Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle mahkemece manevi tazminat istemi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz istemi yönünden kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir.Davacıların maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacıların dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....

      2022/11837 sayılı dosyasının derdest olduğunu ileri sürerek maddi tazminata ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ayşe için 100.000,00 TL manevi, 15.000,00 maddi, Fulya için 200.000,00 TL manevi, 15.000,00 TL maddi, Baran için 200.000,00 TL manevi 15.000,00 TL maddi, Bahittin için 200.000,00 TL manevi 15.000,00 TL maddi ve Çimen için 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 860,000.00 TL belirsiz alacakların olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, anılan tutar bakımından teminatsız olarak ihtiyati haciz kabul görmemesi halinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir....

      Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görüldüğünden, davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin de esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebine gelince; davacılar, davalı aleyhinde haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli davada, davalının menkul, gayrimenkul, banka hesapları ile ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine davacı yönünden teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı istemi ile iş bu davayı açtığı, iş bu davada şimdilik tazminat olarak talep ettiği 1.370-TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalı tarafınca da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi...

        gayrimenkuller üzerine dava değeri olan 50.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz konulmasına, davacının manevi tazminat yönüyle verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair karar verildiği görülmüştür....

        Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür. Bu nedenle davacı vekilinin tazminat istemlerinin tamamı üzerinden fakat davalının üzerine kayıtlı olması koşuluyla taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu sonucuna varılmıştır....

        HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.İstinaf Kanun Yoluna Başvuran İhtiyati Haciz İsteyen Davacının İstinaf Başvurusunun KABULÜ İle, Kargı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/12/2020 tarih, 2020/78 Esas sayılı kararın KALDIRILMASINA, Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)Davacının 86.000,00 TL maddi ve manevi tazminat talebine istinaden İhtiyati haciz talebinin KABULÜ İLE, borcu karşılayacak şekilde taleple bağlı kalınarak davalı T7 tapu kayıtları ve araçları üzerine İİK'nın 257. ve müteakip maddeleri gereğince İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA. b)İcra İflas Yasasının 36. maddesinde öngörülen güvencelerden birinin ihtiyati haciz isteyenden alınmasına. Güvencenin ihtiyati hacize konu miktarının %15 miktarında olmasına....

        Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, hırsızlık, mala zarar vermek ve konut dokunulmazlığını ihlal eylemlerine dayalı maddi manevi tazminat (alacak) isteklerine ilişkindir. Davacılar vekilinin ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir isteminde bulunması hukuka aykırı ise de; ilk derece mahkemesince istemin ihtiyati haciz olarak kabul edilerek karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir....

          Mahkemece, davacının maddi zararı ile ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusur dahi aranmaksızın davalının maddi zarardan sorumlu olacağı; davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek ödenmiş bonolar hakkında ihtiyati haciz kararı alarak fiilen uygulatması şeklindeki eyleminde hukuka aykırılık ve kusur unsurunun da gerçekleştiği; davacı şirketin kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde bulunduğu; davacının müterafik kusurunun bulunmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi manevi tazminat isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından fiili haciz tarihinde borcun tamamının ödenmediği, davacının bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, haciz tutanağında tespit edildiği üzere davacının da kabulündedir....

            Mahkeme 17/10/2022 tarihli ara kararı ile; dava dosyasının halen maluliyete ilişkin rapor tanzimi için İstanbul Adli Tıp Kurumunda olduğu, alınan son aktüerya bilirkişi raporundan sonra davacının maddi tazminata ilişkin talebini 313.963,11 TL olarak arttırdığı görülmekle ihtiyati haciz talebinin bu miktar ile BAM kararındaki manevi tazminat miktarı da dikkate alınarak toplam 333.963,11 TL üzerinden davacının adli yardım talebinden yararlandığı da dikkate alınarak teminatsız olarak kabulüne, 1.219.194,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat tutarı olmak üzere toplam 1.239.194,00 TL üzerinden ihtiyati haciz isteğinin ise reddine karar vermiş, davacı vekili ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunarak ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu