AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini, bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde, 8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını, önceki üst hakkı sahibi olan ...AŞ.’nin ...AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5 yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi, devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını ileri sürerek, devre tatil hakkı olduğunun tespiti, muarazanın meni, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2004 yılı devre tatil hakkını kullanamamaktan dolayı 9.600TL maddi tazminat ile 15.000TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 24.9.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile de sözleşmenin aynen ifa olanağı kalmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla...
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18.,19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
İlk derece mahkemesince; "...Taraflar arasında akdedilen sözleşme ile tüketicinin devre tatil sözleşmesinden cayması için sözleşmeden itibaren 10 gün olacak şekilde bilgilendirilerek eksik bilgilendirildiği ancak her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren 1 yıl sonunda cayma hakkının kullanılabilecekken tüketicinin cayma hakkını süresinde kullanmadığı, Davacı tüketici, 29/11/2010 tarihinden itibaren devre tatil hakkını kullanmasına fiilen imkan bulunmasına ve tesisin çalışır durumda bulunmasına rağmen kendisinden kaynaklanan nedenler ile devre tatil hakkını kullanmadığı, 19/09/2016- 24/09/2016 tarihleri arasında hediye tatil hakkını kullanarak tesiste konakladığı tecrübe ve muayene şartını yerine getirdiği ancak cayma hakkının sözleşmesinin kurulmasından 6 yıl sonra 24/11/2016 tarihinde kullanıldığı, bu tarih itibariyle kanun ve yönetmelikte öngörülen cayma hakkı sürelerinin dolmuş olduğu, tüketicinin cayma hakkını süresinde kullanmadığı ve davacının devre tatil sözleşmesini...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki devremülk satışından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan Manavgat Side-Çolaklı mevkii 1177,1178 ve 1179 nolu parseller üzerinde yapılacak Harem tatil köyündeki devre mülklerden ..... 23 nolu daireyi 9 Ağustos-28 Ağustos dönemi 5 nolu dönemi 15.5.1992 tarihli sözleşme ile satın aldığını, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafından 2004 yılında devre tatil hakkının kullandırılmadığını, sözleşmenin 10....
Dava, devre tatil sözleşmesine istinaden devre tatil haklarının kullandırtılmamasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yapılan yargılamada davacı tarafça dosyaya sunulan tatil sözleşmesinin incelenmesinden; dava dışı Turtel Turizm A.Ş ile davacı T1 arasında, sözleşme tarihinden başlamak ve 31/12/2020 tarihinde sona ermek üzere E91- E93 numaralı suit ünitesinde her yılın 24 ve 25.haftalarında 4 kişilik kullanılmak üzere toplam yılda 2 hafta, 30 yıllık tatil sertifikası sözleşmesi imzaladığı, E91- E93 dairelerinde davacının devre tatil hakkının bulunduğu, 1999 yılından itibaren söz konusu tesisin T3 Sanayi Tic....
A.Ş.’ne devredildiğini, davalıların devre tatil sistemini değiştirip herşey dahil sistemine geçerek , sözleşmede düzenlenmeyen fahiş ödentiler talep ettiğini, mutfaktan yararlanma şartlarının kaldırıldığını ve otelden yeme içme şartının dayatıldığını, 2004 yılından itibaren tatil haklarının bu şartlarda kullandırılmadığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 2004-2008 yılları tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile uğradığı 15.000 TL. Maddi ve her yıl için 500'er TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, maddi tazminata ilişkin talebini daha sonra ıslahen artırmışlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 2004 ,2005 ve 2006 yılları için maddi tazminat ile 500 TL....
vazgeçebilme hakkı olduğunu, Devre tatil sözleşmesinden cayma hakkı, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren değil tecrübe ve muayene tarihinden itibaren yani tatil yerinin alıcı tarafından fiili olarak kullanıldığı günden sonra başladığını, ayrıca devre tatil evini ya da evin konumunu beğenmeyen müşterinın devre tatil sözleşmesinden cayarak ödediği paraları geri alabileceğini, müvekkilinin gerek sözleşmenin yapılmış olduğu tarih gerekse de dava tarihi itibariyle sözleşmeye konu hissesini almış olduğu daireden henüz yararlanamamış olduğunu, mal ve hizmetten bugüne kadar da hiçbir şekilde faydalanamadığını, Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde de ön ödemeli devre tatil sözleşmelerindeki olması gereken şekil şartlarının gösterildiğini, müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin bu şekil şartlarını bünyesinde barındırmadığından sözleşmenin hali hazırda zaten geçersiz olduğunu, taraflar arasında devre tatilin taksitle satıldığı yönünde de bir uyuşmazlık...
Asliye Hukuk Mahkemesinde, 2005/55 esasta görülerek karara bağlandığını, eldeki dava ile de 2010-20113 yılları için de tatil hakları kullandırılmadığından maddi zararının ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının aidatları ödemediği ve tatil hakkını kullanmak için müracaat etmediği gerekçesi ile davacının maddi tazminat isteğinde bulunamayacağı açıklanmıştır....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, taraflar arasında imzalanan 20/01/2013 tarihli 28 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasındaki devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Konya 5.Asliye Hukuk ve Konya Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesine dayalı olarak yükümlülüklerin ve taahhütlerin yerine getirilmemesi ve devre mülkün teslim edilememesi nedenleriyle, tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, birden ziyade devre mülk satışının ticari amaç için edinildiği, tatil amaçlı alımının söz konusu olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....