Y.. aleyhine 23/05/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sırasında; ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen 23/09/2014 günlü ara kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup; davacının ihtiyati haciz istemi, mahkemenin 23/09/2014 günlü ara kararı ile reddedilmiş; ara kararına karşı da temyiz isteminde bulunulmuştur. Davalının, davacıya yönelik bıçakla yaralama eylemi nedeniyle işgücü kaybına uğranıldığı ileri sürülmüş; maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açılmıştır. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir....
İstinaf eden davacı vekili, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taleplerinin maddi ve manevi tazminat istemi olması ve haksız fiile dayanması, maddi ve manevi tazminat alacaklarının olay tarihi itibariyle muaccel hale gelmesi ve İ.İ.K 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde ihtiyati tedbir de talep edilmesine rağmen mahkemece bu konuda bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, mahkemece İhtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak; karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Talep; trafik kazasından kaynaklanan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava sonucu her iki ortak yönünden şirkete tazminat ödenmesine karar verildiğini, davalının yetkisi olmadığı halde mahkeme ilamını takibe koyarak müvekkillerine ait konutta haciz uyguladığını, hisse senetlerine ve bankadaki mevduatları ile markaları üzerine haciz konulduğunu, davalının anılan ilamı takibe koyma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle müvekkili tarafından yapılan şikayetin kabul edilerek takibin iptal edildiğini, ancak davalı tarafından aynı ilama dayalı olarak yeniden ihtiyati haciz kararı alınarak müvekkilleri hakkında haciz uygulattığını, bu takibin de şikayet üzerine müvekkilleri tarafından iptal ettirildiğini, ancak tüm aşamalarda müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını ileri sürerek, davacı ... için 223.287,50 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi, davacı ... için 17.500,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Araçlar, muhafaza altına alınmamış olup sadece kaydi haciz işlemi yapılmıştır. Araçların halihazırda ne durumda olduğu dahi bilinmemekle birlikte, yargılama sürecinin sonunda, araçların kullanıma bağlı olarak ne durumda olacağı ve muhafaza altına alınıp alınamayacağının belirsiz olduğunu, İş kazası nedeniyle sağ elini kaybeden ve 20 yaşında olan müvekkilin uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini için kısmi olarak 1.000- TL maddi tazminat ve 500.000- TL manevi tazminat talep edildiğini, İlk derece mahkemesinin, 2 adet aracın, borcu karşılamaya yeteceğine ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, davalı şirket, ihtiyati haciz kararını teminat karşılığında kaldırmak yerine, ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Davalı şirket, müvekkilin alacağını tahsil etmesini engellemek adına mal varlığını kaçırma sürecindedir....
Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir. Davacıların maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacıların dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....
G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma manevi tazminat, araç bedeli tazminat istemine ilişkin davayla birlikte istenen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, tazminata (para alacağı) yöneliktir. Davacılar vekili dilekçesinde manevi tazminat, maddi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminat istemi ile birlikte ihtiyati haciz istemiş, İlk Derece Mahkemesi'nce talep reddedilmiştir....
, tazminat alacaklarının teminat altına alınması için kazaya karışan araç ile davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İHTİYATİ HACZİN REDDİNE İLİŞKİN ARA KARARIN ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davacı tarafından maddi tazminat istemi yönünden dava değeri 5.000TL olarak gösterilip bu miktar üzerinden harçlandırılarak dava açılmış olup bu miktarı davalı tarafın karşılayamayacağına ilişkin herhangi bir delil olmadığı 5.000TL'nin karşılanabilecek bir miktar olması ve bu miktar için araca haciz konulmasının ölçülülük ilkesine aykırı olması aracın uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle tedbir de konulamayacağının gözetilmesi nedeniyle davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine,talep eden vekilince her ne kadar ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de; dosyanın yapılan incelemesinde davanın davalıya karşı açılan davacının manevi zararının tazmini istemli tazminat davası niteliğinde olduğu, alacağın yargılamaya muhtaç olduğu dosyanın bu hali ile haciz kararı verilmesinin mümkün görülemeyeceği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine...
yönelik manevi tazminat gerektirecek bir fiil bulunmadığından manevi tazminat talep edilemeyeceği, her ne kadar davalı ... ... dava konusu ihtiyati haciz kararının aldırılmasına sebep olan alacağını dava dışı ...... devrettiğini ve davanın ona yöneltilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de davalı bankanın dava dışı şahıstan olan alacağı davanın konusu olmadığı gibi alacağın temlik edilmesinin de eldeki davanın konusu olmadığı, dava konusu haksız haczi talep eden ve aldığı kararı uygulayanın davalı banka olduğu, bu nedenle davanın davalı bankaya yöneltilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 2.394TL'nin 13/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/1256 ESAS DAVA KONUSU : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine açtıkları maddi ve manevi tazminat davasında, davalı adına tespit edilecek taşınır ve taşınmaz mallar ile bankalar dahil üçüncü şahıslar nezdindeki hak ve alacakları üzerine teminatsız ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulması talep edilmiştir. Mahkemece, 22/01/2019 tarihli ara kararı ile belirtilen talep reddedilmiş, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....