Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK'nın 77/1. maddesine göre, zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK'nın 79 ve 80. maddelerde "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....
Dava, davalının hesabına sebepsiz olarak yapılan 31.170,00 TL havale sebebiyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olup mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairenin 18.04.2022 günlü ilamıyla onanmıştır. Onama ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de dava değeri olan 31.170,00 TL’nin yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 21.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; mükerrer ödeme iddiasına dayalı istirdat davasıdır. Borçlu olmadığı veya borçlu olmadığını düşündüğü bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalan borçlu açacağı İstirdat Davası ile ödediği paranın iadesini sağlayabilir. İstirdat Davası, İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 72/6-8'de düzenlenmiştir. İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir. Yalnız, davanın şartı icra hukukuna dayanmaktadır: Borçlunun, borcu bulunmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması (Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Taşpınar Ayvaz, Sema/ Hanağası, Emel: İcra İflas Hukuku, ... 2018, 4. Baskı, s. 228). Davacı taraf mükerrer ödediği bedelin tahsilini istemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki Sebepsiz Zenginleşmeye nedeniyle alacak istemine ilişkin davada Kocaeli Asliye 2. Hukuk ve Kocaeli 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın evli oldukları ve aralarında yaptıkları satış vaadi sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle haksız zenginleşmeye ilişkin olduğu, tarafların halen evli oldukları ve bu haliyle taraflar arasındaki ihtilafın Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkememizce verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2013/14303 esas - 2013/18067 karar sayılı kararı ile;"...dava konusu uyuşmazlık,davacının borçlu olmadığı bedeli, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödediği iddiasına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.818 sayılı BK.'nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.'nun 77-82.maddelerinde) sebepsiz zenginleşme,bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir.Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli,zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....
Şti. vekili Avukat ..., Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile sebepsiz zenginleşme nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/09/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kira borcunun mükerrer ödenmesi nedenine dayalı alacak davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hal böyle olunca; dava dışı yüklenicinin imar projesi ve ruhsata uygun yararlanılması olanaklı ve davalı arsa sahibinin mal varlığında artışa neden olan imalat bedelini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalı arsa sahibinden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılmış olup, 6098 sayılı TBK'nın 82. maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından, davalı vekilinin zamanaşımı iddiası da yerinde değildir. "Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Günü : 1.12.2005 Sayısı : 310-326 Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 1.6.2006 gün, 4915-6628 sayılı ve 3.Hukuk Dairesinin 13.4.2006 gün 1821-4230 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava;sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve davada dayanılan olgular itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 3. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık; sözleşmeli statüde görev yaparken davacı idareye memur olarak naklen atanan ve kendisine mahkeme kararına dayanılarak davacı tarafından ödenen ücret fark ve tazminatlardan oluşan meblağı, ödemeye dayanak teşkil eden mahkeme kararının bozulup, davanın reddedilmesi nedeniyle iade borcu doğan davalının; sebepsiz zenginleşmesinin gerçekleşme zamanının ne olduğu, parayı elinde bulundurduğu döneme ait faizden de sorumlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak da ilama bağlı ödemenin, dayanağının kalkmasından doğan iade borcu nedeniyle, ödeme tarihi ile dava tarihi arasındaki döneme ilişkin faize hükmedilip hükmedilemeyeceği, noktasında toplanmaktadır. Dava, hukuksal nitelikçe sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı, alacak istemlidir....