Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve kal isteklerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1) Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden dava konusu taşınmazlara yol geçirilerek el atıldığı, davacıların yargılama sırasında eski hale getirme taleplerini atiye bıraktıkları görülmektedir....

    Davacı, kamulaştırmasız el atmaya dayalı müdahalenin men'i talebinin yanı sıra taşınmazının eski hale getirilmesini ve bunun için gerekli zararının da tazminini talep etmektedir. Yargıtay yerleşmiş içtihatlarına göre, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....

    GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonunda; Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil bedeline hükmedilmesi istemlerine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline hükmedilmesi gerekmektedir....

    Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

      Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 9.8.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 927 parsel sayılı meranın krokide (b) harfi ile gösterilen 3040,40 m2. lik bölümüne elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı Hazine temyiz etmiştir. Dava, 09.08.2005 tarihinde açılmış keşfin yapıldığı 26.10.2005 tarihinde davalının meraya elatmasını bir yıl önce kaldırdığı saptanmıştır....

          Mahkemece, tapu kaydının iptali ile 12931 parselin mera olarak özel siciline yazılmasına, eski hale getirme tazminatının tahsiline, meni müdahale ve kal isteminin husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı Hazine ve davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı Hazinenin elatmanın önlenmesi ve kal'e ilişkin isteminin, davanın taşınmazı kullananlara karşı açılması gerektiği belirtilerek husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği şeklindedir....

            Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, müdahalenin meni ve kal talebine ilişkin olarak, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümü üzerindeki yapının ve bu bölüme yapılan müdahalenin dava tarihinde mevcut olduğu görülmekte ise de, anılan yapının yargılama sırasında ortadan kaldırıldığı ve müdahalenin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde, Mahkemece, konusuz kalan müdahalenin meni ve kal isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davanın niteliği itibariyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde redde karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün bu kısımlarının HUMK'un 438/7 (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale iade ve kal istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin kabulüne, kal talebinin reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni, eski hale getirme, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; HUMK md.1 ve özellikle md.3 uyarınca davacının davasının görev yönünden reddine dair verilen 07.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemleriyle açılmıştır. Davalı, taşınmazın murisinden kaldığını, mera olmadığını savunmuştur. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Kural olarak görev, bir yerdeki aynı kaza türünden olan genel hüküm mahkemelerinden birinin, bir davayı görmeye izinde olması demektir....

                  UYAP Entegrasyonu