Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Apartman yöneticisinin, komşuluk hukukuna aykırı olarak haksız fiil sebebiyle zarar gördüklerini ve bu zarar sebebiyle tazminat davası açma yetkisi ve görevi bulunmadığı gözetilerek davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYNAK HAKKINA ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mahkemenin niteliğine göre komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 04/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı)....

      Bilindiği gbi gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

      Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

        Mahkeme ortağın 555. maddeye dayanarak ortağın zarar ziyan davası açabileceğini kabul etmekle birlikte, yönetim kurulu üyesinin sorumluluğundan kaynaklanan bir davanın mevcut olmadığını ve ayrıca men davasının mülkiyet davasına bağlı bir hak olması nedeniyle davacının aktif husumetinin bulunmadığını kabul etmiş ve davayı husumet açısından red etmiş bulunmaktadır. Anılan karar kanımızca yasanın hatalı uygulanmasıdır. Zarar gören davacı hem yönetim kurulu üyesidir. Hem de şirketin % 45 oranında hakim ortağıdır. Zarar veren şirketin hakim ortağı ve davalı şirketin temsile yetkili kişisidir. Zararın illa maddi olması koşul mudur hayır şirket mal varlığını azaltan, kötüleştiren mal varlığını artışını engelleyen her eylem zarar kavramına dahildir. Şirketin mal varlığına haksız el etan ve mal varlığını azaltan kişiye karşı dava açılmıştır. Davaya konu personel yatakhanesi davacının yöneticisi ve hakim ortağı olduğu Kartal A.Ş.'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, mülkiyet hakkına dayalı tapulu taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil tazminatı istemine ilişkindir....

        Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; istinaf incelemesine konu karar 24/09/2020 tarihinde verilmiştir. Karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı 5.390,00 TL'dir. Davacı vekili tarafından tazminat ve ecrimisil yönünden istinafa gelindiği, davalı vekili tarafından ise tazminat, ecrimisil ve el atmanın önlenmesi yönünden istinafa gelindiği anlaşılmaktadır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesine göre davalı aleyhine hükmedilen tazminat ve ecrimisil miktarları kesinlik sınırı altında kalmaktadır....

        Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil taleplerinden ibaret olduğu görülmüştür. Mülkiyet hakkı sahibinin yani davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazını haklı ve geçerli bir sebebe dayanmaksızın işgal eden kişiye karşı her zaman el atmanın önlenmesi isteğinde bulunması mümkündür. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir. Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir....

        Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. ** Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

        UYAP Entegrasyonu