Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'nin feshine yönelik işbu davanın açıldığı, şirket ortaklarının davacı ile davalılar ... ve ...'ün olduğu, tüm ortakların davada taraf olduğu, davalı şirketin 23.01.2006 tarihinde tescil edildiği, bu tarihten sonra herhangi bir tescil işleminin olmadığı ve 31.03.2007 tarihinde ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından resen terk işlemi yapılarak faaliyetinin kapatıldığı, feshi talep edilen şirketin herhangi bir faaliyetinin olmadığı, devamında yarar bulunmadığı bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi şartlarının oluştuğu anlaşılarak davalı şirket yönünden davanın kabulüne; şirketin fesih ve tasfiyesinin fesih talep edilen şirket aleyhine açılmasının yeterli olduğu bu nedenle davalı ortaklar ve ... Memurluğu aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmekle; 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; ... Müdürlüğünün Merkez 123658 sicil no.sunda kayıtlı ... ŞİRKETİNİN FESİH VE TASFİYESİNE, TASFİYE MEMURU OLARAK MALİ MÜŞAVİR ...'...

    Hal böyle olunca, mahkemece limited şirketin feshine yönelik haklı sebeplerin oluşmadığı, bu nedenle alternatif çözüm yollarına da başvurulamayacağı, ortaklar kurulu tarafından kar payı dağıtımına yönelik bir karar alınmadığı, davacının kar payı dağıtılmasını genel kurullarda talep ettiği ve talebinin reddedildiğine ilişkin delil sunamadığı, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek davalı şirket hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi isabetlidir. Öte yandan limited şirketin fesih ve tasfiyesi şirket ortaklarına karşı açılamayacaktır. Bu durumda mahkemece şirket ortaklarına yönelik açılan davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, cevap vermediği anlaşılmıştır. Davalı şirketin ticaret sicilde son tescil ve ilanının 2016 yılında yapıldığı ve sonrasında işlemsiz kaldığı görülmüştür. Davalı şirketin iki ortaklı olduğu, diğer ortağa da mahkememizce tebligat yapıldığı ancak beyan vermediği görülmüştür. Davalı şirkete ilişkin belgeler davacı tarafça dosyamıza sunulmuştur. DELİLLERİND DERELENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, pasif olan davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkindir....

        Somut olayda davalı şirketin fiilen faal olmadığı, 2020 ve 2021 yılında beyan ettiği matrahının olmadığı, şirkete ve defter ve kayıtlarına ulaşılamadığı, ortaklar arasında anlaşmazlık olduğu ve şirketin bu haliyle kuruluş amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı, şirketin devamında hukuki yarar bulunmadığı ve ayrıca davacı ortağın şirketin devamında kusurlu olduğuna dair dosyada bir iddia ve delil bulunmadığı, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebeplerin mevcut olduğu, fesih ve tasfiye dışında alternatif bir çözümün mesela davacının şirketteki payının gerçek değeri ödenerek şirketten çıkarılmasının somut uyuşmazlık bakımından uygun olmayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı şirket ortakları arasında ciddi anlaşmazlık bulunması sebebiyle, davalı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği ve davalı şirketin devamının davacı ortak bakımından çekilmez hale geldiği tespit edilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, vergi borçlarından dolayı davalı şirketin bir kısım mallarına haciz konulduğu, şirketin gelir elde edemeyip atıl hale geldiği, ortakların karşılıklı ağır ithamlarda bulunarak birbirlerini suçlamaları nedeniyle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiği, davalı şirket ortaklarının proje şirket olarak kurdukları başka bir şirketin bu nedenlerle fesih ve tasfiyesine karar verildiği, bu durum karşısında yasanın aradığı fesih koşullarının gerçekleştiği, davacının payı oranına göre davalı şirketin davacıya ait payı iktisap etmek suretiyle davacının şirket ortaklığından çıkartılmasının kanunen mümkün olmadığı, mahkemece duruma uygun düşen başka bir çözüm yolunun mümkün görülmediği ve davalı şirketin devamında fayda bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Turgut Kayan'ın atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

            Yapılan yargılama sonucunda toplanan delillerden, davacı şirketin 05/05/2011 tarihinde kurulduğu, şirketin dava tarihi itibariyle faal olmadığı, vergi mükellefiyetinin 31/10/2013 tarihinde resen terk ettirildiği, adresin kapalı olduğu, bu şekilde şirketin feshi için TTK 336/3 maddesi anlamında haklı sebeplerin oluştuğu, şirketin faal olmaması nedeniyle fesih yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilir diğer bir çözüme hükmedilmesinin şirket ortakları ve ekonomik açıdan fayda bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, 1-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün "296913" sicil numarasında kayıtlı "..."nin fesih ve tasfiyesine, 2.-Davalı şirketin tasfiyesi için re'sen davacı şirket ortağı ... (... T.C....

              Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının talebinin şirketin feshine yönelik olduğu, ancak mal varlığı itibariyle iflas koşulları bulunup, şirketin iflasının istenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, limited şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, mahkemece, davalı şirketin iflas koşullarının bulunduğu saptanmıştır. Tespit olunan bu husus, fesih ve tasfiye için TTK'nın 549. maddesindeki haklı sebebi de oluşturur....

                CEVAP: Davalı ... ... tarihli cevap dilekçesi ile, davalı şirkette %... hisseli ortağı olduğunu, davalı şirketin uzun süredir ticari faaliyetinin bulunmadığını, şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığının bulunmadığını belirterek davalı şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; davalı şirkete ait sicil dosyası getirtilmiş, Antalya ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Dava; 2 ortaklı limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki sicil kayıtları incelendiğinde; şirketin Antalya Ticaret Sicilinde kayıtlı olduğu, kaydının hala faal olduğu, iki ortaklı olup davacı ... ve davalı ...'ın şirketin ortakları olduğu, davacı ...'in aynı zamanda şirketin temsile yetkili müdürü de olduğu anlaşıldı....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/11/2015 tarih ve 2015/480-2015/844 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...'ın davalı şirketin ortakları olduğunu, 5 yıl için şirket müdürü olarak seçilen davalının görevinin 25.03.2010 tarihinde sona erdiğini, bu tarihten sonra bir daha şirket müdürü seçmek için bir araya gelemediklerini, şirketin en önemli yönetim ve temsil organını kaybettiğini, uzun zamandır ticaret sicilinde gösterilen adresinde de bulunmadığını beyanla münhasıran şirketin fesih ve tasfiyesi dava ve işlemlerinde görev yapmak üzere şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir....

                    Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 08.05.2012 tarihinde vergi kaydının resen silindiği, şirketin gayrifaal olduğu, amacının gerçekleştirilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ...Mühendislik İnşaat Taahhüt Turizm Nakliyat Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir. Kararı, davalı H.. A.. temyiz etmiştir. Dava, şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, bu davada husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Böyle bir davada şirket ortaklarına husumet düşmez. Bu nedenle mahkemece davalı ortak H.. A.. aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden de esastan kabulüne karar verilmesi ve aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmolunması doğru olmamış, hükmün bu nedenle mümeyyiz davalı H.. A.. yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı H.....

                      UYAP Entegrasyonu