ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/352 KARAR NO : 2023/343 DAVA : Fesih ve Tasfiye DAVA TARİHİ : 28/04/2023 KARAR TARİHİ : 03/05/2023 Mahkememize tevzi edilen Fesih ve Tasfiye davasının tensiben yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde;... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, ... Ticaret Limited Şirketi ve ... Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin grup şirketler olduğunu, müvekkili tarafından ortağı olduğu ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhinde İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile haklı nedenle fesih ve tasfiyesi, kabul edilmemesi halinde müvekkilinin ortaklıktan çıkması talepli davasının açıldığını, davanın derdest olduğunu, ancak bu dosyaya taraf olarak sehven grup şirketler olan ... Ticaret Limited Şirketi ve ... Sistemler Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin dahil edilmediğinden bu davayı açma zorunluluğunun ortaya çıktığını, ... Ticaret Ltd. Şti. ve ... Sistemler San....
Dava, limited şirket ortağının şahsi borcu nedeniyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı şirketin ortaklarından davalı ...'nun borcu nedeniyle başlatılan takip sonucu pay haczi yapıldığını ve borcun ödenmediğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde bulunmuş, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan mülga 6762 sayılı TTK'nın 522. maddesi dava tarihi itibariyle yürürlükte değildir. Ortakların kişisel alacaklıları başlıklı 6102 sayılı TTK'nın 133. maddesi "(1) Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada, Ticaret Kanunu'nda düzenlenen tüm ortaklıkların ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, limited şirketlerin tasfiyesinin TTK'nın 549 vd. maddeleri uyarınca düzenlendiği, bu nedenle davalının fesih ve tasfiyesi istenilen limited şirketin bir adi ortaklık çerçevesinde kurulduğu ve tasfiyenin bu adi ortaklık tasfiyesi çerçevesinde yapılması gerektiği iddiasının yerinde görülmediği, iki ortak arasında geçimsizlik bulunduğu, davalı M.. Ö..'in sermaye taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davalı .. Limited Şirketinin fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru atanmasına karar verildiği, davalı tarafın temyizi üzerine kararın derecattan geçerek kesinleştiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasında adi ortaklık kurulmadığı kesin delil teşkil eden kesin hükümle belirlenmiş olduğundan, tarafların ABD de kurulan .....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şirketin feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili müvekkilinin davalı limited şirketin ortağı olduğunu ve şirket ortakları arasında müvekkiline zarar verecek şekilde anlaşmazlık çıktığını ileri sürerek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiş; 05.12.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle limited şirketin borca batık durumda olduğunu belirterek şirketin iflasına, mümkün olmaması halinde fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece şirketin aciz halinde bulunduğu gerekçesiyle infisah ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Av. ...’ın tayinine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın ortak ve tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup şirket ortaklarının husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin davalı olarak pasif husumet yokluğu nedeniyle taraf sıfatı bulunmamakla birlikte tüm pay sahiplerinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, tasfiyesi talep olunan şirketin tek pay sahibi müteveffa ... olmakla davacılar ve davalının dışında İpek Çakar'da diğer hissedarlarla aynı paya sahip olduğunu, şirketin tek pay sahibi ve yetkilisinin vefatına müteakip tüm pay sahipleri, payları oranında hak ve borçlardan sorumlu olduklarını, ancak vefat ile birlikte imza sirküleri de geçersiz hale geldiğinden yeni bir yetkili atanana kadar da imza sirkülerinin kullanılamayacağını bu nedenle müvekkilinin diğer davacılar gibi şirkette pay sahibi olmaktan başka bir sıfatının bulunmadığını, davacıların tasfiyesini talep ettikleri şirketin borçlarından haberdar...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2018/53 Esas 2021/725 Karar DAVACI : VEKİLİ DAVALILAR VEKİLİ : DAVA : Limited Şirket Ortaklığından Çıkma, Çıkma Payı, Olmadığı Takdirde Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 22/01/2018 KARAR TARİHİ : 29/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2023 Taraflar arasındaki limited şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı, olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine, davalı şirket yönünden açılan çıkma ve çıkma payına ilişkin davanın reddine, şirketin fesih ve tasfiyesi talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
DAVA : Ticari Şirketin fesih ve tasfiyesi DAVA TARİHİ : 31/12/2021 KARAR TARİHİ : 20/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022 Mahkememize açılan Ticari Şirketin fesih ve tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; İDDİA Davacı vekili, ...olarak açmış olduğu iş bu dava ile müvekkili ... ile dava dışı...'ın Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 8064 sayılı 09 Mayıs 2012 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayımlanan ilana göre Eraz Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi'ni kurdukları, ilk 10 yıl süre ile ... ve...'...
SAVUNMA:Davalı vekili, iddiaların doğru olmadığını, davacının, diğer ortak ------demek sureti ile ortaklık kurmaya razı ettiğini, bu iş için sürekli bir yerlere gidilip gelindiğini, bu nedenle masraflar olduğunu, ----bu iş için hem aracının, hemde---- dairesini tahsis ettiğini; şirketin amacını gerçekleştiremediğini, hiçbir faaliyetinin de bulunmadığını belirterek ancak davacının fesih talebinin reddine karar verilemesini, davacı tarafın ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini savunmuştur. İNCELEME VE GEREKÇE:Dava TTK 636/3 maddesi gereğince açılan haklı sebeple Limited Şirketin fesih ve tasfiye davasıdır. Bu tür davalarda mahkeme fesih ve tasfiyelerine lazım gelen ve duruma uygun düşen bir çözümle kabul edebilir, hükmedebilir....
'ın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak tüm aktif ve pasifleri ile birlikte reddettiklerini,vaziyetin tespit altına alınarak kesinleşmiş olduğunu, mezkur firmanın kağıt üzerinde hüküm ifade eder bir nitelikte olduğunu, firmanın uzun süredir organlarının mevcut olmayıp, herhangi bir genel kurul toplanması da aynı gerekçeyle olanaksız olduğunu, bu itibarla limited şirketin ölümü ve en yakın mirasçıları tarafından da mirasın reddedilmiş olduğu bu durumda, Mahkemeden TTK ilgili tasfiye hükümleri uyarınca şirketin tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu beyanlarla haklı davalarının kabulüne, şirketin Türk Ticaret Kanunu ilgili hükümleri uyarınca tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE; Dava; şirketin tasfiyesi talebine ilişkindir. Tasfiyesine karar verilmesi talep edilen ... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi'nin ...'...
Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu davalı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Davalılar vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazlarına gelince; dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga TTK 549/5. maddesine dayalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup bu davada husumet, fesih ve tasfiyesi istenen limited şirkete yöneltilir. Davalı ..., limited şirketin ortağı ve müdürü olup, kendisine husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3- (1) nolu bentteki bozma sebep ve şekline göre, davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Dış Tic. Ltd....