Dosyada talep edilen maddi tazminatın a) 88.000 TL satış bedelinin bilirkişi raporunda incelenmiş bulunduğu, b)taşıma için istenen 1.500 TL nın ve ayıplı mala el konması için yapıldığı ileri sürülen 4.000 TL nın muhasebe ilkelerine uygun belgesinin bulunmadığı, c) ceza yargılaması giderlerinin davacı adına düzenlenmiş belgelerinin dosyada bulunmadığı, d) ayıplı mal olduğu gerekçesi ile yeni mal alımı için kredi çekilmesi ve bu nedenle bankaya ödendiği belirtilen 9.000 TL faizin takdirinin mahkemenin olduğu sonucuna varılmıştır....
Anılan kanunun 3. maddesinde ise “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davada; davacıların düğününde gerçekleştirilen fotoğraf ve video çekiminin ayıplı ifasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir....
Söz konusu aracın tramer kaydının bulunmadığı ile araçta ayıbın mevcut olduğu yönündeki bilirkişi raporu kapsamında, davacı, davasının maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak ıslah etmiş olmakla, araçtaki ayıp dolayısıyla söz konusu ayıbın giderilmesine ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise söz konusu davanın ayıplı araç satışına ilişkin olması, manevi tazminatın, kişinin bedensel bütünlüğünün veya kişilik haklarının zedelenmesi hallerinde hükmedilebilecek bir tazminat niteliğinde olması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalı ... Şirketinin araçtaki ayıptan sorumlu tutulması mümkün olmamakla, ilgili satış işleminin tarafı olduğuna dair dosyada delil de bulunmadığından, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışından doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışından doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili ; müvekkilinin,davalı şirkete mal satışından kaynaklanan alacağı için icra takibi başlattıklarını, davalının, malların ayıplı çıktığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini,davalının amacının alacağın tahsilini geciktirmek olduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına,davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; cevap dilekçesi sunmamış ve cevap niteliğinde bir beyanda da bulunmamıştır....
Kişiye karşı ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu benimsenip, tazminata karar verilirken, eldeki davanın da konusunu teşkil eden "......
Mahkemece, Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/398 esas sayılı dosyasında davacı şirketin 3. kişiye karşı ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu benimsenip, tazminata karar verilirken, eldeki davanın da konusunu teşkil eden "......
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; ikinci el araç satışından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, araç satışı ile iştigal eden davalı şirketin, davacıya ikinci el araç sattığı, satış esnasında araçta bir takım ayıpların bulunduğunu beyan ettiği ve davacının taahhütte belirtilen bu ayıplı haliyle aracı satın aldığı, ancak araçta farklı ayıpların bulunduğunu belirterek dava açtığı ve mahkemece maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, manevi tazminat davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 3 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın tavan sacı ve sol bölgesinin hasarlı olduğunu, bu şekliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, satış bedeli olan 31.460.00 YTL'nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....