Davaya konu tazminat alacağının 6098 sayılı TBK'nun 117/2. maddesi gereğince olay tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece ceza kovuşturması soruşturması halen devam ettiğinden kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Davacıların maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın kesin olarak ispatlanması gerekli olmayıp, alacağın varlığı hususunda mahkemede kanaat uyandıracak kadar bir ispat yeterlidir. (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....
görülmekle ise de mevcut dava dosyası yönünden hali hazırda taraf teşkilinin yeni sağlandığı, ön incelemenin yapılmadığı bu kapsamda tarafların delilleri toplanıp ceza Mahkemesinden bağımsız olarak kusuru durumunun Mahkememizce resen tayin edilmesi gerektiği dolayısıyla istem konusu edilen maddi tazminata yönelik istemlerin dayanağının hali hazırda dosya da delil niteliği bakımından toplanmadığı, yine manevi tazminat yönünden de taraf delillerinin toplanma aşamasının henüz gerçekleşmediği ve bu kapsamda ihtiyati haciz bakımından gerek maddi tazminat gerekse manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebine yönelik durumun değerlendirilmesinin doğru olmayacağı kaldı ki manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesinin de doğru görülmediği talebin esasına teşkil eden hususun yargılamayı gerektirmesi..." gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece 15.11.2022 günlü ara karar ile manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 15.11.2022 günlü ara karara karşı istinaf talebinde bulunmuştur. Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir....
ın vefat ettiğini, murisinin maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek müvekkilleri adına ayrı ayrı olmak üzere anne ve baba için şimdilik 20.000 TL maddi, anne, baba ve 2 kardeş için toplam 600.000TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL araç hasarı, 1.000TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 622.000,00 TL'nin davalılardan tahsili ile davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz mahiyesinde olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 15/08/2022 tarihli tensip zaptının (16) nolu ara kararı ile dava, maddi manevi tazminat davası olup, haciz konulacak belirli ve yaklaşık olarak ispatlanan bir alacak tutarı bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine, 25/08/2022 tarihli ara karar ile de davalıların mal varlığı davanın konusunu oluşturmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun bu yönüyle reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacının dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....
Bu aşamadaki delil durumu dikkate alındığında ölüm nedeni ile davacıların ruhsal bütünlüğünün ağır şeklide bozulmuş olabileceği kanaati oluştuğundan davacılar yönünden ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile, davacı anne ... için mevcut delil durumuna göre takdiren 15.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi, davacı baba ... için mevcut delil durumuna göre takdiren 15.000 TL maddi, 50.000 TL manevi ve diğer davacılar için ayrı ayrı 30.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 220.000 TL üzerinden takdiren %5'i oranında nakit veya teminat mektubu olarak yatırılacak teminat mukabilinde kazaya karışan ... plakalı aracın üzerine ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya dair ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine" karar verilmiş, bu karara davalılardan ... vekili tarafından itirazda bulunulması üzerine, duruşmalı olarak değerlendirilen itirazların; 13/04/2022 günlü ara kararla "Davaya sebebiyet veren kazada olay tarihinde henüz 16 yaşında olan ... vefat etmiştir....
Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Diğer bir anlatımla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Bu itibarla uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, hukuki nitelendirilmesinin mahkemece ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 26.10.2022 tarihli ara karar ile davacıların ihtiyati tedbir ve haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; müvekkilleri için açılmış olan manevi tazminat konulu davada dava sonucunda olası bir tazminata hükmedilmesi halinde tazminatın tahsil kabiliyetinin ortadan kalkmaması için davalının mal varlığı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini, ayrıca kazaya karışan 34 XX 544 plakalı aracın polnet kaydına üçüncü kişilere devrinin önlenmesi açısından ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece 05.08.2022 günlü ara karar ile manevi tazminat yönünden ihtiyati haczin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Davacının, davalı aleyhinde açtığı iş bu davada fazlaya dair haklar saklı tutarak şimdilik 60.000,00- TL maddi tazminat talep edilmiştir....