Davacı, İcra Müdürlüğü'nün 2004/2553 esas sayılı dosyası üzerinden hakkında icra takibi yapıldığını, ödeme imkanı olmasına rağmen ihtiyati haciz yoluna gidildiğini ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, ön inceleme oturumunda ise; ihtiyati haciz ile haciz arasındaki farkı bilmediğini, ihtiyati haciz demiş ise de bunu haciz olarak düzelttiğini açıklamıştır. Davalı, davanın zamanaşımından ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur....
Buna göre, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK'nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekir. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede;Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür....
Dosyamızda ihtiyati haciz şartları oluşmuştur. Şöyle ki: İİK'nın 257. maddesi "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" demektedir. Bilindiği gibi davalılar haksız fiil nedeniyle davacı müvekkile karşı maddi ve manevi tazminat yönünden borçlanmıştır. Davacı müvekkilin, davalılardan maddi ve manevi tazminat yönünden bir alacağı olduğu kesindir. Yine haksız fiillerde temerrüt tarihi haksız fiilin gerçekleşme tarihidir. Başka bir anlatımla talep edilen maddi ve manevi tazminat alacağı vadesi gelmiş bir borçtur. Bu bakımdan İİK 257.maddesi uyarınca davacı müvekkil vadesi gelmiş para borcu (maddi manevi tazminat) nedeniyle davalıların taşınır ve taşınmaz malları üzerinde ihtiyati haciz talep etmektedir. Mahkemece verilecek ihtiyati haciz kararı için tarafımızdan teminat istenilmemesini talep etmekteyiz....
ve davacıların murisinin ölümüne sebebiyet verdiği ve bu nedenle davacıların maddi ve manevi zararlara maruz kaldıklarının ortada olduğunu ve bu nedenle kaza tarihi itibariyle muaccel hale gelen maddi ve manevi tazminatlar için ihtiyati haciz talebinde bulunma yasal şartlarının oluştuğunu beyan ederek ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin kurulan 09.11.2022 tarihli ara karar ile bu ara karara karşı yaptıkları itiraz üzerine verilen 07.12.2022 tarihli ara kararın kaldırılması ile taleplerinin kabulüne ve davalılar adına kayıtlı mal varlıkları, araç ve taşınmazlar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde uygulanmak üzere, öncelikle teminatsız, olmadığında takdir edilecek uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜ İLE; a-)İtiraz eden davalılar vekilinin itirazının kısmen kabulü ile; İlk derece mahkemesinin 26/11/2021 günlü ara karar ile manevi tazminat yönünden konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, b-)Maddi tazminat talebi yönünden itirazın reddi ile, maddi tazminat yönünden dava değeri olan 20.060,00 TL ile miktarla sınırlı olmak üzere ( davacıların adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeni ile teminatsız olarak verilebilir ise de davacıların istinafı bulunmadığından) 10.000,00 TL teminatla davalı ... ... adına kayıtlı ... ve ......
Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf isteminin incelenmesinde; Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. Davacı haksız haciz işleminden dolayı manevi tazminat talep etmişse de; davacının iş yerinde yapılan haciz sırasında evraklar arasında takip borçlusu adına evraklar bulunması, evrakların bir çoğunda haciz yapılan yeri kendi adresi olarak göstermesi, Kadıköy 5....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu talebin büyük kısmını manevi tazminat oluştursa da müvekkilinin talep etmiş olduğu maddi tazminattan çok daha fazla zarara uğradığının açık olduğu ve maddi tazminat talebinin belirsiz alacak şeklinde açıldığını, müvekkilinin söz konusu olay sonucu uzun süre çalışamadığını ve bu olaydan kaynaklı olarak maddi zararının hesaplandığı takdirde artacağını, davalıların tazminat ödememek saikiyle üzerlerine kayıtlı olan mal varlıklarını başkalarına devretmek için harekete geçtiklerini, dava sonunda verilecek olan maddi ve manevi tazminatın tahsil edilemeyecek duruma gelmesinin söz konusu olduğunu, bu durumda müvekkilinin uğramış olduğu zararla kalacağını ve bu zararı tazmin için ödenmesine karar verilen maddi ve manevi tazminatın elde edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın esası hakkında karar verilene kadar ihtiyati haciz konulması talebine karşı verilen ret kararının kaldırılarak...
Haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Ancak her iki halde de tazminat sorumluluğunun doğabilmesi için haczin haksız olması gerekmektedir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemiyle açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, kasten öldürmeye teşebbüs(yaralama) nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında davalının taşınır ve taşınmaz mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin 29/07/2021 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz ve geçici ödeme talebinin reddine karar verilmiş, ihtiyati haciz talebinin reddi kararına karşı davacılar vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....
Haciz uygulaması nedeniyle hacze muhatap olan kişinin borcuna sadık olmayan kişi konumuna düşeceği, iş çevresinde ticari itibarının zedeleneceği, kişilik haklarının zarar göreceği kuşkusuzdur. Haksız yere uygulanan hacizden kaynaklanan manevi tazminat davalarında davacının manevi zararının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Davacının zararını kanıtlamasına gerek olmaz. Nitekim İcra Hukuk Mahkemesinin kararıyla davalı tarafın talebiyle uygulanan haciz ve muhafaza işleminin haksızlığı saptanmış durumdadır....