WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2017/13647 E sayılı dosyasından yapılan kıymet takdirinin davacı borçluya ait zemin + 1 kat için değil zemin + 4 kat için yapıldığını ve bu kıymet takdiri esas alınarak açık artırma ilanı düzenlendiğini ve davacıya açık artırma ilanının 20/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, kıymet takdirinin iptalinin gerektiğini ve aynı zamanda bu kıymet takdirine dayalı hazırlanan satış ilanının da iptalinin gerektiğini, bunun yanında hacizli yerin borçlunun haline münasip evi olması sebebiyle haczedilemeyeceğini beyan etmiş, kıymet takdirinin iptaline, satış ilanının iptaline ve meskeniyet iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin süresi içerisinde ileri sürülmediğini, davanın haksız olduğunu beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararın kesin olduğu, taraflarca kıymet takdirine itiraz edilmiş olması ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediği ve kıymete ilişkin itiraz ileri sürülmüş olması sebebi ile, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerektiği açıktır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet Takdirine İtiraz .K.. A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılmadığını, takip dosyasında davacı vekilinin dosya borcunu ödeyemeyeceklerini beyan ettiğini, davacıya ait Kemalpaşa İlçesinde bulunan bir kısım taşınmazların haczedilerek, kıymet takdirinin yapıldığını, raporların davacıya 06/11/2013 tarihinde tebliğ edildiğini ve davacının kıymet takdirine itiraz ettiğini, dava dilekçesi içerisinde çelişkilerin bulunduğunu, taşınmazın tapu kaydında bağ olarak göründüğünü belirterek, şikayetin reddi ile davacı aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini istemiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haczin kaldırılması talebinin reddine şeklinde verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, mahkemenin, '' meskeniyet şikayetinin kabulü'' şeklindeki kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kıymet takdir süresinin iki yıl geçerli olduğunu, icra dairesince yapılan keşif tarihinden itibaren 2 yıldan fazla süre geçtiğinden, ortada geçerli bir kıymet takdiri işlemi mevcut olmadığından kıymet takdirine itiraz yönünden huzurdaki davanın görülmesinde hukuki bir yarar kalmadığını, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değerinin oldukça yüksek belirlendiğini, tespit edilen miktara itirazlarının gözetilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda, değerlemenin yapıldığı tarihin açıkça belirtilmediğini, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulünün mümkün olmadığını, bu yöntemin şikayet işleminin ruhuna aykırı olacağını, bilirkişi kıymet takdiri raporunun üzerinden iki yıllık süre...

    İcra Dairesi 2011/6801 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilline ait evde eşi, oğlu, oğlunun eşi ve çocukları, annesi, oğlunun ikinci eşi ve çocuklarının yaşadığını, satışa konu evin davacının tek evi olduğunu, başka bir evi olmadığını, ailesi ve torunlarıyla halen aynı evde ikamet ettiğini, haczedilmezlik şikâyetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini ve ayrıca dava konusu Balıkesir ili, Bigadiç İlçesi, Kozpınar Mah. 738 Parsel ( Yeni Ada/ Parsel: 111 Ada 15 Parsel) sayılı taşınmazın kıymet takdirine itiraz etmiş, yeniden kıymet takdiri yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2019/1967 Esas sayılı dosyasıyla vekil aleyhine, diğer davalı T3 tarafından icra takibinin yapıldığını, işbu icra takibinde vekiline ait Karabağlar ilçesi, 39555 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konduğunu, daha sonra da taşınmazın satış işlemlerine geçildiğini, davacı taraf meskeniyet iddiasını, İİK m. 16/1 gereği, haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde ileri sürmesi gerektiğini, taşınmaza 08/03/2019 tarihinde haciz şerhi konduğunu, 18/11/2019 tarihinde ise taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporu davacı vekiline tebliğ edildiğini, davacı, 7 günlük yasal süresi içinde meskeniyet iddiasında bulunmadığını, bunun yerine kıymet takdirine itiraz yoluna gittiğini, işbu meskeniyet davasını ise yasal süresi içinde açmadığını, bu nedenle esas hakkında incelemeye girilmeden, davanın usulden reddi gerektiğini, borçlu T5 ile davacı T1 arasında İzmir 8....

      Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Davacı tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri icra dosyası kapsamında düzenlenen kıymet takdir raporunda incelenmiş ve rapor davacı vekiline 11/10/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediğinden yasanın öngördüğü kıymet takdirine itiraz olanağını kullanmayan davacının kıymet takdirine ilişkin sebeplerle ihalenin feshini talep edemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/16775 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, icra dosyası kapsamında maliki olduğu Düzce İli, Merkez İlçesi, Cumhuriyet Mah., 102 ada , 17 parsel, A blok, 1. kat, 7 bağımsız bölüm sayılı taşınmaz üzerine haciz işlemi uygulandığını, Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2019/323 talimat sayılı dosyası ile kıymet takdiri raporu düzenlendiğini, icra dosyasında mevcut tarihli kıymet takdiri raporunda takibe konu taşınmaz için biçilen değerin günün rayiçlerine, bulunduğu mevkiye, emsallerine ve niteliklerine göre çok düşük değer biçildiğini, daha yüksek olması gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazın haline münasip ev olduğunu bu nedenle haczedilemeyeceğini, kıymet takdiri talep edilen taşınmazın üzerindeki haczin İİK'nın 106 ve 110. md. gereğince düştüğünü ve böyle bir bir taşınmazın kıymet takdirine konu edilemeyeceğini belirterek dava ve takip konusu taşınmaza ilişkin olarak kıymet takdirinin yeniden ve bilirkişi marifetiyle yapılmasını, yargılama harç ve giderlerinin...

      UYAP Entegrasyonu