ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2020/648 Esas - 2021/572 Karar DAVA KONUSU : Tescil (2942 sayılı yasanın mülga 17.maddesi uyarınca) KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Sazlıbosna Mahallesi, 654 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi gereğince davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Sazlıbosna Mahallesi, 654 parsel sayılı taşınmazın davalı murisler T16 ve T17 adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına takyidatlardan ari olarak tapuya kayıt ve tesciline, davalı T3 payı yönünden davanın reddine, karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, Mahalli İskan Komisyonu'nun 29/06/1998 tarihli kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca göçebe olması nedeniyle aile temsilcisi davalı ...'in hak sahibi sayılmasına karar verildiğini ve buna bağlı olarak dava konusu 436 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ve ailesi olan diğer davalılar adlarına 26/10/2007 tarihinde tescil edildiğini, başvuru tarihinden önce davalı ...'...
Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olduğundan, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3 üncü kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/ taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, 3 üncü şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, somut olayda, davacı ... ve müştereklerinin, 101 ada 54 parsel ... taşınmaza yönelik davayı 14.11.2014 tarihinde, 101 ada 55 parsel ... taşınmaza yönelik davayı ise 13.12.2013 tarihinde açtığı, çekişmeli taşınmazların ise dava tarihinden önceki tarih olan 05.09.2014 ve 16.08.2013 tarihlerinde 6292 ......
Davalı Gülşen Kılcı'nın mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun dava konusu taşınmazın devri için herhangi bir talebi olmadığını, kamulaştırma üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen davacı kurumun tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için taraflarına bir bildirim ve talepte bulunulmadığını, tapu tescil işleminin bir bildirim veya talep ile gerçekleştirilmesi mümkün olduğu halde dava açılarak böyle bir talepte bulunulması usule uygun olmadığını belirterek tüm bu nedenlerle davayı kabul beyanıyla birlikte davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Mal Müdürlüğü tarafından düzenlenen 01.10.1985 tarihli tapu tahsis belgesine dayanıldığı, davacıya Hazine adına kayıtlı 168 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan 400 m2 yüzölçümünde yer tahsisinin yapıldığı, tapu iptali ve tescil davalarında mülkiyet hakkının aktarılmadığı iddiası esas olup bu hakkı aktarım borcu ise tapu malikine ait olacağı, davada husumetin davalı sıfatına sahip olan tapu malikine yöneltilmesi gerektiği, mahkemece davalı Hazinenin taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmesi doğru olmadığı, öncelikle tapu iptali ve tescil istemi yönünden araştırma yapılması, bunun mümkün olmaması hâlinde davacının tazminat talepleri hakkında bir karar vermek üzere işin esasının incelenmesi gerektiği" belirtilerek hüküm bozulmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, 2510 Sayılı İskan Kanununa göre dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın bina yapılması amacıyla davalı adına tescil edildiğini, ancak tescil tarihinden bu yana taşınmaz boş bırakıldığı için geri alım hakkının doğduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Bir kısım dahili davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mülkiyet hakkının üstün olduğu, şerhin 10 yıl süreli olup sınırlı etki doğurduğu, 2510 Sayılı Kanunun 30. maddesinde on yıl süre ile tasarruf edilmeyen ya da amacına uygun kullanılmayan taşınmazların geri alım hakkı doğuracağına yönelik bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R İlk davada davacılar, kadastro öncesi tapuları kapsamında kalan yerin davalılar tapusu içinde yanlış tersim edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Birleşen davada ise davacı, zilyetliğinde olan yerin davacılar tapusu kapsamında kaldığını, bunun tersimat hatasından kaynaklandığını ileri sürerek 3402 Sayılı Kanununun 41. maddesine göre düzeltme olanağı bulunmadığını belirterek, düzeltmenin mahkeme aracılığı ile yapılmasını talep etmişlerdir. Mahkemece dava tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiştir. Gerçekten de, 3402 Sayılı Kanununun 41. maddesine göre ölçü hesaplama, sınırlandırma ve tersimat hatasından kaynaklanan davaların kadastro müdürlüğünce düzeltilmesi gerekir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, mülga 2510 sayılı ... Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile aile temsilcisi olarak başvuran davalı ... ve ailesinin, Mahalli ... Komisyonu'nun 29.06.1998 tarih ve 57 no'lu kararı ile tarımsal ... hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 2756 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına 28.12.2007 tarihinde tescil edildiğini, ne var ki davalı ...'in başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli ... Komisyonu'nun 15.06.2011 tarih ve 39 no'lu kararı ile 29.06.1998 tarihli komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürüp tapunun iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, Mahalli ... Komisyonu'nun 15.06.2011 tarih ve 39 no'lu iptal kararının iptaline ilişkin idari yargıda açılan davanın sürdüğünü, eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile ... İnşaat Emlak ve Ticaret A.Ş., ... ve müşterekleri, Hazine ve İstanbul Defderdarlığı (Kayyım) aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair İstanbul 20....