Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iki farklı dönemde koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, gözaltına alma ve tutuklama dönemi için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu koruma tedbiri tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eyleme dayanan maddi, manevi tazminat isteğine (para alacağına) yönelik olup; davacının geçici hukuki koruma istemi ihtiyati haciz olup; nitekim davacının isteminin açıkça bu yönde olduğu gibi ilk derece mahkemesince değerlendirme de bu yönde yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbiri Nedeniyle Tazminat Hüküm : 3027,06 maddi, 3250 manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen maktu vekâlet ücretinin esas alınması gerektiği gözetilmeden serbest meslek makbuzundaki miktarın maddi tazminata eklenmesi suretiyle fazla maddi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasındaki maddi tazminatın 1716,56 TL’ye indirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/06/2012 tarihinde oybirliğiyle...

      Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek manevi tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Nitekim, davacılar vekili dilekçesinde ihtiyati haciz isteminde bulunmuş ilk derece mahkemesince de bu yönde değerlendirme yapılmıştır....

      Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin inceleme sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; davalı vekilinin, davacının tazminat isteyemeyecek kişilerden olduğuna, tazminat şartlarının oluşmadığına, davacının kendi kusuru nedeniyle koruma tedbiri uygulandığına, hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarının fahiş olduğuna ve reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır.Nitekim, davacı vekili önce tedbir olmadığı takdirde haciz isteminde bulunduğunu beyan ederek terditli talepte bulunmuştur. Buna rağmen ilk derece mahkemesince de geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati tedbir olarak nitelendirilerek hüküm kurulması yerinde olmamıştır....

        Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yöneliktir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle; 1.811,70 TL maddi; 3.600 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Mardin 1....

          "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN; Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 7.197,45 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan Adana 5....

            G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, küçüğün cinsel istismarı ve alıkonması eylemi nedeniyle manevi tazminat davası sırasında istenen geçici hukuki koruma tedbir taleplerinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; (I) Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, tazminata (para alacağı) yöneliktir. Davacı vekili dilekçesinde manevi tazminat istemine karşılık hem ihtiyati tedbir hemde ihtiyati haciz talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir....

            UYAP Entegrasyonu