Hukuk Dairesince 19.04.2016 gün ve 2016/3740-2016/6213 Esas ve Karar sayılı ilamla “…davanın soybağının reddi değil sonradan evlenme yoluyla soybağının düzeltilmesine itiraz niteliğinde (TMK. m. 294/1) olduğu anlaşıldığından; davanın bu şekilde vasıflandırılması yerine, soybağının reddi olarak nitelendirilip hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; TMK 294/1. maddesine göre de davacı babanın sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağına itiraz davası açma hakkı bulunmadığından davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekip sonucu itibariyle doğru olan red kararının yukarıda açıklanan gerekçeyle gerekçe değiştirilmesi suretiyle.…” denilmek suretiyle hükmün gerekçesi değiştirilerek onanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Kocaeli 2.Aile ve 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Sibel Kaya'nın nüfus kaydında yazılı olan Leman anne adının iptaliyle ,anne adının Fatma olarak nüfusa kayıt edilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddeleri gereğince soybağına ilişkin olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, anne adının düzeltilmesi talebi, soybağına ilişkin olmadığı,nüfus kaydının düzeltimi olduğu, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili tarafından açılan ve küçük ... Efecik ile arasındaki soybağına dair davada verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen ...... 3. Asliye (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemesinin 19.07.2017 günlü ve 2016/744-2017442 sayılı kararının, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyizi istenildiğinden, dosyadaki bilgi be belgeler okunup gereği düşünüldü: Taraflar arasında görülen soybağına ilişkin davada küçük ......'...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kayyım tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava, nüfusta ... olarak görünen kişi tarafından açılan soybağının reddi istemine ilişkindir. Mahkemece, soybağı düzenlenen küçüğün ayrı yaşam sırasında ana rahmine düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Soybağına ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak ... ile davacı arasında, davalı anneden de örnek alınmak suretiyle DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk ve Samsun 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydındaki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, "davada nüfus kaydının iptaline ilişkin hükümlerin değil, soybağına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Samsun 2. Aile Mahkemesi ise "Talebin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesinin talep edildiği" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, gerçek anne babasının İsmet ve Nuriye olduğu kendisinin ... ... olarak kayıtlı olduğu nüfus kaydındaki kişilere evlatlık olarak verildiğini, ... ...'un ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... cilt, ... aile sıra no, ... sıra numarasıyla baba adı ..., anne adı ... olan .../.../... ... doğumlu kaydının baki kalmak kaydıyla ... ve ...'...
Asliye hukuk mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile mahkemesi tarafından ise, anne ve baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, nüfus kaydında kızı olarak gözüken ...'un kendi çocuğu olmayıp davalı ...'nin çocuğu olduğunu, nüfus kaydında davalı ...'nin kızı olarak gözüken ...'ın ise kendi çocuğu olduğunu belirterek ... kendi kızı olduğunun, kendi kızı olarak gözüken ... ise ... kızı olduğunun tesbiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmiştir. Bu haliyle dava, yanlış beyana dayanılarak tesis edilen nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebine ilişkin olup, soy bağı davası niteliğinde değildir....
Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacının ikinci talebi olan gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. İkinci talep baba yönünden ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığı durumlarda soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere; baba arasındaki soybağı ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da af kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir....
Davacının ikinci talebi olan gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. İkinci talep baba yönünden ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığı durumlarda soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere; baba arasındaki soybağı ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da af kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir....
Davacı taraf, davacılardan Tabiat Sivri'nin dedesi Mehmet Yaraş'ın nüfus kaydında çocuğu olarak görünen Mürüvvet'in Mehmet Yaraş'ın çocuğu olmadığını ve davacılardan Tabiat Sivri'nin babası T78 ve halası T79 Mehmet Yaraş çocuğu olmalarına rağmen onun nüfus kaydında görünmediklerini ileri sürmektedir. Bu ileri sürüş, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığına, sicilin baştan yanlış tutulduğuna yöneliktir. Öyleyse bu davanın soybağına ilişkin davalarla bir alakası bulunmamaktadır. Esasen, soybağına ilişkin ihtilaflarda, kişisel durumla ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi “doğru” olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava (soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunu ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz) ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir....