"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TL maddi 30.000,00 TL manevi tazminatın 25/05/2012'den itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız icra takibi sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haciz işleminin, borçlu olmadığını bildiği kişi veya borçluya ait olmadığını bildiği eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. 6098 Sayılı TBK'nun 50. maddesi gereğince; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir (Yargıtay 4 HD'nin 2021/17980 E. - 2022/9874 K. Sayılı ilamı).Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur....
Hukuk Dairesinin 2022/487 E.2022/422 K.sayılı ilamı ile ''dava konusunun kaçak elektrik kullanıldığından bahisle maddi ve manevi tazminat davası olduğundan ''bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyada yapılan incelemede,''Davacının kaçak elektrik kullanımına ilişkin Istanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1057 E.sayılı dosyası ile açılan menfi tesbit davasının bilirkişi ücretinin yatırlmaması nedeniyle esastan reddedildiğini ve dosya istinaf aşamasındayken davalı tarafın aleyhine takibe geçerek banka hesaplarına ve tapu kayıtlarına haciz koydurduğunu,verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince bozularak kesin olarak hükme bağlandığını beyanla ,HAKSIZ OLARAK YAPILAN HACİZLER nedeniıyle ticari itibarının zedelenip kredi alamadığı ve manevi olarak da zarara uğradığından bahisle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince de dava haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası olarak nitelendirilerek karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 17/04/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 23/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Ortak (müşterek) borçlu ve dayanışmalı (müteselsil) kefil olan davacı hakkında ihtiyati haciz kararı alınmıştır. Davacı, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının saptanması davası açmıştır....
İhtiyati haciz talebine dayanak olan maddi ve manevi tazminat davasında, davacı lehine kurulan hükmün infazının sonuçsuz kalmasını önlemek amacıyla ihitiyati haciz talep edilmiş; bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir. Ne var ki; ihtiyatî haciz talep eden vekilinin, hangi taşınır veya taşınmaz mallar ilişkin olarak ihtiyati haciz istediği açıklatılmadan, mahkeme ilamında belirtilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile orantısız biçimde, borçlulara ait tüm taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde mahkeme ilamında belirtilen tazminata yeter miktarda ihtiyati haciz konulması usul, yasa ve hukuka açıkça aykırı olup bozma nedenidir....
Eldeki davanın konusu, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davalıya ait mal varlıkları ile ilgili değildir. Somut olayda, maddi ve manevi tazminat ödetilmesi istemi ile açılan davada talep konusu mal, hak ve alacaklar uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Davacının, davalı aleyhinde açtığı iş bu davada fazlaya dair haklar saklı tutarak şimdilik 60.000,00- TL maddi tazminat talep edilmiştir....
Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile davacının kişilik haklarının zedelenme gereklidir. (Yargıtay 4.HD.E:2016/3332; K:2018/1914; T:15.03.2018) Dosya kapsamı itibari ile davalı yanın kötüniyet ve ağır kusuruna ait delil bulunmayıp, manevi tazminat için gereken koşullar oluşmamıştır. İş bu sebeple manevi tazminat istemli davanın reddine karar verilmiştir....