Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın 3402 sayılı Kanun'un 22/1 madde kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan mükerrer kadastronun iptali davasında kesinleşmiş her iki kadastroya karşı dava açılması nedeniyle HMK.nun 2.maddesi gereğince davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan kadastro mahkemesince davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde ise bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece verilen görevsizlik kararında görevli mahkemenin hangisi olduğu belirtilmeden hüküm kurulması doğru değildir....

Ne var ki, davacı ...’nın paydaşı olduğu Yeşilbaşköy Köyü çalışma alanında bulunan 3269 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 30.07.1979 tarihinde, bu parselin mükerrer olduğu bildirilen Kum Köyü çalışma alanında bulunan 520 ada 6 (geldisi 520 ada 5) parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ise 13.01.1994 tarihinde yapılmıştır. O halde asıl mükerrer olan davacıya ait 3269 parsel sayılı taşınmaz değil, davalı Hazineye ait 520 ada 6 parsel sayılı taşınmazdır. Dolayısıyla Tapu Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/1. maddesi delaletiyle 4721 sayılı TMK'nın 1026. maddesi uyarınca kendisine mükerrir kadastronun iptali hususunda dava açması için bildirimde bulunulması gereken de 520 ada 6 parsel sayılı taşınmaz maliki Hazinedir. Hal böyle olmasına rağmen, Tapu Müdürlüğünce yasal düzenlemelere aykırı şekilde davacı ...'ya ihbarda bulunulması hukuki sonuç doğurmaz ve ona dava açma ehliyeti kazandırmaz....

    Davacı ..., kendi adına kayıtlı bulunan 2151, 2152 ve 2153 parsel sayılı taşınmazlar ile 188 ada 1, 2 ve 189 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda mükerrer kadastro olduğu iddiasına dayanarak, söz konusu mükerrer kadastro işleminin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 1994 yılında yapılan kadastro tespiti sonucu oluşan ......

      tevzii çalışmaları yapıldığı ve kadastronun 189 ada 81 sayılı parselin dayanağını oluşturan tevziinin 20 nolu parselin kapsamında kalan yerlerden olduğu belirtildiğinden, teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle taşınmazın bulunduğu yöre de gözetilerek, kadastronun 189 ada 81 sayılı parseline dayanak oluşturan tevziinin 20 nolu parseline ait belirtmelik tutanağı ve ekleri ile tablendikatif cetveli ve eklerinin aynı mevkiiye ait tevziinin mera paftalarının onaylı örneklerinin İl Özel İdare Müdürlüğü'nden getirtilmesi gereğine işaret edildiği halde, ... İl Özel İdaresi ve ... İlçe Özel İdare Müdürlüğü her ne kadar istenilen belgelerin olmadığını bildirmiş ise de komşu parsellere ait dava dosyaları incelendiğinde bu parsellere ait belirtmelik tutanaklarının ......

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle uyuşmazlığın 766 sayılı Yasanın 46, 3402 sayılı Yasanın 22.maddesi uyarınca yapılan mükerrer kadastrodan kaynaklandığı, yapılmış ise ikinci kadastronun bütün sonuçları ile hükümsüz sayılacağı ve mükerrer kadastroda tespitin kesinleşme tarihi değil tespit tarihine değer verilmesi gerektiği gözetilmek ve somut olayda da ... Köyünde yapılan kadastro sırasında 390 sayılı parselin 7.6.1953, ... Köyünde yapılan kadastro sırasında da 281 sayılı parselin 27.6.1953 tarihinde tespitlerinin yapıldığı saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 30.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ikinci defa yapılan kadastronun Tapu Sicil Müdürlüğünce iptal edilmesi mümkün bulunduğuna göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            İlçesi, Ücret Köyü, 1621, 1624 ve 1625 parsel sayılı taşınmazlar ile mükerrer olduğunu, bu mükerrerliğin hükmen giderilmesi gerektiğini ileri sürerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 10. maddesi gereğince sözü edilen taşınmazlarla ilgili tapu ve kadastro evraklarını Kadastro Mahkemesine göndermiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, Çankaya Kadastro Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ikinci defa yapılan kadastronun Tapu Sicil Müdürlüğünce iptal edilmesi mümkün bulunduğuna göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Dava, ... tarafından açılan mükerrer kadastronun iptali istemine yöneliktir. Bilindiği üzere bir hakkı dava etme yetkisi (dava açma hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Davayı açabilmek için, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olmak gerekir. Somut olayda davacı ...'nin, mükerrer kadastro yapıldığını iddia ettiği taşınmazların tapu kayıt maliklerinden olmadığı ve dolayısıyla dava hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Aktif dava ehliyetinin bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re'sen göz önüne alınması gerekir. Bu durum karşısında, davanın aktif dava ehliyeti (dava şartı) yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 29.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Kadastronun 113 ada 350 sayılı parselinin edinme sebebi ve teknik bilirkişi ... ile ...’ın ortaklaşa sundukları raporlarda; 19.12.1962 tarihinde dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 66 nolu Toprak Tevzi Komisyonunca işlemler yapıldığı, dava konusu yerin 19.12.1962 tarih 17 sıra nolu tapu kaydı ile ve 9 nolu parsel olarak tapuya tescil edildiği, 1971 yılında aynı komisyonca dağıtıma tabi tutulduğu, 242 Toprak Tevzi Komisyonu parsel numarasıyla ... oğlu ...’a tahsis edildiği açıklandığına göre, olayın çözümünde göz önünde bulundurulmak üzere teknik bilirkişi ... ve arkadaşının 11.8.2010 havale tarihli rapor ve krokisi ile kadastronun 113 ada 350 parselin kadastro tutanağı eklenmek suretiyle teknik bilirkişilerin raporunda ve kadastro tutanağının edinme sebebinde açıklanan bilgiler göz önünde tutularak ... oğlu ...’a...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Kadastronun 113 ada 440 sayılı parselinin edinme sebebi ve teknik bilirkişi ... ile ...ın ortaklaşa sundukları raporlarda; 19.12.1962 tarihinde dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 66 nolu Toprak Tevzi Komisyonunca işlemler yapıldığı, dava konusu yerin 19.12.1962 tarih 17 sıra nolu tapu kaydı ile ve 9 nolu parsel olarak tapuya tescil edildiği, 1971 yılında aynı komisyonca dağıtıma tabi tutulduğu, 185 Toprak Tevzi Komisyonu parsel numarasıyla ... oğlu ...’a tahsis edildiği açıklandığına göre, olayın çözümünde gözönünde bulundurulmak üzere teknik bilirkişi İrfan Koç ve arkadaşının 11.8.2010 havale tarihli rapor ve krokisi ile kadastronun 113 ada 440 parselin kadastro tutanağı eklenmek suretiyle teknik bilirkişilerin raporunda ve kadastro tutanağının edinme sebebinde açıklanan bilgiler gözönünde tutularak Mihi oğlu...

                    UYAP Entegrasyonu