Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın önlenmesi ve kurum işleminin iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 18,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki muarazanın men'i - kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş ise de, bilahare davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 24/03/2021 tarihli dilekçe ile "mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasından davacı müvekkilin talebi üzerine feragat ediyoruz. Gereğinin yapılmasını makamlarınızdan arz ve talep ederiz" yönünde talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Ancak dava dosyasına sunulan 27/11/2015 tarihli vekaletnamenin tetkikinde, vekaletnamede davacı vekilinin davadan feragat özel yetkisinin olmadığı tespit edilmiştir....

      Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verildiği halde kurum lehine vekalete hükmedilmediğini belirterek, mahkeme kararının " vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına" dair hükmün kaldırılmasına ve kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yanlar arasındaki sağlık hizmeti alım sözleşmesi gereğince, davacının hak edişlerinden yapılan kesintinin iptali, alacak ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup, davacı şirketin 667 sayılı KHK ile kapatılması ve Hazineye devredilmesi nedeniyle Daire kararı doğrultusunda anılan KHK'nın 2.maddesi gereğince işlem yapılıp T1 davaya katılımı sağlanıp davaya devam edilmiş; 6 aylık bloke işleminin süresinin dolduğu, sürenin uzatılmadığı belirlenerek konusu kalmayan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 E.-604 K.sayılı kararında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir. Somut olayda; Mahkemece, gerekçeli kararda bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, 51.093,80 TL reçete bedeli kesintisi işleminin iptaline karar verildiği açıklanmışsa da kurulan hüküm fıkrasında “Davanın kabulüne” denilmesine rağmen “11.385,24 TL yerine 51.093,80 TL üzerinden yapılan kesinti işleminin iptaline, davalı tarafça çıkarılan muarazanın önlenmesine,” denilmek suretiyle 11.385,24 TL’lık kesintinin yerinde olduğuna dair davada kısmen kabul kararı verilmiş gibi hüküm oluşturulmasıyla infazda tereddüt yaratılmıştır....

        İl Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile sözleşmesi fesih edilen Emek eczanesini 5.7.2005 tarihinde kapattığını, yeni eczane açma ve eczacılar odasına yeniden üye olma talebinin ise ret edildiğini , kapattığı eczane ile kurum arasında yapılan sözleşmenin fesih işleminin iptalini isteyemeyeceğini, bu nedenle dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında Bağ-Kur ve Türk Eczacılar Birliğinin imzaladığı protokol hükümlerine uygun olarak sözleşme ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davalı kurum, davacının fatura ettiği reçetelerde ilaç firmasına ait olmayan sahte küpürler mevcut olması nedeniyle sözleşmeyi fesih etmiş, davacı fesih işleminin geçersizliğini istemiştir. Taraflar arasındaki sözleşme iltihaki mahiyette bir sözleşmedir. Davalı kurum fesih işlemi ile kendisi ve diğer kamu kuruluşlarını da etkiler şekilde davacı ile muaraza yaratmıştır....

          girdiğini, şifre ve reçeteye sistemin provizyon verdiğini, ilaçları verdiğini, protokoldeki düzenleme gereğince hastaya ilaçları teslim etmiş sayıldığını, Kurumun bu hususa rağmen soyut beyanlarla, dayanaksız ve mesnetsiz olarak yaptığı dava konusu işlemin hukuka açıkça aykırı ve haksız olduğunu belirterek, davalı Kurumun 16.05.2019 tarihli ve 7437515 sayılı yazısı ile yapılan haksız uyarı ve toplamda 583,23 TL borç tahakkuku işleminin iptaline ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ile muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda, bu Kanun'un temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması sonucunda verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

              Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, yetki itirazlarının değerlendirilmediğini, gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmayan bir heyetten rapor alındığını, raporun hukuka aykırı olduğunu, kurum işleminin yerinde olduğunu, ihtiyati tedbir kararının da yasal olmadığını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, kurum işleminin iptali ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı vekilince süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile, yetki itirazında bulunulduğu halde mahkemece yetki itirazı hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi-sözleşmenin feshi işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

                Hukuk Dairesi Davacı, 01/06/2014-30/09/2014 tarihleri arasında düzenlemiş oldukları faturalardan, verilen hizmetlerin acil sağlık hizmeti olmadığı gerekçesiyle, davalı kurum tarafından toplam 295.595,95 TL miktarında kesinti yapıldığını ileri sürerek, yapılan kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunun tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; Dava konusu kapsamındaki faturalardan davalı tarafından davacıya uygulanan kesintilerden 70.671,32 TL'sinin haksız olduğunun tespiti ile bu kısım için muarazanın giderilmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair kararına karşı tarafların avukatları istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi her iki tarafın istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 4....

                  UYAP Entegrasyonu