Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İİK'nın 82. maddesi düzenlemesi haczi caiz olmayan mallar ve hakları, aynı kanunun 83. maddesi ise kısmen haczi caiz olan şeyleri düzenlediğini; bilindiği gibi haciz işlemi, İİK. hükümlerine göre bir cebri icra işlemi olduğunu; ne var ki, somut olayda, davalı banka tarafından davacının hesabından kredi borcuna mahsuben kesinti yapılması işlemi, ortada bir cebri icra işlemi bulunmadığından bir haciz işlemi de olmayıp, taraflar arasındaki 12/10/2017 tarihli taahhütnameye dayalı olarak kredi borcunun tahsili işlemi olduğunu beyan ile; davacı/davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz. DELİLLER: Gebze Tüketici Mahkemesi'nin 24/10/2019 Tarih - 2018/690 Esas - 2019/437 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; emekli maaş hesabındaki blokenin kaldırılması ve istirdat istemine ilişkindir....
Şubesi tarafından 03.04.2007 tarihinde alınan haciz kararı ile bloke konulduğunu, davalı bankaya konulan blokenin kaldırılması talebi ile başvurulduğunu ve sözlü olarak olumsuz cevap verildiğini ve haciz kararı ile blokenin devam ettiğini, müvekkilinin işleme muvafakatinin olmadığını, 5510 Sayılı Kanun Madde 93’e göre bireysel emeklilik hesabına haciz konulamayacağını, yetkili makamlarca alınmış bir haciz kararının bulunmadığını, bankanın müvekkilinin bankaya olan borcundan dolayı kendiliğinden işlem yaparak haciz kararı almasının ve bireysel emeklilik hesaplarına bloke koymasının hukuka aykırı olduğunu, haciz koyulabilecek olsa dahi müvekkilinin sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz tarihindeki brüt asgari ücret tutarının çarpmına karşılık gelen tutarın nafaka borçları hariç olmak üzere haczedilemeyeceğini bildirerek 03.04.2007 tarihinde müvekkilinin bireysel emeklilik hesaplarına konulan blokenin kaldırılmasınıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin sahibi ve kefili olarak şirketin takip borcuna karşılık olarak 11.12.2007 tarihinde 1.583,87 TL, 27.10.2008 tarihinde 5.673,00 TL, 19.12.2008 tarihinde 437,00 TL ve 30.06.2008 tarihinde 3.473,00 TL olmak üzere toplam 11.166,87 TL'nin maaş hesabından bloke konulup alındığını, davalı banka tarafından adı geçen şirketin takip hesabına aktarılan tutarların iptal edilip iadesinin sistem gereği mümkün olmadığının bildirildiğini, davalı tarafın haksız yaptığı blokenin bir kısmını kaldırdığını ve sonraki maaşlarının ödemesini yaptığını, maaşı üzerine konulan takip borcuna karşılık olarak aktarılan toplam 11.166,87 TL'yi iade etmediğini ileri sürerek, bu miktarın tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzrine Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
in davalı bankaya olan kredi borcu nedeniyle emekli maaşının bloke edildiğini, hakkında kesinleşen bir icra takibi olmadan hesabı üzerinde bankanın tasarruf yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek; maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik davalının istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince "Taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmaması ve davacı hakkında usulüne uygun yapılıp kesinleşmiş icra takibi de olmaması karşısında, davacının banka şubesinde mevcut hesabına uygulanan bloke işleminin usul ve yasa hükümlerine uygun olmadığı" gerekçesi ile esastan reddedilmiş, davalı vekili bu sefer temyiz talebinde bulunmuştur....
tarihinde müvekkilinin bireysel emeklilik hesaplarına konulan blokenin kaldırılmasınıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
(M) KARŞI OY Dava, Davacının müteselsil kefil olduğu genel ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle davacının emekli maaşı hesabına konulan haksız blokenin kaldırılması ve bloke edilen tutarların iadesi istemine ilişkindir. Alacağın dayanağını teşkil eden kredi sözleşmesinin "kefalet" başlıklı 12 nci maddesinin (m) ve (n) bendinde bankanın rehin hakkının ve mahsup yetkisinin hüküm altına alındığı, bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin ve mahsup hakkın tanındığı görülmektedir. Yine davacı tarafından virman talimatının verilmiş olması da dikkate alındığında bankanın yaptığı işlemin 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesine aykırı olmayacağı açıktır. Zira banka verilen yetkiyi sözleşme şartlarına uygun olarak borcun ödenmemesi halinde kullanacaktır. Sözleşme serbest irade ile imzalanmış olup bankanın yaptığı işlem de bir haciz işlemi değildir. Aksi halde kredi alınıp kullanıldıktan sonra borcun ödenmemesi gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır....
-YTL. alışverişe davalı bankanın post makinasının onay verdiğini, sonrasında kredi kartının sahte olduğundan bahisle müvekkilinin davalı bankadaki hesabına haksız şekilde el konulduğunu belirterek, hesaplarına konulan haksız blokenin kaldırılmasına ve el konulan 1.494.05.-YTL.nin el koyma tarihi 20.07.2006’dan itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında Kredi Kartı Üye İşyeri Sözleşmesi akdedildiğini, davacının bu sözleşme hükümlerine aykırı davranıp, istenilen imzalı slibi de ibraz etmediğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle, 1.424.50.-YTL.nin 20.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, anılan tutar yönünden davacı hesabına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
/Zafer Şubesi tarafından hesabına bloke konduğunu ve maaşının aynı şubedeki borcuna mahsup edildiğinden maaşının ödenmeyeceğini öğrendiğini, rızası hilafına dayalı bankanın bu tek taraflı işlemi ile hesabından kesinti yapılmasının yasal dayanağınının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davalı bankanın rızası hilafına ve yasalara aykırı olarak ölen babasından aldığı yetim maaşı üzerine konulan muvafakat ve kesinti işleminin dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı konuda daha önce açtığı ve Konya 1....
Somut olayda; davacının kaybolan çekler nedeniyle banka tarafından davacıya ait hesaba konulan blokenin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereği .... Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....