Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18/11/2020 tarih ve 2020/498 E. 2020/1038 K. Sayılı kararı ile TMK.'nun 405.maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verildiği ve kendisine vasi olarak Göktürk Çağatay Dikmen'in atandığı, vesayet kararından sonra 23/11/2020 tarihinde kısıtlı doğrudan taraf gösterilerek icra takibine başlandığı, vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasi kullanacağından, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamayacağından..." gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verilmiştir....

Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasi kullanacağından, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamaz Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenle takibin iptali gerekirken, davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 18 Hukuk Dairesinin 2028/2003 Esas 2020/934 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... 1....

    Mahkemece; yetkisizlik kararından sonra süresinde 09/04/2021 tarihinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talep edildiğinden takibin açılmamış sayılmasına yönelik talebi yerinde görülmemiş, borçlunun, Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1694 esas ve 2019/31 karar sayılı ilamı ile vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra doğrudan kısıtlı borçlu taraf gösterilerek icra takibine başlandığı, vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikâyet haklarını vasi kullanacağından, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamayacağı, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla ehliyetsizlik şikâyetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte vasinin dosyaya eklendiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde "vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan eldeki takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını da vasisi kullanacağından, İİK.nun 61. maddesi kapsamında çıkarılan ödeme emrinin vasiye tebliği zorunlu olduğu, Takip tarihi itibariyle kısıtlı olan borçluya ödeme emri tebliği ise hukuki sonuç doğurmayacak olup, bu durumda da vasiye yapılmış bir ödeme emri tebliğ olmayan takip dosyası hakkında vasi tarafından açılan eldeki davanın kısmen kabulü ile, Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2011/6471 esas sayılı dosyasından kısıtlı Serdar İtil adına düzenlenen ödeme emrinin iptaline" takibin iptali isteminin ise reddine karar verilmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 08.06.2020 tarihinde vermiş olduğu ek karar ile müvekkilin görev süresinin 2 yıl süreyle uzatıldığını, borçlu T1'in kısıtlı olup, kısıtlı borçlunun takip ehliyetinin olmadığını, bu nedenle doğrudan kısıtlı borçlu hakkında icra takibi yapılamayacağını, icra takip dosyası incelendiğinde, doğrudan kısıtlı adına icra takibi başlatıldığını, alacaklı tarafça haciz işlemlerine devam edildiğinin görüldüğünü, kısıtlı aleyhine bugüne kadar yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğunu, bu konuda yerleşik Yargıtay kararının bulunduğunu, alacaklı tarafın doğrudan kısıtlı aleyhine açmış olduğu icra takibinin haksız ve hukuki himayeden yoksun olduğunu beyanla tüm bu nedenlerden ötürü davanın kabulü ile öncelikle takibin tedbiren durdurulmasına, akabinde takibin iptaline ve kısıtlı aleyhine konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    olan kardeşi Hüseyin Aygün'ün, Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.01.2021 tarihli kararıyla vasi olarak atandığını, kısıtlı aleyhine başlatılan takibe itiraz edebilmek için 02.05.2021 tarihli kararla yetkilendirildiğini ve karardan 04.05.2021 tarihinde haberlerinin olduğunu, bu tarihten itibaren dosyaya müdahil olma ve itirazlarını sunma imkanının olduğunu, icra takibinin, doğrudan kısıtlı T1 aleyhine başlatıldığını, kısıtlananların fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu kişiler doğrudan dava ve takip açamayacakları gibi aleyhlerine de doğrudan dava ve takip yapılamayacağını, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup üçüncü kişilerin iyi niyetinin korunmayacağını, fiil ehliyeti olmayanların mutlaka bir temsilci ile temsil edilmeleri gerektiğini, kısıtlanmış olan takip borçlusunun pasif dava/takip ehliyeti olmadığından kendisine doğrudan yapılan takibin iptal edilmesi gerektiğini, ödeme emrinin üçüncü kişiye tebliğ edildiğini, doğrudan borçluya ya da varsa borçlu adına ve onu temsile yetkili vekil...

    Sayılı kararı ile kendisine vasi olarak annesi T2 atandığını, miras bırakan babanın vefatının yaklaşık 1 ay sonrasında 27/05/2021 tarihinde Hamdi Avşarı'ın borçlu; davalının alacaklı olduğu icra dosyası ile takibe geçildiğini, hemen akabinde ise mirasçı olan Taylan'ın dosyaya borçlu olarak eklendiğini, davacı Taylan'ın kısıtlı olmasına rağmen icra dosyasındaki ödeme emrini içeren tebligatın doğrudan kısıtlı Taylan adına ve eski oturduğu adrese yapılarak tebliği sağlandığını ve icra dosyasının kesinleştiğini, ayrıca ödeme emrinde; kısıtlı Taylan'ın kısıtlı olduğu ve vasisi Serap'ın olduğu hususununda belirtilmediğini, bu sebeple süresi içerisinde usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin ve takibin iptali davasını işbu davayla beraber açtıklarını, bu nedenle takibin öğrenme tarihini 18/08/2021 tarihi olarak kabul edilmesini talep ettiğini, işbu davaya konu senet üzerindeki imzaların miras bırakan Hamdi"ye ait olmadığını, davanın kabulünü talep etmiştir....

    vasisinin temsil edebileceği ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasinin kullanabileceği, doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılamayacağı hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece bu durumun re'sen gözetilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak takibin iptaline karar verildiği, karara karşı alacaklının temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

      Somut olayda, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18/06/2019 tarih ve 2019/181 E. 2019/963 K. sayılı kararı ile borçlunun TMK.nun 406. maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra 02/03/2020 tarihinde kısıtlı doğrudan taraf gösterilerek icra takibine başlandığı, alacaklı tarafından kısıtlı borçlunun vasisi yerine kıstlı hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK.nun 124/3- 4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesi mümkündür. Bu kapsamda, davalı alacaklı tarafça, borçlunun kısıtlanarak kendisine vasi tayin edildiğinin takip sırasında öğrenilerek, takibin borçlu vasisine yöneltildiği ve ödeme emrinin vasiye tebliğ edildiği, kısıtlı borçlunun vasisi tarafından, yasal süresi içerisinde takibin iptali istemi ile birlikte, imzaya , borca ve fer'ilere yönelik itirazların da ileri sürüldüğü görülmektedir....

      İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, vesayet altına alınma tarihinden sonra başlatılan tarihten itibaren kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve kısıtlı adına itiraz ve şikayet haklarını vasi kullanacağından doğrudan kısıtlı borçlu hakkında takip yapılmasının kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen dikkate alınması gerektiği belirtilerek davacının davasının kabulü ile İzmir 4.İcra Müdürlüğünün 2020/4577 Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu