Siverek İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdiri raporu düzenlenmesini talimat yolu ile talep eden esas icra dairesinin İstanbul 10. İcra Müdürlüğü olduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayetlerde yetkili icra mahkemelerinin itiraz edilen kıymet takdiri raporunu düzenlettiren icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesince ise, artırma ve ihale ile ilgili delillerin en çabuk ve en iyi şekilde toplanmasının, süratle incelenip isabetle değerlendirilmesinin ancak işlemi yapan memurun bulunduğu yer mahkemesinde olanaklı olduğu, somut olayda da taşınmazın Siverek sınırları dahilinde olduğu, kıymet taktirinin istinabe yoluyla Siverek İcra Müdürlüğünce yaptırıldığı, bu itibarla da kıymet taktirine ilişkin şikayetin o yer icra mahkemesince incelenmesinin gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
İİK'nın 128/a maddesi, "kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler..." hükmünü içermektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesindir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Öte yandan, İİK'nın 83/c maddesi uyarınca taşınmaz rehni, eklentileri de kapsar....
İstinaf dilekçesinde, kıymet takdirine itiraz ettikleri, bu davanın kabul edildiği ancak kıymet takdirine itiraz kararının tebliği dahi beklenmeden satış yapıldığı ileri sürülmüş ise de, davacının açtığı kıymet takdirine itiraz davasında davanın kabulüne karar verilerek, taşınmazın değerinin 200.000,00 TL olarak belirlendiği, icra müdürlüğünce de satışa esas muhammen bedel olarak iş bu kararın esas alındığı, bu yönüyle bir usulsüzlüğün söz konusu olmadığı, kıymet takdirine itiraz davalarında verilen kararın kesin olması sebebiyle gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmemiş olmasının sonuca bir etkisinin bulunmadığı da göz önüne alındığında, bu hususun fesih sebebi olmadığı anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesince ise her ne kadar davacı kıymet takdirine karşı yaptığı şikayet davasında, dava dosyası ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/3-9 E.K. sayılı yetkisizlik kararıyla mahkememize gönderilmiş ise de; davacının talebi taşınmaz haciz işlemlerine karşı şikayet olmayıp mahcuz taşınmazlarla ilgili ... İcra Müdürlüğünün 2016/65 Talimat dosyasından yaptırılan kıymet taktiri raporuna karşı şikayettir. İİK'nın 128/a maddesinin amir hükmü gereğince kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesine şikayette bulunabilir. Şikayete konu kıymet takdirini ... İcra Müdürlüğü düzenlettiğinden, kıymet takdirine karşı şikayetlerin de ......
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamakla birlikte icra dosyasındaki muhammen değere karşı İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan kıymet takdirine itiraz davasında bilirkişilerce dosyaya sunulan raporun, icra dosyasında 17.02.2012 tarihli kıymet takdirinin yerinde olup olmadığına ilişkin olduğunu, özetle İcra Hukuk Mahkemesi'nce belirlenen kıymet takdir tarihinin, İcra Müdürlüğü'nün kıymet takdir tarihi ile aynı yani 17.02.2012 olduğunu, hal böyle iken Mahkemece belirlenen kıymet takdirinin, icra müdürlüğü'nün 17.02.2012 tarihindeki kıymet takdirinin 50.000- TL değil, 40.000- TL olması gerektiğine ilişkin olduğunu, ortada tek tarihli bir tane kıymet takdirinin mevcut olup bedel konusunun ihtilaflı olduğunu, sonuç olarak ihale tarihi olan 24.07.2014 tarihinde her halükarda kıymet takdir süresinin geçtiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, kıymet takdirinin değerinin eksik belirlenmesine ilişkin itirazlarının göz önüne alınıp değerlendirilmeden kıymet takdirine ilişkin süresinde itiraz edilmediği durumlarda kıymet takdirine yönelik itirazlarının ihalenin fesih nedeni olmayacağından bahisle esasa girilmeden davanın reddedilmesinin kanuna aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece daha önce borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz davasının açıldığı ancak eksik bilirkişi ve keşif avansının zamanında yatırılmadığı neticesinde davanın reddedildiğinin belirtildiğini, mahkemece borçlu tarafından açılan kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazın bedelinin 1.500,000,00 TL olması gerektiğinin belirtildiğini, taşınmazın 800.000,00 TL'ye satıldığı durumun İİK'nın 129....
takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü halinde dahi, borçluların en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarih olan 11/11/2019 tarihinde kıymet takdirini öğrendiğinin kabulü gerektiği, borçluların kıymet takdirine bu tarih itibariyle muttali oldukları halde satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmediklerinden kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi nedeni olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Dörtyol İcra Müdürlüğü 2019/608 Talimat sayılı icra dosyasında hazırlanmış olan bilirkişi raporuna karşı kıymet takdirine itiraz davası olduğu görülmüş, Kıymet Takdirine İtiraz davaları kural olarak aleyhinde itiraz edilen raporun tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde açılması gerektiği, Söz konusu bilirkişi raporu asıl dosya olan Samsun İcra Müdürlüğü 2020/50673 E sayılı takip ile tebliğe çıkarılmış 30.09.2021 tarihinde tebliğ olunduğu, 7 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 18.10.2021 tarihinde davanın açıldığı reddine karar verilmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Uyuşmazlık; kıymet takdirine itiraz niteliğindedir. İcra mahkemesi kararlarından hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nın 363. maddesinde gösterilmiş olup, burada gösterilen ve kesin olduğu kabul edilen kararlar bakımından, davanın miktar ya da değerinin bir önemi bulunmamaktadır....
Dolayısıyla kıymet takdirine itirazın vekil aracılığıyla yapılması hâlinde, satış ilanının vekile tebliğ edilerek avukatın da ihaleden haberdar olmasının sağlanması gerekir. Bu hâliyle icra takibi bir kül olduğundan kıymet takdirine ilişkin şikâyeti yapan borçlu vekiline satış ilanı tebliği zorunludur. Kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması suretiyle borçlunun vekili sıfatı ile icra takibine katıldığının kabul edilmesi gerekir. Bu durumda borçlu vekili tarafından icra takip dosyasına vekâletname ibraz edilmesi zorunlu değildir....
Her ne kadar şikayetçi borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmiş ve icra mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda parsel uygulaması sonucu taşınmazın iki ayrı parsele ayrıldığı tespit edilmiş ve satış ilanında yer almışsa da, kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte kıymet takdirine ilişkin ileri sürülen hususların ihalenin feshi talebinde değerlendirilmesi mümkündür. Yapılan parsel uygulaması sonucu oluşan taşınmazların ayrı ayrı ekonomik değerleri belirlenip, birlikte satışlarına engel bulunup bulunmadığı değerlendirilerek satışın yapılması gerekirken, gerçekte mevcut olmayan eski 897 parsel numarası ve bu parsele ilişkin yapılan kıymet takdiri esas alınarak satış yapılması doğru değildir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle şikayetçinin isteminin kabulüne ve ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....