WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/33 Esas KARAR NO : 2023/89 DAVA : Ticari Şirket(Hisse Devri ve Satışın İptali) DAVA TARİHİ : 10/01/2023 KARAR TARİHİ : 23/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Hisse devri ve satışın iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ileride telafisi imkansız mağduriyeti oluşmaması açısından davaya konu, öncesinde ... Turizm Yatırımları ve İşletmeleri Limited Şirketi'ne ait olan ancak müvekkili adına sahte belge düzenleyerek müvekkilinin hisseleri devredildikten sonra davalı adına kayıtlı olan, ....'da bulunan ... isimli tekne üzerine ve .... Başkanlığındaki sicil kayıtları üzerine 3. kişilere satış ve devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, ......

    Asliye Ticaret Mahkemesinin .../11/2008 tarihli 2008/11 Esas 2008/182 Karar sayılı ortaklar kurulu kararının iptaline ilişkin verilen kararı sonrasında şirketin .../11/2012 tarihli ortaklar kuru kararıyla yine davacının .../01/2008 tarihli limited şirket hisse devir ve temlik sözleşmesiyle hisselerini davalıya devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı belirtilerek pay devrinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işlenmesine karar verildiği, anılan kararın 05/.../2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı anlaşılmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının, davalının da kabulunde olduğu üzere limited şirketteki pay devrinin Göksel Mercan'a devredildiğinin tespiti ile davacının hisse devrinin tescili, ilanı ve çıkarılma talepleri yönünden davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalı şirketteki 2 pay hissesinin 29/11/2010 tarihli Bursa 20.Noterliğinin 19348 yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile Göksel Mercan'a devredildiğinin tespitine, hisse devrinin ticaret siciline tescili ve ilanı ile ayrıca ortaklıktan çıkarılma taleplerinin hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Noterliğinin 27.06.2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacı ...'a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, bu tarih itibariyle şirket ortaklarının davacı ile dava dışı ... olduğu, sonrasında Bakırköy ... Noterliğinin 27.02.2014 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesi ile davacının şirketteki hisselerinin tamamını davalı ...'e devrettiği, ancak bu devir işleminin şirket pay defterine kaydedilmediği ortaklar kurulunda onaylanmadığından ticaret sicilinde halihazırda şirket ortaklarının davacı ile dava dışı ... olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. TTK'nın 595. maddesi hükmü ile limited şirkette pay devrinin geçerliliği ve şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için, pay devrinin imzası noterce onaylı sözleşme ile yapılması haricinde ayrıca şirkete başvuru ve bunun sonucunda ortaklar genel kurulunca onaylanması şarttır....

          Öte yandan, limited şirket pay devrinin geçerli olabilmesi için TTK 520.maddesine göre, limited şirket pay devrinin ... şekilde yapılması ve imzaların noterce tasdik edilmesinden sonra, pay devrinin limited şirkete bildirilerek, ana sözleşmede aksine hüküm yoksa ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin dörtte üçüne sahip olması, ayrıca devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir. Bu devrin ticaret siciline tescili ise, pay devrinin gerçekleşmesi için zorunlu bir şekil şartı değildir. Davacının dava dışı şirketteki ilişkisinin sona ermesinin sicil gazetesinde ilanının, işlemin hukuken varlık kazanmasına değil, bu hususun üçüncü kişilere açıklanması amacına yönelik olduğu, dolayısıyla inşai değil bildirici bir işlem olduğu açıktır. Davaya konu ödeme emrindeki borçlar, dönem itibariyle şirketi temsil yetkisi olmayıp yalnız kurucu ortak olan davacıyı ilgilendirir borç da değildir....

            Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın limited şirket hisse devri sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının davalı şirketin ortağı olduğu, limited şirket hisse devrinin 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle davanın aynı Kanun'un 4. maddesine göre mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu, aynı yasanın 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, mahkemece uyuşmazlığın limited şirket hisse devir sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkin ticari dava niteliğinde olduğu, uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

            Bu sebeple şirket genel kurulunun, devre onay verdiği konusunda alınmış bir karar bulunmadığı gibi, davalı şirketin devre onay vermiş sayılmasını gerektiren yasal koşulların da gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Somut olayımızda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca hisse devrinin geçerli olması için yasada belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Davacı şirket ortağının açtığı dava; sahte evraklarla adına kayıtlı şirket hisselerinin iptali ile adına tescilli; şirket hisseleri davalılara sahte evraklar ile devir edildikten sonra şirket adına kayıtlı bulunan teknenin de davalıya devir edildiği ileri sürülerek yöneticinin sorumluluğu hükümleri dahilinde; muvazaa hukuksal nedenine dayalı satışın iptali ile yeniden şirket adına tescili istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacının dayandığı maddi vakıalara göre TTK 5. Kitabında yazılı Deniz Ticareti veya Deniz Sigorta hükümlerinin uygulanmasını gerektiren ,gemi mülkiyeti hükümlerinin uygulanması gereken bir uyuşmazlık sözkonusu olmadığı; eldeki davanın şirket ortaklığından kaynaklanan uyuşmazlık olarak kabulü gerektiği, dayanılan hukuksal nedene göre mahkemenin eldeki davaya bakmaya görevli bulunduğu sonucuna varılmaktadır....

                Dava, limited şirket hisse devrinin tespiti ile tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Davacının, diğer ortak olan Raziye’ye hissesini noterden 18/03/2014 tarihinde devrettiği, devrin tescili için davalı şirkete noterden gönderdiği ihtarnamenin 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı ...’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından ... ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır....

                  davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı tasarrufların iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla BK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulanması kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir....

                    UYAP Entegrasyonu