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğ olunmasını mütaakıp ihtiyaten icra kılınmış olan tedbir mürtefi olur....
Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ileri sürülen ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/33 D.iş dosyası ile delil tespiti talep edilmiş, yapılan keşif sonucu bilirkişilerin zararı ve zarara davalının kusurlu davranışı nedeni ile sebep olduğunu tespit ettiğini, bu şekilde de HMK'da öngörülen yaklaşık ispat " şartının sağlandığı, Somut olayda ihtiyati haciz talep edebilmek için kıymetli evrak vasfında bir belgeye dayanmayan bir alacak söz konusu olup, alacağın haksız fiilden kaynaklanan tazminata ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir uygulanmadığı takdirde alacağın tahsili zor bir meblağa dönüşebileceği, müvekkilinin mağduriyetine yol açabileceği,ihtiyati tedbir şartlarının bulunduğu ileri sürülerek, kararın kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davanın haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir....
Hukuk Mahkemesi'nin 2008/175 E. sayılı dosyası ile 50.000,00 TL tutarındaki tazminatın tahsili için açılan davada verilen ret kararının kesinleştiğini, müvekkilinin Emekli Sandığı çalışanı, sendika temsilcisi ve tanınan bir kişi olduğunu, 20 yılı aşkın kooperatif başkanlığı yapıp siyasi partilerde üst kurul delegeliği yaptığını, bu açılan dava nedeniyle psikolojik zarar gördüğünü, elem ve ızdırap yaşadığını, ekonomik olarak ta zarar gördüğünü, taşınmazlarına ihtiyati tedbir konulması nedeni ile satmak istediği taşınmazları satamadığını, bankalardan kredi kullanmak zorunda kaldığını, taşınmazlara konulan ihtiyati tedbirden dolayı kardeşinden borç ta aldığını, bu borcu ödemek için ayrıca Denizbank şubesinden 5.000,00 TL kredi kullandığını, 22.768,63 TL faiz ödemek sureti ile de maddi zararı olduğunu, telafisi güç zararlar ortaya çıktığını, yapılan iftira sonucu müvekkilinin toplum karşısında kooperatifi bilerek zarara sokmak gibi hoş olmayan isnatla yargılandığını ileri sürerek, davanın...
in ölümünden önce günlük ortalama 1.500 TL yevmiye ile çalıştığı ve yargılama sonunda hükmedilecek maddi tazminatın her iki sigorta şirketi yönünden poliçe limitlerini aşacağı dikkate alındığında ihtiyati haciz talebi bakımından yaklaşık ispat koşulunun oluştuğunun kabul edilmesinin gerektiğini, haksız fiile dayanan alacağın olay tarihinde istenebilir hale geldiği dikkate alındığında ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve maddi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir....
İhtiyati tedbir 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, aynı kanunun 399. maddesinde de ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat hususu açıklanmış ve "lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkında açılan davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar" hükmüne yer verilmiştir....
Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ileri sürülen ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....
Mahkemece tensip zaptıyla, belirsiz veya kısmi davada alacak belirlenene kadar ihtiyati haciz talep edilemeyeceği gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili temyiz etmiştir. Geçici hukuki koruma olarak, İcra ve İflas Kanununun 257 vd. maddelerinde göre; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Somut olayda, olayın bir iş kazası olduğu ve haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık, davacının kusur durumuna göre bu zararın ne kadarından davalınınsorumlu olacağı noktasındadır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir....
Bu kuralın haksız eylemden kaynaklanan tazminat isteklerinde de uygulanması gerektiği belirgindir. Çünkü bu isteklerde de para alacağına kavuşulması amaçlanmaktadır. Yargıtay'ın istikrar kazanmış ilke ve uygulamalarına göre, haksız eylemden kaynaklanan zarar haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. ) 2-İhtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/840 Esas KARAR NO : 2024/670 DAVA : Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/12/2022 KARAR TARİHİ : 18/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Antalya ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... tarih ve ... D.İş, ... K. sayılı kararı ile; “Talep dilekçesi ve ile dayanak ... sözleşmesi ve faturalar incelendiğinde ihtiyati haciz talebi İİK’nun 257. maddesine uygun olmakla” şeklindeki gerekçeyle davacı şirketin kendi uhdesinde üçüncü kişiler nezdinde bulunan taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, bunun üzerine Antalya ......