Somut olayda; davacılar vekili müvekkilleri ... ve ... için kaza nedeniyle uğradıkları maddi zararlara ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ayrı ayrı 25.000,00'er TL maddi tazminat ve müvekkillerinin manevi zararları için toplam 350.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır....
Mahkemece bu düzenlemeye aykırı olarak davacının vekalet ücreti talebiyle ilgili bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalının temyiz itirazlarına gelince; 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir....
Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik olarak 57.000 TL(7.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat yönünden) miktar bakımından takdiren % 10 oranında nakdi veya gayrınakdi teminat karşılığında davalı adına kayıtlı olması halinde .... plaka sayılı aracın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için trafik kaydına İİK'nın 257/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına, bakiye manevi tazminat miktarı bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ''ihtiyati haciz kararı verilirken ölçülülük ilkesinin ve tarafların menfaat dengesinin gözetilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için şartların gerçekleşmediğini'' ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONULARI : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. GEREKÇE : Dava, iş kazası neticesinde maluliyetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, davalı şirkette geçirdiği iş kazası neticesinde malul kalması nedeniyle açtığı tazminat davasında, ayrıca ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ve mahkemece, tazminat talebi ile sınırlı olmak üzere borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir....
Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Yine tarafların kusur oranı tam olarak belli değildir. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmüştür. HMK'nın 355....
İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa dahi alacaklının en azından kusurlu olması gerekmektedir. Haksız yere bir kimsenin mallarının ihtiyaten haczettirilmesi o kimsenin itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır....
ın yönetimindek.....plakalı araç ile tamamen kusurlu olarak müvekkili yönetimindeki... plakalı araca çarparak yaralanmasına ve aracının hasar görmesine sebep olduğunu, araç hasarının .... tarafından karşılandığını ancak araçta meydana gelen değer kaybı ile hastane ulaşım, tedavi giderleri toplamı 800,00-TL maddi ve 15.000,00-TL manevi tazminatın karşılanmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tazminat ve ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sırasında ihtiyati haciz kararı verilmiş, bu karara davalı araç işleteni ve sürücü vekilinin itirazı üzerine ihtiyati haciz kararı kaldırılmış, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasında aracın hasar görmesi ve yaralanma nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, alacağın İİK.nın 257. maddesine göre muaccel olduğunun kabulüne yarar bir delil sunulmaması gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davacının, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 2.000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından da ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır....
üzerine maddi tazminat talebi olan 400,00- TL üzerinden kısmi ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....