Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, Maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 8.667,94 TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 16.004,67 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 6.635,65 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan toplam 3.227,80 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2.253,15 TL yargılama gideri ile 59,30...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen davalı vek.Av.... ile davalı-birleşen davacı vek.Av....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava, sözleşmede kararlaştırılan nitelikte mal teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine üçüncü maddenin (ı) bendinde, İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanlar olarak tanımlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre uyuşmazlık, ayıplı mal satımı iddiasıyla davacı aleyhine açılan sözleşmenin iptali ve alacak davası sonrasında kurulan hüküm nedeniyle davacıya yönelik olarak yapılan haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar aleyhine, davacının ayıplı mal satımına neden oldukları iddiasıyla dava açılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde sigorta hukukunun uygulanma yeri bulunmamaktadır.Bu nedenle temyiz inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait olmakla beraber anılan dairecede gönderme kararı verilmiş olmakla temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU'NA gönderilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa SUNULMASINA 20.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulüne, 23.000,00 TL satış bedelinin davalıdan tahsiline, dava konusu aracın davalıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Taraflar arasında 14.03.2012 tarihinde noter satışı ile satıma konu edilen aracın yapılan yargılama sonucunda ayıplı olduğuna karar verilerek davacının ödediği satış bedelinin davalıdan tahsiline, ayıplı aracın davalıya iadesine karar verilmiştir. Ayıplı mal satışından dolayı sözleşmenin fesih edilerek, alıcı davacının ödediği satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir uyuşmazlık yoktur....
Görüldüğü üzere davalı müşteri, aracın ayıplı olmasından veya iade edilmesinden kaynaklanan her türlü zararı gidermekle sözleşme gereği yükümlüdür. Bu itibarla, satış esnasında ekspertiz yapıldığı, aracın ayıplı olmasında kusurun bulunmadığı gibi davalı savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir....
Uyuşmazlık, ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat alacağı istemine ilişkindir. Davacı, 21/12/2017 tarihli 13.830,78 TL bedelli ve 10/03/2018 tarihli 17.429,26 TL bedelli iki fatura karşılığında davalıdan iki parti konveyör bant satın aldığını, malları müşterilerine kurulum yaptığında bantların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, ayıbın gizli olduğunu, taraflar arasındaki iş ilişkisine göre satın alınan malların ticari olarak kullanıldıktan sonra malların bedelinin belirli vadelerle ödenecekken ayıplı olduğu anlaşıldığından ödenmediğini, bu yüzden malların iadesinin istenip, bedelinin istenmediğini, malların ayıplı çıkması nedeniyle kardan yoksun kalma ve müşteri kaybının meydana geldiğini, bu nedenle maddi zarara uğradığını, uğranılan 28.000 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık, ayıplı mal satışından kaynaklanan tazminat alacağı istemine ilişkindir. Davacı, ... tarihli ... TL bedelli ve ... tarihli ... TL bedelli iki fatura karşılığında davalıdan iki parti konveyör bant satın aldığını, malları müşterilerine kurulum yaptığında bantların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, ayıbın gizli olduğunu, taraflar arasındaki iş ilişkisine göre satın alınan malların ticari olarak kullanıldıktan sonra malların bedelinin belirli vadelerle ödenecekken ayıplı olduğu anlaşıldığından ödenmediğini, bu yüzden malların iadesinin istenip, bedelinin istenmediğini, malların ayıplı çıkması nedeniyle kardan yoksun kalma ve müşteri kaybının meydana geldiğini, bu nedenle maddi zarara uğradığını, uğranılan 28.000 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan faktoring şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları hakkındaki yönetmeliğin 1.maddesinde faktoring işlemlerine esas alınacak temlik konusu alacakların faturaya veya mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu tevsik eden diğer belgelere dayalı bulunması, 8.maddesinde ise faktoring şirketlerinin kambiyo senetlerine dayalı olsa bile fatura veya alacağın bir mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu tevsik eden benzeri belgelerle ilişkilendirilmeyen alacakları satın alamayacakları hususları hükme bağlanmıştır. Buna göre davalılar arasındaki ilişki temlik ilişkisi olduğundan borçlu davacı temlik eden dava dışı şirkete karşı haiz olduğu bütün def’i ve itirazları temellük eden durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürme hakkına sahiptir (B.K. 167/1). Mahkemece bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....