Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı, kat mülkiyeti kurulu ana taşınmazda davalı tarafından projeye aykırı olarak değişiklikler yapılması nedeniyle binanın oturulamaz hale gelmesi nedeniyle maddi zararının doğduğunu iddia ederek maddi tazminat talep etmektedir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin son fıkrası hükmüne göre her kat maliki ana taşınmaza ve diğer bağımsız bölümlere kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur. Davanın yukarıda özetlenen niteliği bu madde kapsamında değerlendirildiğinde yanlar arasındaki uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklandığı sonucuna varılmalıdır. Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi hükmüne göre bu Yasadan doğan anlaşmazlıkların (değerine bakılmaksızın) Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden, uyuşmazlığın, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....

    K A R A R Davacı, davalı ile kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalayarak aldığı kredi kartının kullanım beDelini ödeyemediğini, 4822 sayılı yasadan yararlanmak için davalıya başvurduğunu, bu arada da borcunu hesaplayarak davalıya 300.000.000 TL ödediğini, davalının 4822 sayılı yasadan yararlanma talebini reddettiğini, icra takibi ile davalıya 1.600.000.000 TL civarında bir ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek ödediği, 1.900.000.000 TL'nin yasal faizi ile davalıdan alınmasına, 4822 sayılı yasa gereğince temerrüt faizlerinin terkini ile borcun 12 eşit kasitle ödenmesine, 500.000.000 TL maddi, 1.000.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının 4822 sayılı yasadan yararlanma hakkı bulunmadığını, icra takibinde borcun tamamen ödenmediğini, davacının tazminat isteme hakkının bulnmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Genel Müdürlüğüne izafeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/06/2013 gününde verilen dilekçe ile 6831 sayılı Orman Kanunu'na muhalefet nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2) Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu'na muhalefetten kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....

        Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasmın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....

          Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline, karşı dava ise maddi tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması vardır....

            tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 19/01/2015 gününde verilen dilekçe ile 6831 sayılı Orman Kanunu'na muhalefet nedeni ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...'nün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava; 6831 sayılı Orman Kanunu'na muhalefet nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz olunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat hukukuna ilişkin davada Alaşehir Sulh Hukuk ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalının dairesinden, davacıya ait daireye su sızması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının dava dilekçesi ile talebinin toplam 7.5000,00 YTL olduğu,bu miktarında Asliye Hukuk Mahkemesininin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, asıl istemin ortak olan alana davalının yapması gereken yapıyı yapmamasından kaynaklanan zararın tazmini olduğu belirtilerek, bu durumda davaya bakmak görevinin 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre Sulh hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davanın 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasadan sonra açılmasına, 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı tüketici konumunda olup davalı ... şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Ankara 5.Sulh Hukuk ve Ankara 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, eşya taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 19.08.2004 tarihli sözleşme düzenlendiği, taşıma sırasında gerçekleşen trafik kazası nedeniyle eşyalarda meydana gelen hasarın tazmininin istendiği anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi, özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki anlaşmazlık, TTK’nun 12/10 ve 786. maddelerinde düzenlenen ve Tüketici Kanununun kapsamına girmeyen taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                    GEREKÇE ; Dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 76. maddesi gereğince "Bu Kanunun düzenlediği hukukî ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen cezaya bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemeleridir. İhtisas mahkemeleri kurulup yargılama faaliyetlerine başlayıncaya kadar, asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği ve bu mahkemelerin yargı çevreleri Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir." . Bu düzenleme uyarınca 5846 sayılı Yasadan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün ihtisas mahkemelerinin görevi dahilinde olacağı anlaşılmaktadır. Unvanın haksız olarak kullanımından doğan haksız rekabet davalarında da görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu