"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin men'i, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, müdahalenin men'i, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Taşınmazların el atılan zemin bedeli belirlendikten sonra eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek, taşınmaz bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise; müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazların eski hale getirilmesine; eski hale getirme masrafının, zemin bedelinden fazla tespiti halinde ise el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken bu yönteme uyulmadan işgal konusu yapıların bedeli ile birlikte zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şöyle ki; El atılan taşınmazların bedelleri ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı hesaplanarak eski hale getirme bedelinin, yer bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, aksi halde taşınmazların bedellerine hükmedilmesi ve tapularının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Bu durumda arazi niteliğindeki taşınmazlara net geliri esas alınarak değer tespit edilip el atılan bölümlerin yer bedeli ile el atmadan dolayı oluşan müdahalenin giderilmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesi hususlarında bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak eski hale getirme bedeli, yer bedelinden fazla olması halinde el atılan yerlerin bedeline hükmedilip, davacı üzerindeki tapuların iptaline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme istemi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmaz bedeli; yukarıda belirtildiği üzere oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde yapılacak keşif sonucu gelir metodu esas alınarak belirlenmeli, ayrıca taşınmazın eski hale getirme bedeli de tespit edildikten sonra; el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme bedelinden az ise müdahalenin önlenmesi ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yasaya uygun olmayan şekilde oluşturulan bilirkişi kurulu raporuna göre eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Dava dilekçesinde .....kişiliği davalı olarak gösterildiği halde, gerekçeli karar başlığında davalı olarak köy muhtarının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı ile davalılardan ... Belediye Başkanlğı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... davalı ... Belediye Başkanlığı vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davalının ikamet ettiği dairenin balkonuna site yönetiminden izin aldığını iddia ederek panjur yaptırdığını bu durumun davacının tüm görüş açısını, havuz manzarasını ve hava akışını kapattığını, bu nedenle karşı tarafa ihtarname gönderilerek eski hale getirme için süre verildiğini, fakat tanınan süre içinde de eski hale getirme işleminin yerine getirilmediğini, KMK'nın 19. maddesi uyarınca davalının eski hale getirme ile yükümlü bulunduğunu belirterek müdahalenin menine ve ilgili konutun eski hale iadesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile, dava konusu olan ve tapuda ......
Davalı vekili; elatma olmadığından ve eski hale getirildiğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, eski hale getirme mümkün olmadığı takdirde tazminata ilişkindir....
Dava dilekçesinde dava değeri 15.000,00 TL. olarak gösterilmiş, ne kadarının müdahalenin meni istenen kısmın değeri ile eski hale getirme ve tazminat miktarı hususunda açıklık getirilmemiştir. Mahkemece, 14/11/2019 tarihli celsede "Dava dilekçesinde talep edilen alacak miktarlarının ayrı ayrı belirtilmesi gerekmekte olup, HMK'nun 119- 2. Maddesi uyarınca eksikliğin tamamlanması için 1 haftalık kesin süre verilmesine; aksi takdirde HMK'nun 119- 2. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılacağının ihtaratına" şeklinde ara karar kurularak duruşma zaptı ihtar mahiyetinde davacı vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 18/11/2019 tarihli beyan dilekçesinde "Dava açılmasından çok sonra dava konusu alan kamulaştırıldığı için müdahalenin men’i ve eski hale getirme taleplerimiz konusuz kalmıştır....
Ancak, davacı dava dilekçesinde taşınmazın eski hale getirilmesini istemesine rağmen, 20.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile isteğini eski hale getirme bedeline hasretmiş olup, bu durumda sadece eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken, hem taşınmazın eski hale getirilmesine hem de eski hale getirme bedeline hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından, hükmün 2. bendindeki ‘’ taşınmazın eski hale getirilmesi’’ ibaresinin çıkarılmasına, hükmün bu haliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....