"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
K. için 6.003,40 TL, Simge Kaplan için 9.286,15 TL olmak üzere ceman 109.624,00 TL maddi tazminatın dava tarihindeki yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalı sigorta şirketinin poliçedeki limit olan 80.000,00TL ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ......Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Haksız eylem sonucu yaralanma veya ölüm nedeniyle maddi tazminat istemiyle açılan davalarda, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zarar belirlenerek ona hükmedilmesi gerekir. Böyle bir durumda gerçek zararın belirlenebilmesi için, haksız eylem sonucu zarara uğrayanın, bu olay nedeniyle elde ettiği kazanımlar hesaplanan tazminat tutarından indirilmelidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen manevi tazminat istemli dava kredi kartının sahtekar statülü ... olarak tanımlanması neticesinde bloke edilmesi ve mağaza sahibince karta el konulması sebebine dayalı olup işbu dava ise davalı bankanın ...’na yaptığı haksız bildirimlerle davacı ...’nun ticari itibarını zedelediği iddialarına dayalıdır. Her iki davada davacı farklı maddi vakıalara dayalı olarak tazminat talep ettiğinden derdestlik söz konusu değildir....
Haksız rekabet oluşturan davranış veya uygulamalar sona ermişse ve tekrar etme tehlikesi de bulunmuyorsa önleme (men) davası açılmaz. Somut olayda tabelanın kaldırıldığı belirlendiğine ve tekrar takılması tehlikesi de bulunmadığı anlaşıldığına göre konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Haksız rekabeti gerçekleştiren kişinin kusurlu olması ve haksız rekabet sonucu bir zararın doğmuş olması durumunda maddi tazminat davası açılabilir (TTK m. 56/1/d). Haksız rekabete dayalı maddi tazminat davasının açılabilmesi için haksız rekabet fiilini işleyenin kusurlu olması ve haksız fiile ilişkin genel hükümler kapsamında (TBK m. 49 vd.) zarar ile haksız rekabeti oluşturan fiil arasında illiyet bağının da bulunması gerekir. Maddi tazminat davalarında kusurun ve zararın varlığının ispatı davacıya düşer....
Çeyiz ve Ev Tekstil Ürünleri San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/06/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının eyleminin suç olarak düzenlendiği ve hukuki sonucunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur....
a yönelik bir eylem bulunmadığından karşı davacı ...'ın maddi ve manevi, karşı davacı ...'ın maddi tazminat isteklerinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. -/- -2- 2014/17704-2015/14882 TMK'nın 185. maddesine göre, “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Aynı Kanun'un 174. maddesine göre de, “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”...
KARŞI OY YAZISI Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalıların salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 28/05/2015...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 30/12/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/07/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davalıların, denetim görevini yerine getirmedikleri iddiasıyla sorumlu bulundukları ileri sürülmüş; mahkemece, dava dışı yükleniciler hakkında davacı idare tarafından açılan davalar sonucunda, zararın ve kusurun belirleneceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 05/08/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu yönünden reddine dair verilen 02/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının davalılardan ...'na yönelik temyiz itirazları ile reddedilmelidir. 2-) Davacının davalılardan ...'a yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Dosya içeriğinden, davacının dava dilekçesinde haksız eylem tarihini gözeterek zararının giderilmesini ve faizin de bu tarihten itibaren başlatılmasını talep ettiği; mahkemece hükme esas alınan 08/10/2012 ve 13/06/2013 havale tarihli bilirkişi raporlarında ise 2012 yılı kablo hurda bedeli esas alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, istem ile rapordaki hesaplama uyuşmadığı gibi, kabloların 2012 yılındaki hurda değeri belirlenip haksız eylem tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de doğru değildir. Bu nedenle, mahkemece, yeniden denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınarak çalınan malzemelerin haksız eylem tarihindeki bedelleri hesaplattırılıp zarar miktarı belirlenip sonuca göre karar verilmesi, ayrıca haksız eylem tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir....