Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasfiyesi istenen şirketin alınan sicil kaydında, iki ortaklı olduğu, diğer ortağın da davacının annesi olan Saniye olduğu görülmüş, kendisine yapılan tebligata bir cevap vermediği anlaşılmıştır. Davacı vasisi duruşmada; diğer ortağın yaşlı olduğunu ve gelemeyeceğini bildirdiği görülmüştür. Ticaret sicil kaydından, şirketin son işleminin 09/12/2009 tarihinde yapıldığı, sonrasında genel kurulların yapılmadığı ve organsız kaldığı anlaşılmıştır. SGK ve Vergi Dairesinden gelen kayıtların incelenmesinde, şirketin çalışanının olmadığı, vergi mükellefiyetinin 2014 yılında resen terkin edildiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, pasif olan davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkindir....

    KARŞIOY Dava, mülga 6762 sayılı Kanun’un 522. maddesine dayalı olarak davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanun, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 1533. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırıldığı gibi anılan kanunun 522. maddesinde belirtilen limited şirketin ortağının payına kişisel alacağı nedeniyle haciz koyduran kişilerin şirketin feshini isteyebileceklerine ilişkin düzenleme, yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 133/2-3. maddelerinde öngörüldüğü şekliyle değiştirilmiş, ortaktan alacaklı olan ve bu nedenle şirketteki hisselerine haciz koyduran alacaklıların şirketin feshini isteyebilmelerine ilişkin önceki düzenlemeden vazgeçilmiştir....

      nın şirket adına yaptığı bir taahhüt bulunmadığı gibi, şirketin de hiçbir zaman ortağı olmadığı bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirketten adi ortaklık sözleşmesi gereğince ortaklıktan ayrılma payını talep etmesi hukuken mümkün olmadığı, davalı şirketin bu nedenle iş bu davada taraf sıfatının ve adi ortaklıktan kaynaklanan bir sorumluluğunun olamayacağı benimsenmiş ve şirket aleyhine açılan dava mahkememizce sıfat yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Diğer davalı ...'nın, ... ile aralarında yaptığı 04/12/2018 tarihindeki adi ortaklık sözleşmesinin tarafı olması ve imzanın da inkar edilmemesi karşısında iş bu davalı aleyhine açılan davada, davalı ...'nın taraf sıfatının bulunduğu tartışmasızdır. Ancak mahkememizce davacı ... ve davalı ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesi sonucu sözleşme hükümlerine uygun olarak adi ortaklık sona ermesi halinde davalı ...'...

        İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir....

          nin davacı ... ve davalı ... %50 şer hisse sahibi olup şirket iki ortaklıdır. Davalı ... ... şirketin 21.06.2004 tarihli ana sözleşmesi ile ilk 10 yıl için münferiden davalı şirketi temsile yetkili olarak atanmış olup görev süresi 23.06.2014 tarihinde sona erecektir. Davalı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemiyle açılan asıl davada, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan 3 ayrı bilirkişi raporu özetlenmiş olup yargılama sonunda şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            Dava, 6102 sayılı TTK 636/3. maddesine dayalı açılmış haklı nedenle şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Limited şirketin sona ermesi ve sonuçları başlığı ile TTK 636. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; Limited şirket, şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle, genel kurul kararı ile iflasın açılması ve kanunda öngörülen diğer hallerde sona erer. Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir. Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir....

              İnşaat adi ortaklığını kurduklarını, 15.11.1988 tarihine kadar %50'şer hisse ile idare ettiklerini, daha sonra Mustafa'yı üçüncü ortak olarak alıp 200'er TL sermaye payı konulması ve 1/3'er hisseli idare edilmesine karar verdiklerini, 21.11.1991 tarihinde üçüncü ortağın ayrıldığını, bu nedenle paylaşım yaptıklarını, davalının sermaye payını eksik ödediği, kendisinin tamamladığı, karşılığında çek ve senet aldığını ancak %50 hisse ile devam ettiklerini, yapılan inşaatları kendisinin ilgilenerek tamamlamaya çalıştığını, 17.05.1995 tarihinde yine davalı ile eşit hisseli limited şirket kurduklarını, bu şirketin de fesih ve tasfiyesinin talep edildiğini, davalının kendisi ve üçüncü kişiler üzerindeki bazı taşınmazların adi ortaklığa ait olduğunu savunarak 1/2 hissesinin iptali ve adına tescili için dava açtığını bildirerek adi ortaklığın malvarlığının tespiti ile %50 hisse ile fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....

                bir yararı kalmadığı kanaatine varılmakla davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

                  Mahkememizde açılan işbu dava, davacının ortağı olduğu --------tarihinde kurulduğu, şirket ortaklarından ------- için şirketi münferit imza ile temsil ve ilzam etmeye yetkili kılınmasına rağmen, ilgili ----- herhangi bir sebep ve gerekçe göstermeden uzun sürede ulaşılmaz olması ve davacının mahkemelerde sorgulanması sonucunda, şirket müdürünün ----------bağlantılı soruşturmasının devam ettiği, şirketin tek başına temsil ve ilzam yetkisinin bu şahsa ait olması sebebiyle şirketin faaliyetlerine devam edemediği, şirketin ana sözleşmede belirtilen amacının yerine getirilebilmesinin mümkün bulunmadığı, şirketin müdürüne ulaşılamaması nedeniyle şirketin ------ organının görevlerinin yerine getirilemediği belirtilerek davalı limited şirketin, 6102 sayılı TTK'nın 636/2 ve 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir....

                    Vergi Dairesi kayıtları ile davalı şirketin kağıt üzerinde kurulduğu, hiçbir zaman faaliyete geçmediği gibi halen dahi faal olmadığı, şirketin tek yetkilisi ve ortağı olan davacı beyanları ile de şirketin faaliyete hiç geçmediği ve şirketin esas sözleşmesindeki amaçları yerine getirmesinin, şirket organlarının toplanmasının ve karar almasının mümkün olmadığı sabit olduğundan, davacı ortak için şirketin feshi ve tasfiyesi talebi yönünden haklı ve geçerli sebeplerin bulunması ve TTK 636/2 maddesi gereğince şirketin organlarından birini mevcut olmaması ve genel kurulun toplanamaması nedeniyle davalı şirketin feshi koşulları oluştuğundan davacı tarafça açılan davanın kabulü ile, ...Ticaret Sicili Müdürlüğünün ...sicil numarasında kayıtlı davalı ...'nin TTK'nın 636/2 maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu