cismani maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz yönünden istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....
Karşı davacı vekili, karşı davasında özetle; davacı/karşı davalının her aşamada imza itirazında bulunmalarına rağmen haksız ihtiyati haciz kararı aldığını, ihtiyati haciz kararı alınır alınmaz , müvekkili adına kayıtlı araç sorgulamaları yapıldığını ve araç üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin menkul mallarının haciz ve muhafazasına ilişkin haciz talimatları gönderildiğini, gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu, davacı/karşı davalının haksız hacizleri nedeni ile müvekkilinin maddi zararlara uğradığını, müvekkilinin haczi kaldırmak için dava açmak zorunda kaldığını ve açılan davaya teminat mektubu sunarak haczi kaldırdığını, manevi olarak da müvekkilinin zarar gördüğünü ileri sürerek, haksız ihtiyati haczi nedeni ile 100.000,00-TL manevi tazminat ile 38.673,49-TL maddi tazminatın 30.04.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TL olarak takdirine karar verilmiş, alacağa fiili haciz tarihi olan 14/06/2000 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. Dava dilekçesinde; davalıların haksız eylemleri nedeniyle davacının, aracın değeri kadar zarara uğradığı belirtilerek ... TL maddi zararın tahsili talep edilmiştir. 02/08/2013 tarihli bilirkişi raporunda, aracın haciz tarihindeki değerinin ... TL olduğu mütalaa edilmiştir. Uyuşmazlığın haksız fiil hukuki sebebine dayandığı, davacının maddi tazminat olarak aracın değerini talep ettiği ve fiili haciz tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istediği gözetildiğinde; aracın haciz tarihindeki değeri olan ... TL'nin 14/06/2000 tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Dairemizce, hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; kararın açıklanan nedenle davalılar yararına bozulması gerekir....
Davacı, davalının haksız haciz yapması ve yedieminde dizüstü bilgisayarının kaybolması neticesinde uğramış olduğu maddi-manevi zararları talep etmiş; mahkeme, davacının kaybolan dizüstü bilgisayarında akademik çalışmalarının olduğu ispatlanamadığından manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığını, bilgisayarın kaybolmasından davalı sorumlu tutulamayacağından maddi tazminat talebinde de bulunamayacağını değerlendirilerek, davanın reddine karar vermiştir. Oysa Tüketici Mahkemesince davacının borçlu 2014/2519-7421 Olmadığı tespit edilip karar kesinleştiğine ve böylece davacının bilgisayarının haksız yere haczedilmiş olduğunun ve davacının bilgisayarı davalı tarafından yapılan haksız haciz neticesinde yedieminde kaybolduğuna göre, davalının da sorumluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle davanın esasına girilerek, yapılacak inceleme sonucu karar verilmesi gerekirken, davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Maddesinde belirtildiği üzere ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için iki şart bulunduğunu, bunlar; alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve alacağın vadesinin gelmiş olduğunu, davacının davalı taraftan maddi zararlarının (geçici ve sürekli iş göremezlik zararı, tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve iş kazasından kaynaklı her türlü maddi zarar) ve manevi tazminat alacakları rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacak kalemleri olup, davacının bu alacağına kavuşabilmesinin garanti altına alınması için ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, Yerleşik yargı içtihatlarında defaatle belirtildiği üzere; davalı tarafın müvekkile ödemesi gereken manevi tazminatın trafik kazasının vuku bulduğu 17.05.2019 tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, somut olayda davacı yolcu konumunda olup herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu durumun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen dosyada aldırılan kusur raporuyla da sabit olduğunu, 17.05.2019 tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş...
gayrimenkuller üzerine dava değeri olan 50.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına, davacının manevi tazminat yönüyle verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vasisi ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/02/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise reddine dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ...'ya vesayeten ... ile vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat istemin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ...'ya vesayeten ... ve vekili sıfatıyla Avukat ... ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; davacı ...'...
Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. (İBAM 4. HD. 2020/70 Esas ve 2021/2743 Karar sayılı ilamı) Aç ....
Şti. aleyhine 28/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlam, temyiz eden davacı tarafa 27/04/2015 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise 15/05/2015’te verilmiştir. HUMK’nun 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal süresinin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamına göre davacılarının malikinin yaya konumundaki iken davalının kullandığı aracın çarpışması sonucu davacıların murisinin vefatı nedeniyle dava dilekçesinde delil olarak dayanılan ve dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları davacıların bir miktar maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemel olup davacı tarafça yaklaşık ispat koşulu sağlanmıştır. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacılar tarafın manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin de şimdilik kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğine, davacının sigorta şirketinden almış olduğu maddi tazminat miktarları dikkate alınarak ise maddi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz talebinin ise reddine" gerekçesiyle "davacı ...'...