Davalı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi değerlendirilmesi hatalı olduğunu, davacı hakkında borçların ödenmemesi nedeniyle 6180 sayılı yasa gereği icra takibine geçildiğini, haciz işlemlerinin uygulandığını, haczedilen taşınmazın satılması ile davanın konusuz kaldığını, müvekkili kurum lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesi gerekirken, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kurum işlemlerinin hukuka ve mevzuata uygun bulunduğunu beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355'inci maddesi uyarınca yapılan incelemede; Dava, kurum işleminin iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hakkında yürütülen takipler nedeniyle davacı evine konulan haczin meskeniyet iddiası ile kaldırılıp kaldırılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Dava dosyasındaki tüm kayıt ve belgeler incelendiğinde; Antalya 3....
Bunun yanında mahkemece ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de gerekçe kısmında sadece meskeniyet şikayeti yönünden değerlendirme yapıldığı, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği yönündeki gerekçe ile her iki talebin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görüldüğünden ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddi kararı yönünden gerekçede hata edildiği açıktır. İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddi gerekçesi doğrultusunda ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımından reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan gerekçenin düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gereklidir....
Somut olayda, borçlunun başvurusu, “satış işleminin iptali istemi”ne yönelik olup taşınmazının haline münasip olduğundan bahisle üzerindeki haczin kaldırılması gerektiği hususunda bir iddiası ve talebi yoktur. Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir....
Hukuk Dairesinin 03.07.2018 tarih 2016/129 esas 2018/3933 sayılı kararında ise meskeniyet iddiası ile ilgili temyiz yoluna başvurulup başvurulmadığı bilinmediği gibi bahsi ilgili Yargıtay kararında meskeniyet iddiasının reddine karar verildiğini, oysa ki olayda borçlu tarafından açılan meskeniyet iddiasının kısmen kabulüne karar verildiğini ve taşınmazın değerinden 250.000,00 TL'nin borçlunun haline münasip ev alabilmesi için ayrılmasına karar verildiğini, meskeniyet iddiası ile ilgili verilen kararın henüz kesinleşmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, taşınmazın satış talebinin reddine ilişkin müdürlük kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; Asıl dosya yönünden; Şikayetin meskeniyet iddiası yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, şikayetin kıymet takdirine itiraz yönünden kabulü ile, Adana 2. İcra Dairesinin 2019/16138 esas sayılı takip dosyasından yapılan kıymet takdiri işleminin iptali ile, Adana ili Sarıçam ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mah. 11222 ada 23 parsel 16 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın satışa esas değerinin 232.920,00 TL olarak belirlenmesine, Birleşen Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/483 esas sayılı dosyası yönünden; Şikayetin meskeniyet iddiası yönünden reddine, şikayetin kıymet takdirine itiraz yönünden Kabulü ile, Adana 2. İcra Dairesinin 2019/16138 esas sayılı takip dosyasından yapılan kıymet takdiri işleminin iptali ile, Adana ili Sarıçam ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mah. 11222 ada 23 parsel 16 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın satışa esas değerinin 232.920,00 TL olarak belirlenmesine" karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06.12.2022 NUMARASI : 2020/107 2022/409 DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Kurum tarafından davacı aleyhine Best Metal Ltd. Şti.'den 2004 yılı öncesine ait borç gerekçe gösterilerek icra takibine geçildiğini, davacıya gönderilen tebligatların usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, kurum tarafından bahse konu borçtan dolayı taşınmazı üzerine haciz konularak satılacağının belirtildiğini, kurum tarafından haciz konulan evin davacının tek evi olduğunu, mevcut taşınmazın haczi kabil olmayan nitelikte olduğunu ve haline münasip ev olduğunu belirterek taşınmazın üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davalı vekili tarafından davacılar aleyhine başlatılan takip ile ilgili takip borçluları olan davacılar adına kayıtlı İstanbul ili Pendik ilçesi ve Çanakkale ili Biga ilçesinde bulunan taşınmazlar üzerine haciz konulması üzerine davacıların meskeniyet iddiası ile haczin kaldırılması için şikayette bulundukları, davacı T3 vekili tarafından açılan haczedilmezlik şikayetine ilişkin davanın İstanbul 7....
Maddesi uyarınca; hukuki nitelendirme hakime ait olup, davacılar davalarını ihalenin feshi davası olarak açmışlarsa da, dava dilekçesinin içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurunun meskeniyet şikayeti ve satış ilanına iptali talebi olarak nitelendirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2020/342 ESAS 2020/513 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri 7. İcra Müdürlüğü'nün 2018/10491 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında takip başlatıldığını, müvekkili adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, haciz konulan taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olup başkaca evi bulunmadığını ileri sürerek meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulünü, dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının meskeniyet şikayetinin kabulü ile, dava konusu taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunun tespitine, Kayseri 7....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayetine ve meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen nazara alınır. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen 103 davetiyesinin incelenmesinde; davacının komşusu bulunmadığından haber verilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiş olup, tebliğ işleminin bu hali ile Tebligat Kanununun 21/1. ve İlgili Yönetmeliğin 30- 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüz olduğu aşikardır. Davacı tarafa, taşınmazın kıymet takdir raporu ise 24/09/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası da mevcut değildir. Davacının 24/09/2021 tarihinde taşınmaz haczinden haberdar olduğunun kabulü gerekir....