Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. Bu itibarla mahkemece, velayet hakkına sahip anne tarafından açılan küçüğün soyadının değiştirilmesi davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Baba soyadını veya çocuk ergin olduktan sonra kendi soyadını usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değiştirmedikçe çocuğun da soyadı değişmez. Bu itibarla mahkemece, velayet hakkına sahip anne tarafından açılan küçüğün soyadının değiştirilmesi davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi usül ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen Poyraz ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Dava dilekçesinde ad değişikliği için iki ayrı sebebe dayanılmış olup bunlardan ilki; Davalı babanın çocuğun adını tek başına ve davacı anne istememesine rağmen "İlhan" olarak koyduğu. (Çocuğun adını ana ve babası koyar (TMK mad. 339/5).) ikinci ise; davalı ile boşanmalarına davalının ailesinin -özellikle babası İlhan- sebep olduğu, bu sebeple çocuğuna "İlhan" adı ile hitap etmek istemediğinden çocuğa "..." ismi ile hitap ettiklerini ve çevrede bu isim ile bilindiği (TMKmad. 27Haklı sebep) gerekçelerine yer verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nin 339/5.maddesi gereği çocuğun adını anne-babasının birlikte koyacağı yönündeki düzenleme gereği somut olay değerlendirildiğinde; çocuğun doğum tarihi, boşanma davasında bu yönde bir iddianın ileri sürülmemiş olması, aradan geçen süre ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde bu yöndeki iddianın artık bu aşamada değerlendirilmeyeceği değerlendirilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı asıl istinaf dilekçesinde özetle; özel ve resmi tüm işleri ile tek başıma ilgilendiğini boşanmadan sonra kızlık soyadını kullanmaya ... olduğu ve çocukların soyadının davalı babanın soyadı olması nedeni ile de çeşitli devlet kurumları, okul, hastaneler ve özel hayatlarında çocuklarım ile birlikte soyadı farklılığı nedeni ile çeşitli sorunlar yaşamaya başladıklarını, sürekli olarak sorgulayan gözlerle bakıldığı, çocuklarına ve kendisine özel sorular sorularak psikolojik olarak rahatsız edilmeye başlandığını, evlilik süresince ve boşanmadan sonra da çocukların hiçbir maddi ve manevi gereksenimi ile ilgilenmediğini, bununla birlikte gelirimin azalması hatta gelirimin ortadan kalkması ve bu şehri terk etmesi için tüm iş ilişkilerimi zedelemeye çalıştığı ve bunun da kadının gelirinde büyük ölçüde azalmaya yol açtığını, kişisel münasebet gün ve saatlerine uymadığını, müşterek çocukları ile hiçbir surette görüşmediğini, soyadının velayetindeki çocukların soyadı olarak...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı anne velâyeti altındaki çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesini talep etmiş ve babayı davalı olarak göstermiştir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş, davacı annenin istinafı üzerine incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Velayet altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesi davası aynı zamanda nüfus kayıtlarının da düzeltilmesini gerektirdiğinden, nüfus müdürlüğünün yasal hasım olarak davada yer alması gereklidir....
Anayasa Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesindeki “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır." hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiş, buradaki “aile soyadı” deyiminden babanın soyadının anlaşılacağını belirtmiştir. (AYM, 02.07.2009, 2005/114 E. -2009/105 K.). Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ... ile boşanmadan sonra doğan ve evlilik birliğine tescil edilen ve baba soyadını alan ..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "Özkan" aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır....
Somut olayda soyadının değiştirilmesi istenen..., davacı annenin evlilik dışı ilişkisinden doğmuş ve anne hanesine annenin soyadı ile kayıt edilmiş iken sonradan açılan babalık davası sonucunda babası olduğuna hükmedilen Mehmet Gökhan Şahin hanesine Şahin soyadı ile tescil edilmiştir. Saptanan bu durum karşısında yukarıda sözü edilen Yasa maddeleri hükmü göz önünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen.... ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... , Mülkiye ve ... ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....