Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'in soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacının, nüfus kaydında soyadının "Karaca" olup davacının "Gültekin" soyadını kullanmak istediği, bu soyadını benimsediği ve tercih ettiğini iddia ettiği, davacının, almak istediği soyadının başkalarına ve çevreye zarar vermeyen incitmeyen nitelikte olduğu, Türk dilinden olduğu, yasal mevzuatın buyurucu kurallarına aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının, benimsemediği soyadının değiştirilmesini istemekte haklı nedenin var olduğu kabul edilmelidir. O halde, dosya kapsamına göre davacının 4721 sayılı TMK'nın 27. maddesi gereği soyadının değiştirilmesi talebinde haklı sebebin bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince yerinde olmayan gerekçe ile soyadı değişikliğinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'nın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Bu durumda somut olayda olduğu gibi ananın velisi bulunduğu küçük ...'ın soyadının değiştirilmesi konusunda açtığı davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan Ayşenur'un "Kavaklıoğlu" olan soyadının "Deniz" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Davada, evlilik birliği içinde doğan küçük Ayşenur'un, doğumla kazandığı "Kavaklıoğlu" aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "Deniz" soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen Ayşenur, ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır....
Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ..., ergin kişi değil çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; ... ile evliliğinden ... adlı kızının doğduğunu ve nüfusa kaydedildiğini, eşinden boşanması üzerine, müşterek çocukları ...'in velayetinin kendisine verildiğini, ancak soyadının birlikte yaşadığı ailenin soyadından farklı olması nedeni ile sorunlar yaşadığını bildirerek ... 'nın soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 321. (önceki 743 Sayılı Yasanın 259.) maddesine göre, doğru nesepli çocuk babanın (ailenin) soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Lüleburgaz Aile Mahkemesi olduğunu, T.M.K 27 maddesinde soyadı değiştirme işleminin yapılmasının ancak haklı sebeplerin varlığı halinde istenebileceğini, velayetin anneye verilmesinin salt soyadı değiştirme için yeterli olmadığını, baba ile çocuğun görüşmesini davacının engellediğini, erkek evladın ata soyadı yerine ana soyadını almasının toplumsal etik, sosyal durum, örf, adet ve geleneklere aykırı olduğunu, soyut iddialarla talep edilen soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmesini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kabulü ile; davacı ile davalı T3 müşterek çocukları Konya ili, Kulu ilçesi, Kozanlı Mah/Köy 30 cilt, 17 hane no'da nüfusa kayıtlı, 03/07/2014 d'lu, T.C....
Anayasa Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır." hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına ...r vermiş, buradaki “aile soyadı” deyiminden babanın soyadının anlaşılacağını belirtmiştir. (AYM, 02.07.2009, 2005/114 E. -2009/105 K.). Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'nın "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine ...r verilmiştir. Evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur....
Anayasa Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır." hükmünün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiş, buradaki “aile soyadı” deyiminden babanın soyadının anlaşılacağını belirtmiştir. (AYM, 02.07.2009, 2005/114 E. -2009/105 ....). Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan Mehmet Berkay'ın "Tunca" olan soyadının "Sadak" olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "Tunca" aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "Sadak" soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır....