nın hesaplara haciz konulduğunu, ilgili Başkanlığın tüzel kişiliği dahi olmadığından, gelire dayalı herhangi bir hesabının olmadığını, belirterek, hesaplara konulan hacizlerin ve blokenin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, dayanak ilamın menfi tespit olduğu ve menfi tespit kararlarının kesinleşmeden takibe konulmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir....
Dava, taraflar arasında akdedilen bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Alacağın dayanağını teşkil eden sözleşmede bankanın rehin, hapis ve takas hakkı hüküm altına alındığı, bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkı tanındığı görülmektedir. Bu durumda kredi sözleşmeleri ve davacıdan alınan ek sözleşmedeki taahhütü kapsamında davacının davalı banka nezdinde ki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılması haksız şart niteliğinde değildir. Taraflar arasındaki sözleşme ile bu husus taahhüt edilmiştir. Mahkemece bu açıklamalar karşısında sözleşme hükümleri ve verilen taahhüt değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....
İnceleme konusu karar, teminat mektupları nedeniyle banka hesabına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 14/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
Hukuk Dairesi Davacı, Emekli maaşı ile eşinden dolayı elde ettiği dul yetim aylıklarını davalı banka şubesinden aldığını, önceki borçlarının yapılandırılması ve yeni ihtiyaçları nedeniyle davalı bankadan kullanmış olduğu krediler ile kredili mevduat hesabı taksitlerinin maaş hesaplarından çekilmesi amacıyla davalı banka tarafından hesabı üzerine konulmuş olan bloke işlemi nedeniyle maaşından kendisine hiç bir şey kalmadığını, zor durumda olduğunu ileri sürerek, emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına ve kullanmış olduğu kredinin yapılandırılmasına ya da nevinin değiştiirlmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, banka tarafından yapılan işlemlerin davalı ile aktedilen sözleşme ve eki taahhütlere uygun olduğuna dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece yargılama makamınca, dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporu tespit ve mütalaalarına da dayanılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davalı tarafın istinaf talebi, ......
KARAR Davacı, dava dışı 3. kişinin bankadan kredi aldığını, kendisinin de kefil olduğunu, borçlu ile birlikte aleyhlerine takibe geçildiğini ancak takip kesinleşmeden emekli maaşına bankaca bloke konulduğunu belirterek, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili ... İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki davasında dava dışı şahsın kredi borcuna kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine haksız olarak hakkında haciz işlemi başlatıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmişse de, dava dışı şahsa kefil olan davacının emekli maaşına bloke dava dışı banka tarafından konulduğundan, davanın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerekir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin almakta olduğu memur maaşından takibe düşen borçları nedeniyle ¼ oranında kesinti yapıldıktan sonra kalan kısmın davalı bankada açılan maaş hesabına yatırıldığını, davalı bankaya olan borcu nedeniyle kalan miktardan tekrar sözleşme gereğince ¼ kesinti yapıldığını, davalı banka ile aralarındaki maaş hesabı sözleşmesini mecburen imzaladığını, sözleşmenin matbu olduğunu, yapılan kesinti tutarı olan 573,59 TL'nin istirdatı ile maaş hesabına konulan 29.371,31 TL blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının maaş ve ek ödeme gelirinin yattığı hesabından, sözleşme ile maaşından kesinti yapılabilmesine dair davacı tarafça verilen yetki gereğince, kredi kartı ve bireysel krediden kaynaklanan takibe düşmüş borçları nedeniyle kesinti yapıldığını, davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından faturaya dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, tüzel kişiliğe sahip olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek banka hesaplarına konulan blokenin de kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun tüzelkişiliği bulunmadığından bahisle ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. HMK'nun 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler davada taraf ehliyetine de sahiptir. (TMK m.8-48). Somut olayda icra mahkemesine başvurunun ......
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, davalı tarafından davacının emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması talebini içermektedir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2019/261 ESAS 2020/117 KARAR DAVA KONUSU : Blokenin Kaldırılması ve Tazminat (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması ve tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Her ne kadar, borçlu icra dosyasına 14.02.2012 tarihli dilekçeyi ibraz etmiş ise de; bu dilekçe sadece dosya borcu nedeniyle maaşa konulan hacze yönelik itirazları kapsamakta olup, dilekçe tarihi itibariyle nizalı taşınmaza konulan hacizden haberdar olduğuna dair açıklama içermemektedir. Öte yandan, icra tutanakları ve keşif tutanağında borçlunun icra dosyasında yer alan hacizden haberdar olduğuna dair herhangi bir açıklama ve kayıt bulunmadığı gibi, borçlu tarafından yapılan başkaca bir işlemede rastlanılmamıştır. Bunlardan ayrı; icra dosyası kapsamı itibariyle, uyuşmazlık konusu taşınmaza haciz konulduğuna dair borçluya İİK'nın 103. maddesine göre bildirim yapıldığına ilişkin kayıt da bulunmamaktadır. Bu kapsamda, haczedilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporu borçluya 17.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu ise, bu tarihe göre süresi içerisinde 19.04.2013 tarihinde İİK'nın 82/12. maddesine dayalı olarak İcra Mahkemesine başvurmuştur....