Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı Kurum vekili Kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu, yapılan işlemlerde hata bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sadece Türkiye'deki sigortalılık süresi ile yaşlılık aylığı bağlanan davacının Türkiye'de 506 sayılı Kanun kapsamındaki isteğe bağlı sigortalılık süresi ile yurt dışı çalışmalarının çakıştığı gerekçesi ile isteğe bağlı sigortalılık süresinin ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığının iptal edilmesine dair Kurum işleminin iptali ve davacının yersiz aylık ödemesi nedeniyle Kurumca talep edilen miktardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 2....
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; idari para cezasının iptaline ilişkin davanın idari yargının görev alanına girdiğini, davacılar arasında dava arkadaşlığı olmadığını, davacı Murat’a ait market işyerinden çalışmaları bildirilen ve davacı Murat’ın akrabası olan diğer davacıların çalışmadığının tespit edildiğini, Kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 23/10/2019 tarih 2018/2829 E. 2019/1686 K. sayılı kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde ilk derece mahkemesince; "Davanın KABULÜ ile, 1- ) Davacının 06/09/2014- 03/07/2015 tarihleri arasında fiilen çalıştığının tespiti ile hizmetlerinin iptaline ilişkin KURUM İŞLEMİNİN İPTALİNE" karar verilmiştir....
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı Kurum vekili; Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu beyanla istinaf mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir....
DAVA KONUSU : (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisleri Hüsamettin GÜLER'e 01/08/2000 tarihinde yaşlılık aylığı, 15/03/2009 tarihinden itibaren de kızı T2 'e ölüm aylığı bağlandığını, sigortalı hesaplarına 01/07/2000 tarihinde 1994- 1998 yıllarına ait 11 adet tevkifatın usulsüz olarak aktarıldığı gerekçesiyle aylıkların iptal edildiğini, T2 ve diğer davacılara borç bildirim belgelerinin gönderildiğini, davacıların borç belgelerine itiraz ettiklerini, itirazlarının reddedildiğini, müteveffanın 1994- 1998 yılları arasında çiftçilik tarım ve hayvancılık faaliyetinin olduğunu, bu nedenle aktarımdan bilgisinin bulunmadığını, Kurum işlemine karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Kurum işleminin hatalı olduğunu belirterek, Kurum işleminin iptali ile borçlu bulunmadıklarının tespitini, iptal tarihinden itibaren ölüm aylığının yeniden bağlanmasını, aksi halde 5510/96- b bendi uyarınca karar...
tarafından uygulanan fesih işleminin yerinde olmadığı anlaşılmış, davalı kurum tarafından uygulanan 27.07.2017 tarihli fesih işleminin iptaline, alacak talepleri atiye bırakıldığından açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacıya 01.11.2010 tarihinde emekli aylığı bağlandığını, fakat davacının 1346201035 sicil numaralı iş yerindeki çalışmalarının sahte olduğu gerekçesi ile 477 günlük hizmetlerinin iptal edildiğini ve Kurum tarafından emeklilik aylığının kesildiğini, davacının iş yerindeki çalışmalarının fiili ve gerçek olduğunu beyanla, Kurum işleminin iptali ile davacının çalışmalarının fiili ve gerçek olduğunun tespitine, yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, yaşlılık aylığın iptal tarihinden itibaren yeniden bağlanarak ödenmesine, Kuruma borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; ... İnş. Turz. Teks. Rek. Org. Tic. Ltd....
sayılı kararıyla davalı Kurum tarafından davacıya 16.10.2019 tarihli yazı ile "işyeri ile ilgili işyeri tescil işleminin yapılarak işyeri bildirgesinin bugüne kadar Kuruma intikal etmediği, bu itibarla işyeri tescilinin yapılması gerektiği, aksi halde re'sen işyeri tescil işlemi yapılacağı" bildirildiği, davacı tarafça işyeri tescil işlemleri yapılmadığı, bunun üzerine 21.10.2020 tarihinde Kurum tarafından re'sen işyeri tescili yapıldığı, tescil hususunun 14.11.2020 tarihinde davacıya bildirildiği, davacı tarafça 18.12.2020 tarihli dilekçeyle yapılan işlemin hatalı olduğu gerekçesiyle başvuruda bulunulduğu, Kurum tarafından 7036 sayılı Kanun'un 4/1 maddesi kapsamında 60 gün içerisinde cevap verilmediği, davacı tarafça Kurum işleminin iptali amacıyla 09.04.2021 tarihinde dava açıldığı, dava açılmasından sonra Kurum tarafından yersiz olarak yapılan tescilin tescil tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verildiği, Mahkemece davanın konusu kalmaması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında bir...
(kurum işleminin iptali istemli) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı kurumca eczanesinde yapılan denetim sonucunda sigortalının bilgisi dışında reçete düzenletilerek kuruma fatura edilmesi suretiyle kurumun zarara uğratıldığı gerekçesiyle davalı kurum tarafından sözleşmesinin feshedilerek, iki yıl süre ile sözleşme imzalanmayacağının bildirildiğini ve reçete tutarı olan 1.034,33 TL'nin on katı oranında cezai şart talep edildiğini, işleme konu reçete üzerinde oynama yapmadığını ve reçete gereğince işlem yapıldığını, kurum işleminin haksız olduğunu belirterek, kurum işleminin iptaline ve tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istenmiştir. Davalı kurum vekili, yetkililerce yapılan denetim sonucu ......
Dava, davalı Kurum tarafından sigortalı kabul edilip borç çıkartılan ....08.1997 tarihinden sonraki sürenin ... kapsamında olmadığının tesbiti ile borçlanmasına ilişkin Kurum işleminin iptaline, baskın hizmetine ... kapsamında geçtiğinin tesbitine, hizmetlerin ... sigortalılığı ile birleştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulü ile ....05.1982 tarihinden itibaren ... sigortalısı sayılamayacağının tesbitine, Kurum işleminin iptaline ve hizmet birleştirmesi şartları oluşmadığından bu talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Mahkeme Davalı kurum tarafından, sigortalılıkları iptal edilmesi istenen kişilerin ... ve ... olduğu, davacının bu kurum işlemi karşısında herhangi bir sıfatının bulunmadığı, davacının sadece aracı bir konumda olduğu, kurum işleminin iptalini isteme hak ve yetkisinin, kurum işleminden doğrudan etkilenecek olan, sigortalılıklarının iptali ile karşı karşıya kalan ... ile ... olduğu gerekçesiyle, davacının eldeki davayı açmakta aktif sıfatı(husumeti) bulunmadığından dolayı reddine karar vermiştir. Mahkemenin hükme dayanak aldığı gerekçesi ve yargılama sonucu verdiği karar isabetsizdir. Öncelikle davacının eldeki davada işveren sıfatıyla davayı açtığı gözönünde bulundurulduğunda, davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu ve işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği açıktır. Ayrıca somut davada ilgili kurum işleminin iptali talebi davacının eşi ve kızı olan ... ve ...'...