Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, hükmün açıklanması şeklindeki ceza mahkemesi kararı ve ceza dosyasındaki tüm deliller, mahkemece dinlenilen tanıklar, davacının burun kırığına ilişkin rapor içeriği ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davaya konu burun kırığına neden olacak derecede yaralama eylemlerinin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple davalının buna yönelik itirazları yerinde bulunmamaktadır. Manevi tazminat miktarına gelince; Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için BK 49 (TBK’nun 58) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. ----------- tarihli ve ---------- göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/06/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş: hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, iki adet köpeğinin zehirlenerek öldürülmesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir....

      Mahkemece, davalılar ... ve ... tarafından, davacının maliki olduğu bağımsız bölüme kasıtlı olarak zarar verildiği, zararın niteği ve meydana getiriliş şekli dikkate alındığında, davalıların eylemlerinin aynı zamanda davacıda keder ve üzüntü yaratmasının kaçınılmaz olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. 6098 sayılı TBK'nun "Kişilik Hakkının Zedelenmesi" başlığını taşıyan 58/1. maddesinde; "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda davacı, davalılar tarafından evine kasten zarar verilmesi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Tazminata konu edilen eylem hukuka aykırı olmakla birlikte, kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir ve manevi tazminatı gerektirmez....

        Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacıların işlettiği barın davalılarca yıkılarak zarar verilmesi dolayısıyla duyulan üzüntü nedeniyle manevi tazminat istenmiştir. İş yerindeki kasadan sırf para çalınması davacının veya yakınlarının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgular olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen...'nun 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından, manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken kısmen kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

          Davacı, davalı apartman yöneticisinin kapıcı dairesinin imara aykırı kısmını yıkarken kendisine ait olan duvarın da davalının talimatıyla yıkıldığını, oluşan maddi zarar ile yıkım sırasında eşinin evde tek başına olması ve yıkımı gören çevre sakinleri karşısında düştükleri durum nedeniyle manevi tazminat ödetilmesini istemiştir. Davalı, apartman yöneticisi olduğunu kendisine husumet düşmediğini, davalının ortak alana müdahalesinin olduğunu manevi tazminat istenemeyeceğini ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece, maddi tazminat yanında olay nedeniyle davacının duvarının yıkılmasının aile mahremiyetini bozacak nitelikte oduğu gerekçesiyle manevi tazminat da takdir edilmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalının talimatıyla yapılan yıkım esnasında davacının duvarının zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2- 14 E, 2006/26 K. sayılı ilamı ile Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/7320 Esas- 2017/8106 karar dikkate alınarak;manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi,zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır....

            Dolayısıyla somut olayda tek eylemden hem maddi zarar hem de manevi zarar doğmaktadır. b) Site yöteminin sorumlu olacağı ve müteselsilen güvenlik şirketinin de sorumlu olacağı konusunda uygulamada "ittifak" söz konusudur. c) Sorun davalıların sorumluluk alanında kalan maddi ve manevi tazminat taleplerinden sadece maddi tazminat kısmının kat mülkiyeti hukuku kapsamında kaldığı, dolayısıyla sulh hukuk mahkemelerinin sadece maddi tazminat taleplerini inceleyebileceği ve ancak manevi tazminat talebinin MK'nın 24, BK'nın 58. maddeleri kapsamında olmakla sadece ve doğrudan Asliye Hukuk Mahkemesinde incelenebileceği yönündeki bazı Yargıtay Daire uygulamaları ve çoğunluk görüşüdür. Kuşkusuz bu yaklaşım aşağıdaki nedenlerle tercih edilmemelidir. 1) Öncelikle 634 sayılı Kanunun Ek 1. maddesine göre, bu Kanundan doğan bütün uyuşmazlıklar tartışmasız biçimde ve talebin maddi/manevi tazminat olmasına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür....

              Davacı, davalıya ait evin temel kazısı sırasında evine zarar verildiğinden maddi ve manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, maddi zarar yanında, davacının evini tahliye etmesi ve kirada oturmak zorunda kalması nedeniyle manevi tazminata da hükmetmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olgu¬ları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

                DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ve maddi tazminata ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısımlarının onanması, Manevi tazminat yönünden ise mahkeme kararındaki manevi tazminat gerekçelerinin davacı tarafından talep edilen manevi tazminata ilişkin talebin karşılığı olmadığı, davacının manevi tazminat talebine yönelik olarak tazminatın şartlarının oluşmadığından manevi tazminat yönünden kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu