İİK'nın 82/2. maddesine göre haczedilemeleceğini, taşınmaza kıymet takdiri yapılması üzerine 2019/17 esas sayılı dosyada kıymet takdirine itiraz davası açtıklarını, dosyanın derdest olduğunu belirterek haczin ve satışın iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
usulsüzlüğün bulunduğunu, meskeniyet davasından kaynaklı bedelin dosyada depo edilmesine ilişkin ihtaratın yapılmadığını belirterek ilgili ihalenin feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/65 Esas, 2020/19 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle; İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2014/6473 Esas sayılı dosyasında haczedilen taşınmaz ile ilgili meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ayrıca kıymet takdirine itiraz ettiğini bildirmiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İstanbul'da yaşadığını, satışa çıkarılan gayrimenkulünün tarla vasfında olduğunu, üzerindeki enkazın davacının oturmasına uygun bir yer olmadığını, kıymet takdirinin yerinde olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....
ve itirazında bulunduklarını, açılı davanın zamanaşımı defi ve yine mahkemece kabul edilmemesi halinde zamanaşımı itirazı yönünden usulden reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde söz konusu gayrimenkulden her ne kadar haline münasip ev diye bahsedilse de bu gayrimenkul haline münasip ev standartlarından yüksekte olduğunu, somut olaydaki meskeniyet iddiasının yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, mevcut gayrimenkulun öncelikle mesken olmadığını, mahkeme aksi kanaatte olup davacı yönünden mesken kabul edilmesi halinde haline münasip bir ev olmadığını, değerinin yüksek olması nedeniyle haline münasip kabul edilemeyeceğini, bu nedenle de öncelikle meskeniyet iddiasının reddine, mahkeme aksi kanatte ise haline münasip ev kısmını aşan miktar yönünden reddini talep ettiklerini belirterek öncelikle usul ve esas yönünden haksız hukuka aykırı davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
meskeniyet itirazlarını bildirerek söz konusu taşınmazın hacze ve satışa konu edilemeyeceğinin bildirildiğini, ancak bu talebi icra dairesince dikkate alınmadan taşınmazın satışı için Şanlıurfa İcra Dairesine satış talimatı gönderildiğini, satış işleminin usulsüz olduğunu, müvekkiline 103 davetiyesi gönderilmediğini, kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğini, satışa konu taşınmazın aile konutu olduğunu ve İcra İflas Kanunu 82/12'ye göre haczinin ve satışının mümkün olmadığını belirtere haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Fatma Arslan Korkmaz'a tebliğ edildiğini, ilgili kıymet takdir raporuna ilişkin de herhangi bir itiraz ya da dava yoluna gidilmediğini, 27.12.2021 tarihli talep dilekçeleri ile de kıymet takdiri raporunun taşınmazda haczi görünen alacaklılara tebliği talep edilmiş olup, tebligatların yapıldığını, satış hazırlıklarının tamamlanması akabinde 12.01.2022 tarihinde satış günü verilmesi yönünde talepte bulunmuş olmalarına karşın 12.01.2022 tarihli memurluk kararı ile; "Satışı istenen taşınmaza ilişkin halen derdest olan meskeniyet davasının olduğu anlaşılmakla, her ne kadar meskeniyet haczine konu tarihli haciz ile alacaklının satış talebine konu haczin farklı tarihli olması alacaklıya meskeniyet iddiasına konu taşınmazın satışının istenmesi hakkını doğurmayacağı, hükümsüz haciz dahi olsa meskeniyet iddiasının kabulü halinde alacaklının haczi mümkün olmayan bir taşınmazın tekrar haczini istemiş olması durumunun ortaya çıkacağını ve bu haliyle de satış işleminin haciz işleminden başlamak üzere...
Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde; kıymet takdiri yapıldığı tarihte şikayete konu taşınmaz haczinden haberdar olduğunu belirtmiş olup, kıymet takdiri tutanağı ile kıymet takdirinin 25.09.2014 tarihinde yapıldığı ve kıymet takdir raporunun 27.09.2014 tarihinde düzenlendiği, şikayetin ise 7 günlük yasal süreden sonra 13.11.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece süre yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....