in davalı bankadan çektiği toplam 67.000,00 TL tutarlı krediler nedeniyle emekli maaşının tamamına bloke konulduğunu, toplam 43.800,84 TL şimdiye kadar kesinti yapıldığını, tek geçim kaynağının emekli maaşı olduğunu, icra takiplerinde bile maaşın ancak 1/4'ü haczedilebilirken davalı bankanın uygulamasının açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca kredinin kullanıldığı tarihte müvekkili davacının davranışlarının hukuki anlam ve sonuçlarının algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine haiz olmadığını ileri sürerek; maaş üzerine konulan blokenin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla emekli maaşından haksız kesilen şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Somut vakıada uygulanacak İİK 72/7 maddesine göre davalıdan istirdat edilecek alacağın konusu “borçlu olunmayan paradır”. Oysa ki, davacıdan haciz yoluyla tahsil edilen paranın bizzat kendi borcu olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Nitekim davacı SGK mevzuatı gereği, yasal olmayan maaş haczini İcra mahkemesi aracılığıyla kaldırtmıştır. Ne var ki arada geçen süre zarfında tahsil edilen para bizzat kendi borcu olup İİK 72/7 maddesi gereğince iadesine karar verilmesi hukuken mümkün değildir. Açıklanan bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken, onama şeklinde tezahür eder sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum. ...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihtiyaç kredisi borcu nedeniyle davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere 17.04.2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun'un 93 üncü maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, Sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....
ve hesapta para bulunmamasının bloke işleminin kaldırılmasının unutulmasına sebep olduğunu, 25.06.2013 tarihinde hesaba konmuş olan blokenin, dava tarihinden sonra 22.07.2020 tarihinde iptal edildiğini, dava konusu olayda, hesabın 2011 yılından 16.07.2019 tarihine kadar hareketsiz kaldığını, bu tarihe kadar hesapta zaten para mevcut olmadığını, 16.07.2019 tarihinde hesaba 6,34 TL yattığını, sadece bu tutarın blokenin kaldırıldığı, 22.07.2020 tarihine kadar hesaptan çekilmesinin engellendiğini, bloke işlemi nedeniyle davacının herhangi bir maddi zararının oluşmadığını, dava konusu hesap üzerine 25.06.2013 tarihinde konmuş olan blokenin, kredi borçlarının tamamen ödendiği 2018 yılında kaldırılması gerekirken bunun sehven unutulduğunun aşikar olduğunu, bu gecikme nedeniyle davacının maddi bir zarara uğramadığını, söz konusu gecikmenin müşterinin kredi notunun veya kredibilitesinin düşmesine sebep olamayacağını, bankalardan kredi kullanmasını da engellemeyeceğini, nitekim davacı...yanca, söz...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/06/2015 tarih ve 2015/68-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı bankadan almış olduğu tüketici kredisi nedeniyle emekli aylığına bloke konulduğunu, kendisinin emekli aylığından başka hiçbir geliri olmayan bir emekli olduğunu, banka yönetiminden bloke kararının kaldırılmasını talep ettiğini ancak bu istediğinin reddedildiğini, blokenin yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, blokenin kaldırılması yönünde karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, emekli maaşını davalı bankadan aldığını, davalıdan kullandığı bireysel krediyi geri ödeyemediği için maaşına bloke konulduğunu ileri sürerek maaşına konulan blokenin kaldırılmasını ve el konulan emekli maaşlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
.-2017/865 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının öğretmen olarak görev yaptığını, maaş ve ücretlerinin davalı banka nezdinde açılan maaş hesabına yattığını, davalı bankanın başka bir hesaptaki kefalet ve borçtan dolayı davacının rızası olmaksızın maaş ve ücretlerine bloke koyduğunu ve kesinti yaptığını ileri sürerek, davacının hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, davacıdan tahsil edilen 6.470,00 TL’nin kesildiği tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka, davaya cevap vermemiştir....
Şubesinde maaş hesabı bulunduğunu, davalı banka tarafından dava dışı ... ... ve ... ... ... borçlarına binaen maaş hesabından rızası ve bilgisi dışında aktarım yapıldığını, maaş hesabına bloke konulduğunu, maaşını alamadığını, banka tarafından yapılan işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını, hesabından aktarılan bedellerin ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava tarihi olan 21.10.2013 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi, Tüketici işlemi Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi ifade eder. 4077 sayılı yasanın 23....
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, İİK’nın 83. maddesi gereğince emekli maaşının haciz, başkasına devir ve temlik edilemeyeceği, maaştan yapılan kesintinin miktarının belirlenebilmesi için banka hesap kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekli olduğu ancak, davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından maaş kesintisi hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacının emekli maaşına yapılan müdahalenin men'ine ve blokenin kaldırılmasına, maaş iade talebinin ise, reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
K A R A R Davacı, davalı bankada bulunan emekli maaş hesabına herhangi bir muvafakati ve kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadan davalı banka tarafından bloke konulduğunu, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek; emekli maaş hesabına konulan blokenin ve haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince, davacının kullandığı krediye ilişkin taksitlerin ödenmemesi durumunda maaşının kesilmesine, kredinin geri ödemelerinin maaşı üzerinden yapılmasına muvafakat ettiği ve sözleşmede bankaya hesaptan tahsilat yetkisi de verildiği, yapılan kesintilerin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13....