haciz talebinin kabulüne, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
Kararı davacılar vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemenin, manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın kendi içinde çelişki oluşturduğunu, İhtiyati hacizden farklı olarak ihtiyati tedbir kararı talep edilmesine rağmen yerel mahkemenin bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar vermediğini, davacı tarafından iddia olunan zarar, haksız fiilden kaynaklandığından, alacağın muaccel hale geldiğini istinaf sebepleri olarak öne sürmüştür. İstinaf başvuru sebep ve gerekçeleriyle kamu düzeni kapsamında daire önüne gelen Uyuşmazlık dikkate alınmak suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu; Uyuşmazlık, iş kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli açılan davada, "manevi tazminat" istemi yönünden reddedilen ihtiyati haciz kararına itirazdan kaynaklanmaktadır....
e karşı açtıkları manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257 nci maddesinin 1 inci fıkrası kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasına ilişkin ihtiyati haciz talebi bakımından; ileri hükmolunacak maddi tazminatı poliçe limitiyle sınırlı biçimde ödemekten kaçınmasına olanak bulunmayan davalı sigorta şirketi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır....
Diğer bir anlatımla, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıların malvarlığının davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Ne var ki uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, mahkemece hukuki nitelendirilmesinin ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu itibarla davacının ihtiyati tedbir olarak adlandırdığı talebinin, ihtiyati haciz niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır....
Bununla birlikte hemen belirtmek gerekirki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, manevi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı biçimde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
e karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257 nci maddesinin 1 inci fıkrası kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasına ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden ise, uğranılan maddi zararlardan ötürü tazminat alacağı kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla istenebilir hale gelmiş olmakla birlikte, davanın geldiği aşamada trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın hesabının bilirkişi incelemesini gerektirmesi ve hak edilen tutarın yaklaşık olarak dahi henüz belli olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davacının maddi tazminat davasına ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden ise, uğranılan maddi zararlardan ötürü tazminat alacağı kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla istenebilir hale gelmiş olmakla birlikte, davanın geldiği aşamada trafik kazasından kaynaklanan maddi zararına ilişkin tazminatın kapsamı (iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri tazminatı vs.) itibarıyla tazminat hesabının bilirkişi incelemesini gerektirmesi ve hak edilen tutarın yaklaşık olarak dahi henüz belli olmaması göz önüne alınarak, maddi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacı vekilinin, yukarıda esas numarası yazılı ilk derece mahkemesinin, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 20/6/2023 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-b/1 inci maddesi uyarınca esastan reddine, II-Davacı vekilinin manevi tazminat davası yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin yukarıda esas numarası belirtilen ihtiyati haciz talebinin manevi tazminat talebi yönünden reddine ilişkin 20/6/2023 tarihli ara kararının, HMK'nin 353/1-b/2 nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre; 1-Davacı vekilinin manevi tazminat davası yönünden, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı ...'...
olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
Maddesinin ihtiyati haczi düzenlendiği, ihtiyati haczin kural olarak rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para alacakları için istenebileceği, dava konusu uyuşmazlık para alacağına ilişkin maddi ve manevi tazminat isteminden ibaret olmasına rağmen taraflar arasında para borcuna dayalı bir alacak olup olmadığının ancak yargılama sonucunda belirlenebileceği, bu aşamada vadesi gelmiş bir para borcu söz konusu olmadığından ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığı' gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir....