Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davalıların icra dosyasına vermiş oldukları itiraz dilekçesinde ve davaya cevap dilekçesindeki açıklamalardan her üç davalının takip konusu asıl alacak ve fer’ilerine yönelik bir itirazlarının olmayıp, aynı alacak nedeniyle davacı bankanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı iddiasıyla mükerrerlik ve derdestlik itirazında bulundukları, takibin usulsüz olduğunu bildirdikleri anlaşıldığından davacının itirazın iptali davası açamayacağı, mükerrerlik(derdestlik) itirazının kaldırılması için icra mahkemesinde dava açması gerektiği, davalıların tazminat istemlerinin koşulları bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalıların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlular ilamsız takipte ödeme emrine karşı itirazlarında sadece derdestlik itirazında bulunmuşlardır. Mahkemece borca itiraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Davalı/alacaklı cevap dilekçesinde özetle; davacının derdestlik itirazının borca itiraz kapsamında olduğunu, icra dairesine yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir işlem olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle birlikte mükerrerlik iddialarının şikayet niteliğinde olduğunu ve süresiz olarak ileri sürülebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İlamsız takipte mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı senedin hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet metninde belirtilmediğinin anlaşıldığı, başvurunun bu hali ile borca itiraz niteliğinde olduğu, teminat olgusunun İİK'nın 169/a maddesinde belirtilen belgelerle ispat edilemediği, aynı alacak için kambiyo senedi verilmesi halinde alacaklı tarafından genel haciz yoluyla yapılan icra takibinden ayrı olarak tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmasının mükerrerlik oluşturmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe 1....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun aynı alacağa istinaden iki ayrı takip yapılmasına dair mükerrerlik iddiası yönünden; Dairemizce, ilamsız icra takiplerinde mükerrerlik iddiası, borca itiraz niteliğinde görülerek, bu itirazın İİK’nın 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğine dair görüş istikrarlı şekilde uygulanmış ise de, derdestliğin HMK’da dava şartı olarak düzenlenmesine ve bu hususun Yargıtay Büyük Genel Kurulunun içtihadı birleştirme kararı ile de benimsenmesine paralel olacak şekilde görüş değişikliğine gidilerek, icra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın, mükerrer takibin iptali talebinin, takip şartı...

        Köyü 846 parsel ile birleştiğini ve mükerrerlik nedeni ile 171 parselin terkin edileceğinin Tapu Sicili müdürlüğü tarafından bildirildiğini belirterek terkin işleminin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı Tapu Sicili Müdürlüğü, ikinci kadastronun iptal edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmişler esasa ilişkin olarak; Müvekkilli şirketin, davacıya yapmış olduğu hizmet karşılığında alacağını alamamış ve İstanbul 30.İcra md.nün 2018/33616 Esas sayılı dosyası üzeriden ilamsız icra takibi yaptığını, yapılan hizmetin tamamı davacının bilgi ve onayı ile yapıldığını, mükerrerlik olmadığını, davacı tarafın mükerrerlik iddiasının gerçek dışı olduğunu, mükerrerlik iddiası ileri sürülen diğer dosyanın alacaklısı ve tarafları farklıdır ki o dosyada takibin durduğunu, takip ve dosyada da işlem ve tahsilatın olmadığı ve işlemsiz olduğunu davacının iddiasına göre de, itirazın iptali davasında davanın da açılmamış sayılmasına karar verildiğini haliyle mükerrerllik iddiası gerçek dışı olduğunu, davacının yapılan icra takibinde, icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebligat itirazında bulunduğunu...

          in 15/08/2017 havale tarihli raporunda belirtildiği üzere yenileme kadastrosu çalışmalarında herhangi bir hata olmadığı, yüzölçümü farklılığının tapulama parselleri ile ... tahdit haritalarının mükerrerlik oluşturmasından kaynaklandığından, mükerrerlik oluşturan yüzölçümünün düşülmeden aynen tescil edilmiş olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

            Taşınmazın tapu kaydının beyanlar bölümünde, "Temelli Mahallesi eski 552 ve 1120 parselleri ile mükerrerlik" şeklinde şerh verilmiştir. 13.12.2018 tarihli yazı ile Sincan Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından; sincan İlçesi Temelli Gazi Mahallesinin (eski 1110) yeni 101 ada 11 parsel ile (eski 5529 yeni 101 ada 12 parsel ve sincan İlçesi Temelli Bacı mahallesinin eski 1612) yeni 165 ada 55 ile (eski 1603) yeni 164 ada 54 parsel ve Polatlı İlçesi Poyraz Mahallesinin (eski 117 ada 115) yeni 219 ada 54 parsellenin mükerrerik oluşturduğunu, mükerrerlik oluşturan kısımlarının iptali gerekeceğini, mükerrerlik tespitine karşı süresi içinde dava açarak itiraz haklarının bulunduğunu, itiraz etmedikleri takdirde 3402 sayılı Yasanın 22.maddesinin 1.fıkrası gereğince ekte sunulan teknik rapora ve mükerrer durum haritasında belirtilen yönde düzeltme yapılacağının bildirildiği görülmüştür. Bu bildirime karşı davacı iş bu davayı açmıştır....

            Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılmalıdır. Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.O halde mahkemece itirazın bu nedenle reddi gerekirken başvuru dilekçesinde de ileri sürülmediği halde takibin mükerrer olduğu nedeniyle iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              , mükerrerlik tespit edilen taşınmazlardan, 151 ada 11 parsel sayılı taşınmazın Maliye Hazinesine ait otlakiye vasfı ile 1950 yılında yapılan ilk tesis kadastrosu ile tapuya 179.500 m2 olarak tescil edilen taşınmaz olduğunu, mükerrerlik nedeniyle dava konusu taşınmazın tapusunun iptaline gidilirse, TMK 1007 maddesi hükmü gereğince devletin sorumlu olduğu tazminat isteme hakkını saklı tuttuklarını, mevcut durumda mükerrerlik durumunun, mülkiyeti devlete ait olan 151 ada 11 parsel sayılı taşınmaz üzerinden giderilmesi gerektiğini, müvekkilinin devletin tapusuna güven duyarak malik olduğu taşınmazın tapusunun, devlet adına yasa hükümlerine göre iş ve işlem yapan kurumların iş ve işlemleri yüzünden iptal edilmemesi gerektiğini, dava konusu olayda şeklin yanında davacının iyi niyetinin ve mükerrerlik durumunun oluştuğu taşınmaz malikinin devlet olması da göz önünde tutularak, davacı müvekkilinin ikinci el malik olduğu taşınmazın tapusunun mükerrerlikten dolayı iptalini içeren işlemin iptaline...

              UYAP Entegrasyonu