"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bozdoğan Asliye Hukuk ve Bozdoğan Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevşizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesi uyarınca aile konutu üzerinde sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve evin sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir....
Kişi tarafından işletilmeye başlandığı, İİK.nun 97/a maddesine göre bir taşınır malı elinde bulunduran kimsenin onun maliki sayılacağı, borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi malın borçlu elinde addolunacağı, davalı 3. Kişi tarafından haczedilen menkullerin kendisine ait olduğuna ilişkin herhangi bir mülkiyet belgesi ibraz edilemediği, bu durumda İİK.'nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup, bu yasal karinenin aksinin, davalı 3. Kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanması gerektiği, eldeki dava her ne kadar İİK.nun 99. maddesine göre alacaklı tarafından açılmış istihkak davası ise de, ispat külfeti istihkak iddia eden 3. şahısta olup istihkak iddiacısı tarafından İİK.nun 97. maddede geçen mülkiyet karinesinin aksinin ispatlanamadığı belirtilerek, davanın kabulü ile davalı 3. Kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı 3....
İcra Müdürlüğünün 2007/15532 Esas sayılı dosyasından, davacı şirketin işyerindeki taşınır malların 16.05.2008 tarihinde borçlu şirketin borcundan dolayı haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczin yapıldığını, borçlu şirketin danışıklı olarak işyerindeki tüm taşınır mallarını davacı şirkete devrettiğini, haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu şirket vekili, haciz adresinde kiracı olarak bulunduklarını ve hacizden önce bu adresten ayrıldıklarını ve borç kaynağı kira sözleşmesinin iptali için dava açtıklarını bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur....
Her ne kadar mahkemece satın alınma tarihinde yürürlükte bulunduğu söylenen 4077 sayılı kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesinde ürünün iadesiyle sözleşmeden dönme ve bedelinin tahsili taleplerinin yalnızca satıcı firmadan talep edilebileceği, ithalatçı firmadan talep edilemeyeceği belirtilmiş ise de; sözleşmenin kurulduğu tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK'nun 13/3. maddesinde; ”Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Yine aynı kanunun 4/3 maddesine göre; İmalatçı - üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/02/2022 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022 Mahkememize açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı taraf ile yapılan taşınır kirası sözleşmesinin haklı olmaksızın davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle doğan ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL'nin sözleşmenin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği tarih olan 31.12.2021 itibariyle işletilecek TCMB değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tazminini, davalının ekonomik durumunun iyi olmaması, acze düşmesinin çok muhtemel olması ve bu sebeple huzurdaki davada müvekkil şirket lehine çıkacak herhangi bir alacak miktarına kavuşamamasına sebebiyet verecek olmasından ötürü davalının tüm araçları üzerine; kayıtlı araç olmaması halinde tüm mal varlığı üzerine...
Düzenli bir geliri bulunan davacının 01.01.2002 tarihinden önce taşınmaz için yapılan ödemeler ve alınan ev eşyaları için katkısının ve 2002 yılından sonra alınan ev eşyalarının kişisel mal ile edinildiği davalı tarafından ispatlanmadığından TMK'nun 222/3. maddesine göre edinilmiş maldan kaynaklanan katılma alacağının bulunduğunun kabulü doğrudur. Her ne kadar dava konusu eşyalar davacının zilyetliğinde bulunuyor ise de, kime ait olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı gibi TMK'nun 222/2. maddesi uyarınca tarafların paylı mülkiyetinde bulunmakta olup, davalı mülkiyet hakkına dayanarak aynı Yasanın 683/2. maddesine göre davacıya karşı istihkak veya meni müdahale davası açabileceğinden davacı lehine alacak hakkına hükmedilmesi Usul ve Yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ilen hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2019 NUMARASI : 2017/853 ESAS, 2019/557 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL 12. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 13/06/2019 tarihli ve 2017/853 Esas, 2019/557 Karar sayılı dosyasında verilen karar; Davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı firmadan satın aldığı mobilyaların 3 kez değiştirilmesine rağmen hala problem çıkardığını, davalı firmanın hatasını düzelteceğini beyan ederek ürünleri değiştirdiğini ancak para iade talebini geri çevirdiğini, ödediği 14.000,00 TL ücretin tarafına iadesini ve ürünlerin geri alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yargılama aşamasında aldırılan Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Otomotiv Bölümü'nde görevli makine mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu raporunda,klima sistemindeki gaz kaçağından kaynaklanan arızanın ve boya hatasının ... kapsamında giderilebileceği, davacının söz konusu ayıpları gidermesi için servise izin vermediği,bu nedenle aracın gizli ayıplı olarak değerlendirilemeyeceği açıklanmıştır. İtiraz üzerine ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü'nden seçilen bilirkişiler tarafından inceleme sonucunda klima sistemindeki gaz kaçağından kaynaklanan arızanın ve boya hatasının ... kapsamında olduğu,bu kapsamda giderilebileceği bunların gizli ayıp olarak değerlendirilemeyeceği bildirilmiştir....
Davalılar vekili ortaklığın giderilmesini talep etmiştir Mahkemece, davanın kabulü dava konusu taşınmazlar ve taşınır üzerindeki ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 699/3 hükmünde “Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” şeklinde düzenlendiği üzere satışla ortaklığın giderilmesi sonlanmaktadır....
nun 97/a maddesi uyarınca; “Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini, borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir. Borçlu ile üçüncü kişinin taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi malın borçlu elinde addolunacağına ilişkin, borçlu dolayısıyla alacaklı yararına mülkiyet karinesi içermektedir.... 14.İcra Müdürlüğü'nün 2010/13376 Esas sayılı dosyasında 07.06.2010 tarihinde borçlu ... Tekstil Kon. Giyim San. Tic. Ltd. Şti.'nin ... Cad. ......