Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olarak seçilmesi talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle şirket müdürünün azli hususundaki davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacının şirket yetkilisi olarak seçilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, limited şirket müdürünün azli davası olup, bu tür davalarda husumetin azli istenen müdüre yönetilmesi gerekli ve yeterli olduğundan davalı şirkete yönelik birleşen davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi doğru değil ise de, birleşen davanın reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru bulunduğundan HUMK 438/son maddesi uyarınca kararın değişik gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirler....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/831 E. sayılı dosyası yönünden açılan davanın şirket müdürünün azline yönelik bir dava olduğu ve davalı olarak USCA şirketinin gösterildiği, ancak şirket müdürünün azli davalarında husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olup ayrıca şirketin dava edilmesi zorunluluğu bulunmadığı, bu sebeple husumet yokluğundan bu davanın reddinin gerektiği, birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/250 E. sayılı dosyası yönünden davacı ... tarafından davalı ortak ... Erboy'un ortaklıktan çıkarılması istemli dava açıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 638 inci maddesinin ikinci fıkrasında limited şirket ortağının haklı nedenle ortaklıktan çıkmak için dava açabileceğinin düzenlendiği ancak bir ortağın haklı nedenle diğer ortağın şirket ortaklığından çıkarılmasını isteme halinin kanunda öngörülmediği, bu husus göz önüne alındığında davacı ortak ......

        Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalı şirket yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir. Bu durumda, davalı şirket hakkındaki davanın, husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK 436. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Ayrıca, tarafların davalı şirketin ortakları oldukları, davalı ...’in bu şirketin müdürü olduğu ve halen görevine devam ettiği hususları uyuşmazlık konusu değildir....

          Dava konusu somut olayda yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Davalı şirket müdürünün müdürlük görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle toplantı divanı oluşturularak şirket müdürünün azli ve yeni müdür seçimi, mevcut şirket müdürünün ibrası, 23/12/2020 tarihinden genel kurul toplantı gününe kadar gerçekleşen bütün işleri ve hesapları hakkında şirket müdürü tarafından bilgi verilmesi ve ortak ...'in inceleme yapması ve varsa şirket denetçisinin azli ve yeniden denetçi atanması, özel denetçi atanması, kar payı dağıtılmasına karar verilmesi gündemleri ile genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi talebinin yerinde olduğu, ancak davacı şirket ortağının şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin genel kurul tarafından birtakım kararlar alınması talebinin limited şirket ortağı tarafından TTK 555 vd....

            Ticaret Mahkemesi'nin 2010/252 Esas sayılı dosyada şirket müdürünün azline yönelik talebin kabulüne, kayyum atanması talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkememiz kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine incelemeyi yapan ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Dairesi 09/12/2021 tarih, 2019/1603 esas, 2021/1504 karar sayılı ilamı ile; "...Asıl dava, limited şirketin fesih ve tasfiyesi, birleşen .... Ticaret Mahkemesi'nin 2010/252 Esas sayılı davada, davalı şirket müdürünün müdürlükten azli ile şirkete kayyım tayini, birleşen .... Ticaret Mahkemesi'nin 2010/261 Esas sayılı davanın şirket ortaklığından çıkarılması, birleşen ....Ticaret Mahkemesinin 2012/335 Esas sayılı davanın davacı şirket adına yasal denetçi sıfatıyla açılan davalı şirket müdürünün müdürlükten azli, birleşen .......

              un davalı şirket müdürlüğünden, yönetimde temsil yetkisinin kaldırılmasını gerektirir haklı sebeplerin bulunmadığı, vazifesini yerine getirirken basiretsizliği, ağır ihmali ya da idarede iktidarsızlığının olmadığı, şirket sözleşmesindeki yükümlülüğünü ihlal etmediği, davalının müdürlükten azlini gerektirir şartların bulunmadığı, her ne kadar önceki kararda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, şirket kayıtlarına ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeye itibar edilmediği, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın esastan reddine, davalı şirket yönünden pasif husumete yönelik dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2022 NUMARASI : 2022/871 ESAS 2022/844 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirket Müdürünün Azli KARAR : Taraflar arasındaki limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir... " gerekçesi ile verdiği kararda benzer şekilde müdür azli istemine ilişkin davada da husumetin ilgili müdüre yöneltilmesi gerektiğini belirtmiştir.Yukarıda alıntılanan kararlar gibi bir çok karar bulunmakta olup birkaçı alıntılanmıştır. Kısacası tasfiye memurunun azli ve yeni bir tasfiye memuru tayini istemli bir davada husumetin azli istenen tasfiye memuruna yöneltilmesi gerekmektedir....

                  Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, davalı şirket yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir. Bu durumda, davalı şirket hakkındaki davanın, husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Dava dilekçesinde, tedbir mahiyetinde kayyım atanması talibinde bulunulduğu ve 02.04.2012 tarihli celsede ihtiyati tedbir istemi reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacının esasen netice-i talebinde kayyım atanması talebi bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK 26/1 hükmünde mahkemelerin taleple bağlılığı esas kural olarak belirlenmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu