Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkili şirketin ticari defterlerinin bilirkişi vasıtasıyla incelendiğini, ticari defterlerde bir usulsüzlüğün olmadığını, mali tabloların incelenmesinde davalı şirketin nakit ihtiyacının olmadığı ve şirketin faal olduğunun tespit edildiğini, şirketin iflasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, bilirkişi incelemesi ile davacı yanın günlük ekmek üretiminin 7000 adet olduğu iddiasının mümkün olmayacağına vurgu yapıldığını, müvekkili şirketin depolarının 1200 çuval un miktarını stoklamaya elverişli olmadığını, müvekkili şirketin 14.183,06-TL borca batık olduğunu, bu hususun gayet olağan olduğunu, müvekkili şirketin feshi halinde telafisi imkansız bir çok zararın meydana geleceğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; TTK m.636/3'den kaynaklanan, limited şirketin feshi- tasfiyesi- tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Davalı şirketin ticari sicil kayıtlarına göre, davacının ve dava dışı ...'...

    un şirket parasını şirket hesabına aktarmayarak zimmetinde tutmasının TTK 187. maddesinde belirtilen muhik sebeplerden olduğunu, müvekkiline şirketi haklı olarak fesih etme hakkını verdiğini, şirket çalışanlarının iş akitlerinin fesh edildiğini ve şirkette çalışan işçinin kalmadığını, şirkete ait makine ve sair malların satılarak işçi tazminatlarının ödendiğini, şirketin 6 yıldır faal olmadığını, herhangi bir ticari kazanç elde etmediğini, şirketin bu hali ile devam etmesinin ortaklar açısından bir yararının kalmadığını, şirket ortaklarının bir araya gelerek fesih ve tasfiye işlemlerini yapması için bugüne kadar beklendiğini, ancak olumlu bir sonuç alınmadığını beyan ederek davalı ....... Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin feshi ve tasfiyesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirkete tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. DELİLLER:Şirket Ana Sözleşmesi, İstanbul ..........

      Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, şirketin fesih ve tasfiyesi davasında sadece şirkete karşı husumet yöneltilmesinin doğru olacağı gerekçesi ile ... ve ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar ... ve ... ve ...Şti. ... ve... vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, ortaklar tarafından açılan kollektif şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk karar, davalı şirket tarafından temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş, Dairemiz'in 2013/4936 Esas 2013/8160 Karar sayılı karar düzeltme ilamı ile de bu durum belirtilerek mümeyyiz şirket vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. Bu itibarla, şirket hakkında verilen hüküm kesinleşmiş olmakla, mümeyyiz şirket vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalılardan ... ile ... vekili bu dava sonucunda verilen husumetten red kararını temyiz etmiş ise de, aleyhine bir hüküm bulunmayan davalılardan ... ile ...'...

        Davalı ..., bir kısım ortakların vefatından sonra mirasçıların şirket içinde anlaşamadıklarını, 1996 yılında şirket faaliyetinin durdurulduğunu, şirketin tasfiyesi için müracaat etmek istediğinde davacının açtığı tapu iptali ve tescili davaları nedeniyle feshin yapılamadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket kendisine usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin kararın temyiz edilmeksizin bozma öncesi kesinleştiği, şirketin fesih ve tasfiyesi istemli davada davalı ortağa husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı ...'e yönelik davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Kararı davalı şirket vekili, davalı ... ve ilgili ... vekili temyiz etmiştir....

          Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı kararı)....

            Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir....

              HUKUK DAİRESİ TÜRK MİLLETİ ADINA Dava, davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davanın açıldığı ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyanın gönderildiği ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce yukarda tarih ve numarası yazılı kararla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kararın davacı vekilince temyizi üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olup, bu aşamada Bölge Adliye Mahkemesinin tarihsiz yazısı ekinde gönderilen dilekçe ile davacı vekilinin davadan feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği nitelikte olup feragat yapıldığı anda kesin hüküm sonucu doğurduğu gibi karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır....

                Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar." şeklinde düzenlenmiştir.Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin bir kısım ortakları tarafından ------ Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine, öncelikle davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı takdirde tespit edilecek hisse bedelleri karşılığında şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin dava açıldığı, mahkememizdeki uyuşmazlığın esasının davacının şirket ortaklığından çıkma payı ödenmek suretiyle çıkarılmasına ilişkin olduğu, dolayısıyla ------- Esas sayılı dava dosyasında terditli istemlerden biri olan şirketin fesih ve tasfiyesi hususunda verilecek karar mahkememizce verilecek kararı esastan etkileyeceğinden (mahkemece şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi halinde dosyamızın dava konusunun ortadan kalkacağı dikkate alındığında) iş bu dava dosyası ile ------- Esas sayılı dava dosyası arasında gerek hukuken gerekse fiili olarak bağlantı...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2014/470 ESAS 2020/165 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin Feshi ve Menfi Tespit KARAR : DAVALILAR : 1- T6 - T.C Kimlik No: : 2- T7 DAVA : Limited Şirketin Fesih Ve Tasfiyesi İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 10/10/2022 YAZIM TARİHİ : 12/10/2022 Davacılar tarafından, davalılar aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/470 sayılı dosyası ile açılan sözleşmenin feshi ve menfi tespit davası ile bu dosya ile birleşen Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi' 2012/222 Esas sayılı dosyası ile açılan limited şirketin fesih ve tasfiyesi davasında 05/02/2020 tarihinde tesis edilen karara karşı asıl dosyada davacıların istinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalı arasında 30/04/2011 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davacılardan T6'nin ortağı olduğu diğer davacı T1 Şti.'...

                  Ayrıca tarafların ortağı oldukları şirketin fesih ve tasfiyesine dair verilen Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.04.2010 tarihli ve 2008/45 E., 2010/65 K. sayılı kararında; şirket faaliyetinin durma noktasına geldiği, vergi borçlarının ödenmediği ve bu şekilde şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığı hususları haklı neden olarak kabul edilerek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu