Köyünde 1993 yılında yapılan kadastronun 2. kadastro olması nedeniyle 3403 Sayılı Yasanın 22/1. maddesine göre iptaline ve çekişmeli 174 ada 4 nolu parselin içinde bulunduğu 1508 parselle birlikte orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yeniden mükerrer sicil oluşturacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasının 2. bendinin kaldırılarak; bunun yerine, “Çekişmeli ... Köyü 174 ada 4 nolu parselin ... Köyü 1508 nolu parsel içinde kaldığı ve sonradan yapılan kadastronun 2. kadastro olması nedeniyle 174 ada 4 nolu parselin kadastro tutanağının ve tapu kaydının iptaline, bu parselin içinde bulunduğu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, çekişmeli ... Köyü 174 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... Köyü 1508 parsel sayılı taşınmaz içinde kalmakta olup mükerrer tapulama sonucu oluştuğunu ve orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 174 ada 3 nolu parselin orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli 174 ada 3 nolu parselin 1982 yılında ......
VE MÜŞTEREKLERİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER KAYDIN İPTALİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 30 parsel sayılı 57200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve zilyetlik nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiş, halen 1/2'şer payla ... ve ... adlarına tapuda kayıtlıdır. Davacı ... ve müşterekleri; murisleri adına kayıtlı 30 parsel sayılı taşınmazın 183 ada 1, 2 ve 3 parsel numaraları ile mükerrer olarak tespit ve tescil edildiğini belirterek bu parsellerin tapu kayıtlarının iptali istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., kayden paydaşı olduğu ... parsel sayılı taşınmazı ile davalıların malik oldukları ... Köyü 1433 sayılı parsellerin 19523 m2 kısmında mükerrer kadastro ile çifte tapu oluşturulduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, bilahare 501 ada 52 sayılı parselin diğer paydaşı ... tarafından da davaya muvafakat edildiği bildirilmiş, birleşen davaya karşı da davalılar ...,... davanın reddini savunmuşlardır. Davalı İdare vekili, davanın husumet nedeniyle reddini istemiş, diğer davalılar ise, davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ... birleşen dosya davacısı ..., birleşen davasında; kayden maliki olduğu 1433 parsel sayılı taşınmazı ile davalıların maliki oldukları 901 ada 52 parsel sayılı taşınmazın 20500 m2 kısımda mükerrer olduklarını, kendi taşınmazının kadastrosunun daha önce olup, tapusunun öncelik taşıdığını ileri sürerek, tapu iptali isteğinde bulunmuştur....
Ancak, davanın kabulü halinde sadece mükerrer tapu kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken, davacı adına aynı yere ilişkin ikinci bir tapu kaydının oluşmasını sağlayan ve infazı mümkün olmayacak şekilde tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, mükerrer olmadığı tespit edilen fen bilirkişi raporundaki B harfi ile gösterilen 4.181,00 metrekarelik kısım hakkında da iptal kararı verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, yargılama sırasında davalılar tarafından davacı aleyhine açılan mükerrer tapu kaydının iptali istemli 2009/242 Esas sayılı dava, bu dava ile birleştirildiği halde mahkemece birleştirilen bu dava hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması, ayrıca karar başlığında birleştirilen davanın ve taraflarının ayrı ayrı gösterilmemesi de hatalıdır. V....
Köyü kadastro çalışma alanında bulunan 2430 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağı 1969 da, davalı 147 sayılı parselin tespit tutanağı 1956 tarihinde düzenlenmiş olup, bu durumda mükerrerlik davacıya ait parsel nedeniyle oluştuğuna göre davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahallesi 283 parsel sayılı taşınmazla, 2.564,24 m² kısmı bakımından mükerrer olduğu anlaşıldığından; ... İli ... İlçesi ... Mahallesi eski 693, (yeni 121459 ada 7 parsel) parsel sayılı 30.417,57 m² yüzölçümlü taşınmazın 15.05.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda gösterilen 2.564,24 m²'lik kısmının eski 693 (yeni 121459 ada 7) sayılı parselin tapu kaydından iptaline, dava konusu 283 (yeni 121277 ada 4) sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesine verilen mükerrerlik şerhinin iptaline, davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanun'un 22/1 madde kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....
Mahallesi 283 parsel sayılı taşınmazla, 2.564,24 m² kısmı bakımından mükerrer olduğu anlaşıldığından; ... İli ... İlçesi ... Mahallesi eski 693, (yeni 121459 ada 7 parsel) parsel sayılı 30.417,57 m² yüzölçümlü taşınmazın 15.05.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda gösterilen 2.564,24 m²'lik kısmının eski 693 (yeni 121459 ada 7) sayılı parselin tapu kaydından iptaline, dava konusu 283 (yeni 121277 ada 4) sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesine verilen mükerrerlik şerhinin iptaline, davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanun'un 22/1 madde kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....
Kadastro Müdürlüğü'nce yörede yapılan uygulama (yenileme) kadastrosu çalışmaları sırasında eldeki derdest dava nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. maddesi gereğince uygulama tutanaklarına davalı şerhi verilerek re'sen Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekirken gönderilmediği, bu nedenle tapuda yenileme sonucu oluşan tescilin geçerli bir tescil hükmünde olmadığı sonuca varılmıştır. Belirtilen nedenle, mahkemece; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davanın tefrik edilerek görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmeli, eldeki mülkiyete yönelik mükerrer kayıt olmadığının tespiti ve yapılacak terkinin iptali talebine ilişkin davada Kadastro Mahkemesince verilecek kararın neticesi beklenerek, bu kararın neticesine ve toplanan tüm delillere göre oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir....
Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütündür. Kayıtlarda yapılan hataların tapu sicilinin hatalı oluşmasına neden olması halinde kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Bir diğer ifadeyle hatalı kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi uyarınca devlet sorumludur....