WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı banka tarafından blokenin davadan önce kaldırıldığı beyan edilmiş ise de, davacının blokenin kaldırılması istemli 19.09.2018 tarihli ihtarnamesine davalı tarafından verilen 02.10.2018 tarihli cevabi ihtarname ile "Talep edilen işlemin 5549 Sayılı Kanunun 19/A maddesine göre ertelendiği"nin bildirildiği, bu nedenle davacı tarafından 09.10.2018 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, davalı banka tarafından ise bu tarihten sonra (17.10.2018 tarihinde) blokenin kaldırıldığı anlaşılmıştır....

Davalı banka tarafından blokenin davadan önce kaldırıldığı beyan edilmiş ise de, davacının blokenin kaldırılması istemli 19.09.2018 tarihli ihtarnamesine davalı tarafından verilen 02.10.2018 tarihli cevabi ihtarname ile "Talep edilen işlemin 5549 Sayılı Kanunun 19/A maddesine göre ertelendiği"nin bildirildiği, bu nedenle davacı tarafından 09.10.2018 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, davalı banka tarafından ise bu tarihten sonra (17.10.2018 tarihinde) blokenin kaldırıldığı anlaşılmıştır....

    TL kıdem tazminatı ödendiğini süreklilik arz eden ilavelerin tutara eklendiğini aralık 2020 tarihinde üretim primi ödemesi yapıldığını primin 1 defaya mahsus ödendiğini kararlılık ve süreklilik arz etmediğini bu nedenle maaşa ilave edilmeyeceğini ikramiyenin maaşa eklendiğinin ve kıdem tazminatına esas aldığını faize ve türüne itiraz ettiğin beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı....

    İcra Müdürlüğünün 2018/7244 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattırdığını, davalılar arasındaki senedin ve takibin muvazaalı olduğunu, davalı T5, İcra Müdürlüğüne takibin başlatıldığı 20/07/20108 tarihinde başvurarak ödeme emrini elden almak istediğini, sürelerden feragat ettiğini, takibin kesinleşmesini ve maaşına haciz konulmasını ve 1.000 TL muvafakat ettiğini beyan ettiğini, amacın başka alacaklıların maaşa haciz koymasını engellemek olduğunu, söz konusu icra dosyasında yapılan tek işlemin maaşa haciz konulması işlemi olduğu, SGK sorgulaması dahi yapılmadığını, davalının maaşına konulan haczi 1.000 TL olarak kabul etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlunun alacaklıları arasında seçim yapma hakkının olmadığını, hayatını idame ettirmesine yetmeyecek bir para kalacak şekilde maaştan kesinti yapılmasına muvafakat etmesinin takibin muvazaalı olduğunun kesin kanıtı olduğunu, Muğla 2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maaşa konulan haczin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, SSK emeklisi olduğunu, 29.03.2006 tarihinde davalı bankadan kredi çektiğini, davalının kredi sözleşmesi ile birlikte temlikname imzalattığını, borcunu ödeyemeyince davalının icra takibi başlattığını, yasaya aykırı olarak SSK maaşına haciz konulduğunu ileri sürerek maaşına konulan haczin kaldırılmasını ve kesilen maaş miktarının ticari faiziyle istirdadını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, borçlu şirkete verilen teminat mektuplarının iade edildiği, dava konusu mevduat üzerindeki davalı banka lehine uygulanan rehin ve blokenin kaldırıldığı, davacı idarece uygulanan haciz bedelinin 11.7.2013 tarihinde davacı alacaklı İdare hesabına aktarıldığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer almadığına, davaya sebebiyet veren davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi banka vekilince yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Yasaya dayalı olarak yapılan takipteki istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu mevduat üzerine konulan rehin ve blokenin kaldırılması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

        Kararı davacı temyiz etmiştir. -/- Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin istirdadına ilişkin olup, Mahkemece muvafakatnamenin (temlikname) takibin kesinleşmesinden yaklaşık bir yıl sonra verildiği bu sebeple verilen bu rızanın geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yapılan incelemede muvafakatnamenin (temlikname) sözleşme tarihi ile aynı tarih olan 05/12/2013'de verildiği anlaşıldığından Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değilse de davacının 27/12/2013 tarihinden başlayıp 26/11/2015 tarihine dek süren bloke ve kesintiler karşısında uzun bir süre sessiz kalması ve son taksitten önce davayı açması MK m.2'ye aykırı olduğundan bu değişik gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olan ret kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          KARAR Davacı, davalı bankadan aldığı emekli maaşının, kullandığı kredi borcu nedeniyle bloke edildiğini ve kesintiler yapıldığını ileri sürerek; blokenin iptali ile yapılan tüm kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, kredi sözleşmesi ve ek rehin sözleşmesindeki hesaptan virman, takas ve mahsup yetkisi veren düzenlemenin tüketici aleyhine olduğu, müzakere edilerek kararlaştırılmadığı, haksız şart niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne maaş hesabı üzerine konulan blokenin iptaline, dava tarihine kadar yapılan 11.700,00 TL kesinti bedelinin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceği, bu kapsamda maaş hesabının, kredi taksit ödemelerini teminen bloke edilip edilemeyeceğine ilişkindir....

            Dava, taraflar arasında akdedilen kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve hesapta biriken paranın iadesi istemine ilişkindir. Alacağın dayanağını teşkil eden sözleşmenin 22.maddesinde bankanın rehin,hapis,takas ve mahsup hakkı hüküm altına alındığı, bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı tanındığı görülmektedir. Ayrıca ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesinde davacı davalı bankaya kredi kartının hesabından tahisili için virman talimatı vermiş olmasına göre bankanın yaptığı işlemin 5510 sayılı yasanın 93/1 maddesine aykırı olmayacağı da açıktır. Bu durumda davacının kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesindeki taahhütü kapsamında davalı banka nezdindeki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılması haksız şart niteliğinde değildir.Taraflar arasındaki sözleşme ile bu husus taahhüt edilmiştir....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava, davacı lehine verilen teminat mektubu karşılığı davacı hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke edilen mevduatın iadesi istemine ilişkindir. Yargılama esnasında anılan teminat mektubunun paraya çevrilmesinden sonra davacı, 14.10.2014 tarihli celsede 31.12.2103 tarihinde teminat mektubu bedelinin ilgili kuruma ödendiğini belirterek "19.12.2010 tarihinden 31.12.2013 tarihine kadar 3.500 TL'nin ticari reeskont faizinin tahsilini" istemiştir. Davacının talebi bu şekilde olduğu halde, mahkemece "31/12/2013 tarihinde teminat mektubunun paraya çevrildiği anlaşıldığından bu tarihten itibaren teminat mektubunun 3.500 TL olması da dikkate alınarak ...nca belirlenen artan ve azalan oranlarda avans faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir. Ancak kararda hangi tarihler arasında faize hükmedildiği açıkça belirtilmediğinden hükmün bu haliyle infazı kabil değildir....

                UYAP Entegrasyonu