Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacılar ile davalılar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıplı ürün satışından kaynaklanan manevi tazminata ilişkin olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı ....Tic Ltd Şti avukatınca duruşmalı, davalı ... Otomotiv avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı 27.11.2001 tarihinde davalı ......
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları 2012/10388-14649 verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 15.07.2010 gün ve 2010/10115-10853 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 03.11.2011 gün ve 2010/8928-2011/11586 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle,hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2022/304 2022/316 DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/06/2022 tarihli satışa konu Tümosan marka 8175 4WD kabinli model traktörün ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine, ayıpsız benzeri ile değiştirme talepleri kabul edilmemesi halinde hasarlar sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının müvekkiline ödenmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış olduğu 2.000 TL maddi zararın davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verildiği anlaşılmıştır....
Uyuşmazlık ayıplı mal satışından kaynaklanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4/1 maddesi "ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kulavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer olan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelikli veye niteliği etkileyen niteliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı mal olarak kabul edilir." düzenlemesini getirmekte olup, 4/2 maddesi gereğince 2007/5382-9568 malın ayıplı olması halinde tüketici bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....
Asliye Hukuk (Tüketici) ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde "AYIPLI MAL" hususu düzenlenmiş olup, somut olayda; davalının, davacıya ait işyerinden manto aldığı, davalının 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesi kapsamında tüketici olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Erzincan 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. 4077 Sayılı Yasanın 3/f. maddesinde satıcı "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanmıştır. Somut olayda; davalının aracı olduğu, satışı yapanın davada taraf olmayan 4077 Sayılı Yasanın 3/f maddesi anlamında satıcı olmayan Sevilay Candan olduğu, uyuşmazlık 2000 model Fort Focus Ambıente sw 1.6 marka H.Otomobilin ayıplı olduğu iddiası ile 3.000,00 TL. Tazminat istemi ile 2. El otomobil satışından kaynaklanmakta olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Sarıyer 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ltd.Şti ne 100.000,00 TL ödendiğini, davalı şirketçe müvekkiline satışı yapılan suların zaman içerisinde bozulması ve yabancı madde içermesi nedeniyle öncelikle bayilerden ve kurumlardan şikayetler gelmeye başladığını, müvekkili ile sözleşme imzalayan bayilerin sözleşmelerini tek tek feshetme yoluna gittiğini, davalının müvekkiline vermiş olduğu ürünlerin ayıplı mal olduğunun aşikar olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketin davalı şirketin ayıplı mal satışından doğan maddi zararlarına karşılık olarak şimdilik 5.000,00 TL nin ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, müvekkili şirketin sektörde oluşan prestij ve itibar kaybı ile bir daha bu sektörde iş yapmasının fiili olarak imkânsızlığı göz önüne alındığında şikayetlerin başlamış olduğu 05.2010 tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile birlikte 70.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, sözleşmenin öngörülen süreden 3 sene önce son bulması sonucu müvekkili şirketin cirosu göz önüne alındığında yıllık ortalama...
Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin VIII/b maddesinde kiralayanın satıcıya karşı ayıplı mal satışından kaynaklanan dava ve talep haklarını, kiracıya (davacıya) devrettiği, açıkça hükme bağlanmıştır. Bu durumda mahkemece davacının sözleşmede hükme bağlanan bu yetkiye dayanarak ayıplı mal satışı hukuksal nedenine göre, ancak davadışı satıcıya başvurabileceği, satıcı durumunda olmayan davalıya karşı ayıplı mal satışına dayalı dava açamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik inclenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....