Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava, malulen yaşlılık aylığı almakta olan davacının yeniden çalışmaya başladığının tespit edilmiş olması sebebiyle almakta olduğu yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin 21/01/2010 tarih ve 18881 sayılı kurum işleminin iptali ile davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti, emeklilik maaşının kesildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile yeniden bağlanması ve birleşen dosyada 07/07/2009-25/01/2010 tarihleri arasında davacıya yapılan ödemelerin yersiz ödeme olması sebebiyle tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, Davacı ... tarafından davalı SGK Başkanlığına karşı açılan kurum işleminin iptali ve tespit davasının kabulü ile davalı kurumca davacının malullük aylığının kesilmesi işleminin iptali ile davacının borcu bulunmadığının tespitine, Davacı SGK Başkanlığı tarafından davalı ...'e karşı açılan istirdat davasının reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    HMK'nın 355.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonunda; Dava, kurumca iptal edilen hizmet akdine tabi zorunlu sigortalılık hizmet bildirimlerinin fiili çalışmaya dayandığının tespiti, hizmetlerin ve aylık bağlama koşulları oluşmadığından bahisle yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali, aylık ödemelerinin yersiz olduğundan bahisle tahakkuk ettirilen borç sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti, birikmiş aylıkların faiziyle birlikte ödenmesi ve borca karşılık olarak yapılan ödemeler ile aylıklardan yapılan kesintilerin işletilecek faizleriyle birlikte geri ödenmesi taleplerine ilişkindir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2022 NUMARASI : 2021/106 ESAS DAVA KONUSU : KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ, ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ, BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ KARAR : Denizli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/106 Esas sayılı 10/01/2022 tarihli ara kararı aleyhine davalı kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından yapılan 4.043.353,27 TL kesinti işleminin taraflar arasındaki sözleşme, SUT ve yürürlükteki mevzuata aykırı olduğunu beyanla, kurum işleminin iptalini, çekişmenin giderilmesini, borçlu olmadığının tespitini ve kurum işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Denizli 5....

    , ... muhteviyatı ilaçların tamamının hasta veya yakınına teslim edildiğini, davalı kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kurum işleminin iptali ile cezai şart ve ... bedeli toplamı olan 8.361,21 TL’den davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini talep etmiş; 25/12/2018 tarihli dilekçesi ile hakedişlerinden yapılan toplam 9.962,18 TL kesinti bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2021/308 ESAS- DAVA KONUSU : ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ, KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ, BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ KARAR : Denizli 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/308 Esas sayılı 21/01/2021 tarihli ara kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu beyanla, kurum işleminin iptali ile kurum işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Denizli 8....

      Somut olayda, davanın yasal dayanağı olarak her ne kadar 6183 sayılı Yasa'ya koşut olarak 2004 sayılı Kanun'un 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü şeklinde düzenleme getirilmemiş ise de Anayasa'nın 141. maddesindeki, "Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir" hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminin istirdat istemine dönüştüğü ortadır. Bu doğrultuda dava konusu borcun yargılama esnasında ödenmiş olması nedeniyle istirdat istemine dönüşen davada, davacının istirdat istemi hakkında yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, 01/11/2008 - 31/03/2013 arası yersiz aylık borcuna dair Kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava, aynı döneme ait yersiz sağlık giderine ilişkin Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından------- numaralı dosyasında davacı borçlu hakkında girişilen, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ve sonrasında davacı borçlunun istirdat davası açıldığını, davacı borçlunun iddialarının gerçek dışı olduğunu; takibe konu çeklerin arka yüzünde cirantaların olduğu kısımda davacı borçlu şirketin ticari unvanının üzerinde şirket yetkilisinin imzasının bulunduğunu, çeklerde açıkça şirket yetkilisinin imzasının bulunması nedeniyle davacı borçlu ------şirkete borçlu konumunda olduğunu, çekin ibrazı halinde ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği, takip yapılmaması yönünde bir kararın olmadığını, davacının tanık deliline muvafakat etmediklerini, davalı müvekkili şirketin tamamen hukuka uygun ve iyi niyetle hareket ettiğini, takibe konu çekte de görüldüğü üzere ciro silsilesinin düzgün olduğunu, yetkili hamil sıfatı haiz müvekkilinin hukuka aykırı ve çek iktisabında kötü niyetle...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacı/ karşı davalı SGK'nun 01/10/2008 ile 18/04/2011 tarihleri arasında davalıya/karşı davacıya yersiz olarak ödenen 17.329,16 TL'nin ay be ay ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili; karşı dava ise karşı davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali, karşı davacının borçlu olmadığının tespiti ve ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece 18/12/2012 tarihinde davanın(istirdat) reddine; karşı davanın (iptal ve tespit) kabulüne karar verildiği, bu kararın davacı (karşı davalı) tarafça temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda 04/07/2013 gün ve 2013/6674 E, 2013/14521 K sayılı kararla, "davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettiklerinin sabit olduğu, bu haliyle davanın (istirdat) kabulüne; karşı davanın (iptal ve tespit...

              Sayılı kararına göre 01.11.2009 tarihi itibariyle bağlanan maluliyet aylığının kurumca 12.11.2012 -12.12.2012 arasında sigortalı çalışması nedeniyle, ödenen aylıkların 5510 sayılı Kanunun 96/a maddesi gereğince yersiz ödeme borcu çıkartılması işleminin iptali, sigortalı çalıştığı dönemler dışlanarak aylıkların iadesi borçlu olmadığının tespiti talep ve dava edilmiştir. II....

                UYAP Entegrasyonu